Faşizm ve CHP!

Son zamanlarda sıklıkla Almanya'daki Hitler ve İtalya'daki Mussolini döneminden alıntılar yapan CHP'nin sıkı bir tarih dersine ihtiyacı var...

Giriş Tarihi 08 Haziran 2014, 00:00 Güncelleme 08 Haziran 2014, 22:06
Faşizm ve CHP!

İÇİNDEKİLER

CHP'lilerin bu sıralar ağzından düşürmedği Adolf Hitler, Mussolini gibi faşist liderler ile tek parti dönemi CHP iktidarı ve cunta yönetimleri arasından inanılmaz benzerlikler var.

Hitler ve Mussolini yönetimi dönem olarak CHP'nin tek partili yıllarına denk geliyor. CHP ile Nazi ve Mussolini iktidarı dönemindeki birçok uygulama arasındaki büyük bir benzerlikler dikkat çekiyor. Faşist devlet geleneğinin birçok uygulamasını Türkiye'de yürürlüğe sokan CHP'li siyasetçiler ve devlet adamlarıdır.



Siyaset bilimci Dr. Lawrrence Bitt; tek partili CHP dönemi ve cunta yönetimleri ile de büyük benzerlik gösteren Mussoloni İtalyası'nı, Hitler Almanya'sını, Franco İspanya'sını araştırarak faşizm idealojisinin karakteristik 14 özelliğini ortaya koydu:

1. Güçlü ve sürekli milliyetçilik: Uzun süre farklı etnik kimlikleri reddeden CHP siyaseti... Günümüzde de Kürt sorununun çözümü için insiyatif almaktan kaçınması CHP'nin faşizm döneminden kalma alışkanlıklarını terk edememesinden kaynaklanıyor.

2. İnsan haklarının aşağılanması ve hor görülmesi: Sıklıkla askeri vesayet döneminde yaşanan faili meçhul cinayetler, işkenceler ve uzun süreli gözaltılar CHP iktidarının ve cunta yönetimlerinin sıklıkla başvurduğu uygulamalardan bazıları...

3. Düşmanların/günah keçilerinin birleştirici bir neden olarak tanımlanması: AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan'a karşı başlatılan sokak eylemleri. AK Parti iktidarının bir irtica tehlikesi olarak gösterilmeye çalışılması faşizmin bu özelliğine verilebilecek en güzel örnek.

4. Ordunun ve militarizmin yüceltilmesi: CHP'nin askerden medet uman siyaseti, darbelere ve darbe teşebbüslerine sessiz kalması bu konuya örnek verilebilir

5. Cinsel ayrımcılığın şahlanışı: CHP'nin erkek egemen siyaseti. Kadın siyasetçilerin geri planda kalması.



6. Kitle iletişim araçlarının kontrol altına alınması: Devletin resmi yayın organlarının bir dönem sadece CHP'nin propaganda aracı olarak kullanılması. Muhalifleri dışlayan bir yayın politikası. İrticacılar, bölücüler, vatan hainleri şeklinde itibarsızlaştırılan bir muhalefet dönemi...

7. Ulusal güvenlik takıntısı: Bütün komşu ülkelerin potansiyel bir düşman olarak görüldüğü dış politika... İran, Irak, Suriye, Rusya, Yunanistan, Bulgaristan düşman...

8. Din ve yönetimin içiçe geçmesi: Laiklik kisvesi altına bireylerin din ve vicdan hürriyetlerine müdahale eden otoriter devlet anlayışı mevcut. Din ve dindarlar sürekli kontrol altında tutulmaya çalışılıyor.

9. Özel sermayenin gücünün korunması: İstanbul sermayesinden yana alınan tavır. TÜSİAD benzeri büyük sermaye kuruluşlarının korunup kollanması...





10. Emek gücünün baskı altına alınması: 12 Eylül sonrasında durdurulan sendikal faaliyetler. CHP'nin geçtiğimiz günlerde işçilerin sendikal haklarını engellemeye çalışan Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD eski başkanı Muharrem Yılmaz'a destek çıkması da bu konuya örnek verilebilir.

11. Aydınların ve sanatın küçümsenmesi: Sansüre uğrayan yazılar hapis yatan şairler ve yazarlar. Nazım Hikmet, Necip Fazıl vb...

12. Suç ve cezalandırma ile baskı altına alma: CHP ve Askeri vesayet döneminde tohumları atılan sınırsız güce sahip ulusal bir polis kuvvetleri...

13. Adam kayırma ve yozlaşmada sınır tanımama: Yargı ve ünivesite içerisindeki CHP yandaşları ve askeri vesayet yanlıları...

14. Hileli seçimler: Bizim ilk çok partili seçimimizde "açık oy, gizli sayım" uygulanmıştı. Yani olması gerekenin tam tersi! Doğal olarak o dönem devlet aygıtını elinde bulunduran CHP kazandı.