Başbakan'dan çok önemli açıklamalar

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu

Giriş Tarihi 07 Ekim 2013, 00:00 Güncelleme 07 Ekim 2013, 16:39
Başbakan’dan çok önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, askerlik süresinin kısalmasına ilişkin olarak, "Bu artık bayramdan sonra. Anında bir karar almak şu bakımdan kolay değil, elimizdeki asker potansiyelimizin gelenlerle dengelemesi yapılacak" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sheraton Otel'de Hindistan Cumhurbaşkanı Pranab Mukherjee ile biraraya geldi. Görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Erdoğan, 'askerlik süresinin kısalmasının Kurban Bayramı'ndan önce yetişip yetişmeyeceğine' ilişkin bir soru üzerine, "Bu artık bayramdan sonra. Yani askerlik konusuyla ilgili şuan da Milli Savunma Bakanlığımız Genelkurmay'la birlikte çalışmalarını yapıyorlar. Anında bir karar almak şu bakımdan kolay değil, elimizdeki asker potansiyelimiz gelenlerle dengelemesi yapılacak. Bunların hepsinin değerlendirmesini yaptıktan sonra kararı inşallah alacağız ve bununla ilgili zaten Bakanlar Kurulu yeterlidir. Ona göre hemen adımı atarız" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, 'kısa dönem askerliğe' ilişkin olarak, "O, 6 ay olarak kalacak. O 6 ay, diğeri de 12 ay. Şu anda bizim mutabık kaldığımız budur. Yedek subaylığın kaldırılması gibi bir şey söz konusu değil. Yedek subaylık aynı şekilde devam edecek" dedi.
'Demokratikleşme Paketi'nde açıklanan bazı maddelerin Kurban Bayramı'ndan önce çıkartılıp çıkartılmayacağına' ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "İdari olanları yetiştirmeye çalışacağız. İdari olanlar hangisiyse hepsini yetiştirmeye çalışacağız" şeklinde konuştu.

ÖNLEYİCİ GÖZALTI SÜRESİ
Önleyici gözaltı süresinde düzenleme yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Erdoğan, "Arkadaşlar şu anda hani duymaz uydurur' kabilinden bazı yazılı ve görsel medya bu tür şeyler yapıyor. Şu anda benim önüme gelmiş ne bir dosya ne de teklif var. Duymadım, şimdi sizden duyuyorum" ifadelerini kullandı.
'ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'in Beşar Esad'ı övgüyle karşıladığı yönünde açıklamaları olduğu iddialarının' sorulması üzerine de Erdoğan, "Siz de insansınız. Ben de insanım. 110 bin kişiyi öldüren bir insanın davranışlarını nasıl övgüyle karşılayacağız. Böyle bir şey olabilir mi? Onu soruyorum. Neticesi ölüm olan silah ne olursa olsun bu ister kimyasal, ister silah türleri olsun bunun neticesi ölüm mü? Ölüm. O zaman biz buna nasıl övgü gönderebiliriz. Buna övgü gönderecek insanı ben tasavvur edemiyorum ve Kerry'nin de böyle bir açıklama yaptığını zannetmiyorum. Kendisiyle çelişkiye düşer. Bu kadar açık konuşuyorum" dedi.

TRABZONSPOR-FENERBAHÇE MAÇINDA ÇIKAN OLAYLAR
Bir gazetecinin, dün Fenerbahçe ve Trabzonspor maçından sonra olan olayların hatırlatması üzerine Başbakan Erdoğan, "Dün, televizyonda izlediğim kadarıyla Trabzonspor Başkanına karşı takınılan bu tavrı ben hiç şık bulmuyorum. Çok yanlış buluyorum. Bir defa berabere neticelenmiş bir maç şimdi burada kalkıp da bir misafir takıma karşı ev sahibi takımın seyirci ve taraftarlarının kalkıp da böyle şişelerle, taşlarla saldırıda bulunması Sayın Başkana karşı böyle bir tavır takınılmasını doğrusu çok çok çirkin buluyorum. Bu bir defa bizim sporumuza yakışmıyor. Bu tür şeylerden de süratle kaçınmamız lazım. İşte bunlar birbirine karşı olumsuz gelişmeleri tetikliyor. Ondan sonra Fenerbahçe seyirci, Trabzon'a gidince acaba ne olur sorusunu sormaya başlıyorsunuz. Çünkü bütün bu olumsuzlukları tetikliyor. Ben tüm bunlara rağmen Trabzonspor Başkanının olaylar karşısındaki tavrını çok açık söylüyorum takdir ve tebrik ediyorum. Soğukkanlılıkla oradan ayrılması önemliydi" dedi.

O DEVLET TERÖRÜ ESTİREN BİR TERÖRİSTTİR
Beşar Esad'ın bir Türk televizyonuna verdiği demecin sorulması üzerine ise Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Beşar Esad'ı ben artık bir siyasi olarak kabul etmiyorum. O, devlet terörü estiren bir teröristtir. O kadar açık konuşuyorum. 110 bin kendi halkını öldüren bir insan teröristtir ve şu anda orada bir devlet terörü estirmektedir. Bu kadar açık konuşuyorum. Bunu da bana sormayın. Bunu da Türk medyası içerisinde savunanları da anlamakta zorlanıyorum. Demek ki onlar da devlet terörü estiren bu zadla beraber kendi ülkesinin Başbakanını yargılayacak ve onu kötüleyecek kadar o seviyeye düşebiliyorlar."