"Paralel yapı devlet içerisinde var"

Görevi başında tutuklanan tek hakim olan Özel Yetkili Mahkeme Başkanı Asım Korkut paralel yapıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Paralel yapı devlet içinde vardır. Bunu en iyi gören benim. Bunlar dağdaki teröristten daha tehlikeli' dedi.

Asım Korkut ayrıca paralel devletin varlığından ilk bahseden kişilerden birisisnin kendisi olduğu belirterek paralel yapının varlığından ilk 2009 yılında bahsettiğini açıkladı.

Asım Korkut 17 ve 25 Aralık Operasyonu'nun kendisine kurulan komployla aynı olduğunu belirterek halkın gözünde AK Parti'yi itibarsızlaştırma operasyonu olduğunu dile getirdi.



"BAZI MAHKEMELER PARALEL YAPI İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE"
İzmir'de Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yatığı süre içinde kanunsuz bir çok istekle karşılaştığını belirten Asım Korkut 'Emniyetteki ve özel yetkili mahkeme içinde paralel yapı işbirliği içinde çalışıyorlardı, adliye zabıt katibi yerine sivil polisler çalışıyordu. Yapılacak işler, dinlenecek kişiler emniyette kararlaştırılıyor usulen adliyede tasdik ediliyordu. İnsanlar haksız yere tutuklanıyor, bol bol klasör hazırlanıyordu' şeklinde konuştu.

"MUHALİFLERİ TUTUKLADILAR"
"Normal suçlular yanında kendilerine muhalif rakip gördükleri kişileri tutukluyorlardı." diyen Korkut, "Bunu yapmak için sahte ihbar dilekçesi hazırlıyorlardı. Çoğu dosyadaki isim hayalidir. Bunlar suç örgütü kurmuştur diye iddiada bulunuyorlardı. Üzerine bir üst yazı ekleyip dinleme talep ediyor mahkemeden karar alınıyordu." diye konuştu.

"BANA DA AYNISI YAPILDI"
"17 ve 25 Aralık darbe teşebbüsü görünce bana yapılanların aynısı olduğunu anladım." şeklinde sözler sarf eden Korkut, "Bunların hiç taktik değiştirmediğini gördüm. Öncelikle basın mensupları da gidiyor kendi yandaşlarıyla suçlu imajı yaratmak için bol bol yalan haber yaptırıyorlar. Benim olayımda ne rüşvet veren nede bir vatandaş var.

Paralel yapının elemanları kendi taleplerini kabul etmediğim için devletin parasını bankadan Ziraat Bankası'ndan çekip bir avukata verip güya bana verilecek diye beni tutukladılar. 17 Aralık operasyonunda paraları görünce eyvah, bana yapılanın aynısı dedim." dedi.

"BENDEN KANUNSUZ İŞLER YAPMAMI İSTEDİLER"
"Benden kanunsuz tutuklananları serbest bırakmamı istediler. Çeteyle mücadeleyi zarar verdiğimi iddia ediyorlardı. Bende kabul etmedim. Çete yakıştırmasıyla herkesi dinliyorlardı." sözleriyle önemli bir konuya daha değinen Korkut, "Televizyonlarda da görüyoruz el arabalarıyla klasör taşıyorlar. Hakim okumasın diye içinde alakasız delil niteliği taşımayan binlerce belge vardı. Bir hakimin 50-100 klasörü bir iki saat içinde okuması mümkün değil. Yaygın söylenti tutuklanacak kişilerin isimleri veriliyordu, o kişilerde tutuklanıyordu. Hakim iyi niyetli olsa bile o dosyaları okuyamaz." dedi.

"DEVLET BANA KOMPLO KURDU"
Korkut, "Bana komplo yapıldığı zaman mahalli basında demeç vermiştim devlet bana komplo yaptı diye. Ben paralel devleti dile getiren ilk kişilerden biriyim. 2009 yılında bunu söyledim.

Önüme dosyalar getiriliyordu, delil olmadan tutulama istiyorlardı. Ben hukuki delil istiyordum Yada tutuklanan kişilerin bırakılmaması istiyorlardı. Ben de değerlendirmeye alacağımı söyleyip savuşturuyordu, kendi bildiğimi okuyordum. Adliyede paralel yapı var. Emniyet hakim ve savcılara araba tahsis ediyor, yemeğe götürüyordu." dedi.

"TUTUKLAMALAR ÇOK FECİ BİR HAL ALDI"
Korkut, "Tutuklamalar feci bir hal almıştı. Bir savcı bir kızı ayarlamak istiyor, yemeğe gidelim diyor, otele davet ediyor. Kız buna yüz vermiyor. Babası buna izin vermediği için kızın babasına çorap örüyorlar. Kızın babasını çete suçlamasıyla tutuklattılar. Davasında bana düşmüştü ilk celsede bıraktım. Kıza 'babanı bıraktıracağım gel benimle o'l diye ısrarlı şekilde mesaj atıyor. Bundan dolayı adı geçen savcı tutuklanmıştır. Kadın - kız ayarlamak için tutuklama kararı verilmiştir. Bunun arkasında paralel yapı var. Herkesin zaafına göre plan yapıyorlardı." dedi.

"İTİBARSIZLAŞTIRMAK İÇİN YALAN HABER YAPTILAR"
Korkut, "Beni itibarsızlaştırmak için yalan haberle yapıldı. Eskort kızlarla tatile gittiğim konusunda yalanlar ortaya atıldı. Eşim iftiralar yüzünden kanser tedavisi gördü. Kendim hakkında dinleme kararım verildiğim gibi bir durum ortaya çıkardılar. Böyle bir kararı istesem de veremem. Yalan haber yapıldı. Dikkatsiz, özensiz hakim izlenimi vermek istediler. Avukatlarım gözaltına alındı. Avukatlarım çete mensubu yapıldı. Yargıtay'da savunma yapamadılar. Ben dinini dilinin bilmediğim Avrupalı yargıçlar değil Türk yargıçlar tarafından hakkımın teslim edilmesini isterdim." dedi.

"ASKERİ CASUSLUK ABARTILDI"
Korkut, "Askeri Casusluk davasında gördüğüm kadarıyla çok fazla abartıldı ve insanların önleri kesilip istikballeri karartıldı. Hukuk ve yargının içindeki paralel yapı elemanları İzmir'de güçlü bir yapıya sahip. Bunlar dağdaki teröristten daha tehlikeli. Devletin, yargının itibarını sarsma konusunda çok büyük etkiye sahiptirler. Paralel yapıyla mücadele edilmeli. Tayinleri yapıldı. Bunların yeri değişti ama bunlar yeterli olmayabilir. Hükümeti darbeye teşebbüs basit bir suç değil. Darbe en ağır cezayı gerektirir." dedi.

"HUKUK ADINA YAPILANLAR YÜZ KARASI"
"Bence hukuku adına yapılan yüz karasıdır. Devletin istihbaratı istediği silahı istediği yerden alıp istediği yere götürür. Kolluk güçleri medyayla operasyona gitmez." diyen Korkut, "Paralel yapı sadece emniyetin içinde değil maliye için de var. Maliyenin içinde çok güçlü biçiminde yerleşmişler. Adım adım devleti ele geçirmeye çalışıyorlar. Dindar görünüm altında yapmadıkları komplo kalmadı." şeklinde konuşarak sözlerini noktaladı.