Danışmaz, Taksim meydanında, çevre duyarlılığı adına başlayan masum gösterilerin, gün geçtikte amacından uzaklaştığını ve yasa dışı örgütlerin gençleri provoke ettiği bir mecraya dönüştüğünü söyledi. "Gösterileri amacından saptırarak, kaos oluşturma çabasına soyunanların" Türkiye'nin ekonomik büyümesinden rahatsız olan uluslararası bir komplonun uzantısı oldukları izlenimini verdiklerini belirten Danışmaz, şu ifadeleri kullandı:
"Üzülerek seyrediyoruz ki, başlangıçta samimiyetine inandığımız çevreci aktivistlerin hassasiyetini kötüye kullanan, art niyetli kesimler, ilk günlerdeki masum istekleri devşirerek, hadiseyi, demokratik bir seçim sistemi ile iktidara gelmiş bir hükümetin istifasını isteme boyutuna getirmiş ve Türkiye'de sanki bir iç savaş varmış izlenimini yayarak, tüm dünyanın algısını yanıltmak yoluna gitmiştir. Ülkemizin içine sürüklenmek istedği kaosa dur demek ve Amerikan halkının gözünde oluşturulmak istenen bu yanlış Türkiye algısını düzeltmek için buradayız."
Danışmaz, demokratik ve modern toplumlarda "anarşinin" bir protesto metodu olarak kabul edilemeyeceğini kaydederek, "Ağaçların arkasına saklanarak, demokratik yollarla işbasına gelmiş bir hükümete karşı darbe çığırtkanlığında bulunmak, Türkiyemizi gazete ilanlarıyla yabancı ülkelere şikayet etmek, ne demokratik olgunluğa, ne de demokrasi ahlakına yakışır" diye konuştu.
CNN'E ELEŞTİRİ
Halil İbrahim Danışmaz, ABD ve uluslararası basının Türkiye'deki olayları yansıtma biçimini de eleştirerek şunları söyledi:
"Bu noktada, özellikle CNN kanalına, Taksim olaylarındaki taraflı ve kışkırtıcı yayınlarına bir son vermesi çağrısında bulunuyoruz. Sadece bir tarafın sözcülüğüne soyunmak, karşı görüşün kendisini ifade etmesine imkan vermeden yayını kesmek, CNN gibi itibarli bir kanala yakışmamıştır. Maalesef, Taksim olaylarındaki yanlı tutumu ile CNN televizyonunun tarafsız yayıncılık adına sınıfta kaldığına inanıyor, bu tutumunu sert bir dille kınıyoruz.
Türkiye'de, farklı düşüncelere sahip her kesimi, sağduyuya, barışa, sevgiye, empati kurmaya, şiddetten arınmış bir dil ve tutumla, hak aramaya ve dolayısıyla huzura davet ediyorum."
Parkta, konuşmaların ardından Türkiye'nin çeşitli köşelerine ait yöresel oyunlar da sergilendi. Mitinge çocuklarıyla gelen vatandaşlar da oyunlara katıldı. Mitinge bazı ABD'liler, Türk Cumhuriyetlerinden ve Arnavutluk'tan katılan temsilciler de destek verdi.
New York Polisi, mitingin düzenlendiği parkın etrafında güvenlik önlemleri aldı.
CNN'DEN TARİHİ MİTİNG İÇİN SADECE 8 SANİYE!
Bu arada Taksim'den saatlerce yayın yapan CNN International, Başbakan Erdoğan'ın Sincan'da konuştuğu tarihi mitingi 9 saniye yayınladı.
HOLLANDA: "BATI MEDYASI VE SİYASİLER SORUMLU BİR TAVIR ALMALI"
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Hollanda şubesi, Batı medyası ve siyasetçilerinin Gezi Parkı olayı ve sonrasında yaşanan gelişmeler konusunda takındığı tavrın rahatsızlık verici olduğunu bildirdi. UETD Hollanda Şubesi, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerle ilgili başkent Amsterdam'da, Dam Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptı.
UETD adına açıklamada bulunan Yönetim Kurulu Üyesi Abdurrahman Ünal, "Birçok Batı ülkesinde yasadışı eylemlerin nasıl bastırıldığı herkesin malumu iken Türkiye'nin olup bitenleri izlemekle yetinmesini istemek samimi bir tavır değildir" dedi. Ünal, Batı medyası ve siyasilerinden sorumlu bir tavır almalarını beklediklerini dile getirdi. Ünal, Türk halkının demokrasiyi benimsediğini ve kendi iradesine sahip çıkacağına vurgu yaparak, "İktidarlardan memnuniyetsik meşru yollarla ifade edilir, gerekirse sandıkta cezalandırılır. Bu 50 yıldır hep böyle olmuştur. Ne askeri ne de sivil darbelerin seçmenin iradesine ipotek koyması mümkün olmamıştır ve olmayacaktır" ifadelerini kullandı. Gezi Parkı'yla bağlantılı gelişen olaylardan kaygı duyulduğuna işaret eden Ünal, demokrasiyle yönetilen Türkiye'de herkesin toplantı ve gösteri yapma hakkı bulunduğu ancak bu hakkın kullanılmasında kanunlara uymanın esas olduğu kaydetti.
FRANSA: "SON 10 YILDA KURULAN İSTİKRAR MUHAFAZA EDİLMELİ"
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin Fransa'nın başkenti Paris'te yaptığı basın açıklamasında, Gezi Parkı olaylarını takiben yaşanan olayların toplumsal barış ve huzuru bozan bir hal aldığı belirtilerek, "Refahın artarak devam etmesinin temel mantığı istikrarın korunmasıdır. Türkiye istikrarını korumalı, demokrasisini güçlendirmeye devam etmelidir" denildi.
Birliğin Paris Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğu, demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkının bulunduğu aktarıldı. Bu hakkın kullanımının hukuk kaideleri içerisinde olması gerektiği belirtilen açıklamada, "Toplumsal barış ve huzuru bozan, hukuk düzenine aykırı gösteriler bu hakkın suistimali demektir" ifadesine yer verildi. Açıklamada, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nden beklentinin, demokrasi standartlarının yükseltilmesi ve buna paralel olarak son 10 yılda kurulan istikrarın muhafaza edilmesi olduğu"na işaret edildi.
Demokrasiye ve istikrara kasteden, toplumsal huzuru bozan ve taleplerini şiddete başvurarak dile getiren marjinal gruplara yönelik hiçbir surette müsamaha gösterilmemesi istenen açıklamada, şu satırlara yer verildi:
"Biz Avrupalı vatandaşlar olarak Türkiye'de istikrarın ve demokrasinin yanındayız. AK Parti iktidarının Türkiye'yi 10 yılda nerden nereye getirdiğini Türk halkı da, dünya da bilmektedir. Türkiye küresel barışın ve küresel istikrarın adıdır. Uluslararası camianın ikiyüzlülüğüne dikkat çekiyoruz. Yunanistan'da İspanyada İngiltere'de İtalya'da olup bitenler karşısında susanların, Türkiye ile ilgili ortaya koydukları tavır samimi değildir."
MACARİSTAN: "TÜRKİYE'NİN BÜYÜMESİNİ ENGELLEMEK İSTİYORLAR"
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de basın açıklaması yapan Türk-Macar İşadamları Derneği'nden bir grup, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelerde, Türkiye'nin ekonomik büyümesi engellemek isteyen dış güçlerin de payı olduğunu ifade etti. Başkent Budapeşte'nin Höşektere Meydanı'nda toplanan grup adına basın açıklaması yapan Osman Şahbaz, Avrupa'daki Türk vatandaşlarının Türkiye'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin son on yılda elde ettiği başarılarla gururlandığını ve "Başbakan'ın onurlu duruşunun" yanında olduklarını dile getirdi. Şahbaz, ekonomik büyüme gösteren Türkiye'nin önüne, Gezi Parkı olaylarıyla dış güçler tarafından engeller çıkarılmak istendiğini söyleyerek, "Türkiye'nin dünyada söz sahibi olmasından birtakım çevreler rahatsız oluyor" dedi. Şahbaz, Erdoğan hükümetine destek verdiklerini sözlerine ekledi.
ALMANYA: "MİLLETİN İRADESİ SANDIKTA TECELLİ EDER"
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Hessen Teşkilatı, Frankfurt kentindeki Hauptwache Meydanı'nda bir basın açıklaması yaptı. UETD Frankfurt Şubesi Başkanı Mehmet Kocagöl'ün de katıldığı açıklamada, Türkiye'nin bir demokrasi ülkesi olduğu, demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkının bulunduğunu belirtilerek, "Demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkı vardır. Fakat bu, hukuk kaideleri içinde olmalıdır. Toplumsal barış ve huzuru bozan, hukuk düzenine aykırı gösteriler bu hakkın suistimali demektir" denildi. Hükümetten beklentilere de yer verilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Gelinen aşamada önemli kazanımları elde ettiğimiz demokrasimizin standartlarının yükseltilmesi ve buna paralel olarak son 10 yılda tesis edilmiş olan istikrarın muhafaza edilmesidir. Demokrasiye ve istikrara kasteden, toplumsal huzuru bozan ve taleplerini şiddete başvurarak dile getiren marjinal gruplara yönelik hiçbir surette müsamaha gösterilmemelidir. Devlet olmanın gereği olarak kamu düzeninin tesis edilmesini son derece önemli buluyoruz"
Açıklamada, büyüyen Türkiye'de istikrarının korunması ve demokrasinin güçlendirilmeye devam etmesinin önemine işaret edilerek, "Milletin iradesi sandıkta tecelli eder. Anamuhalefet partisinin sokaktan medet ummasını Avrupalı vatandaşlar olarak bizler anlamakta güçlük çekiyoruz. Anamuhalefetin sokaktan medet umması bize Türkiye'de yaşanmış darbeler öncesini hatırlatmıştır. Ancak bu millet artık demokrasinin kesintiye uğramasına müsaade etmeyecektir" değerlendirmesinde bulunuldu.
UETD Berlin Teşkilatı'nda düzenlenen basın toplantısında açıklamayı okuyan Başkan Sinan Kaplan da Türkiye'nin bir demokrasi ülkesi olduğunu belirterek, ''Demokrasilerde toplanma ve gösteri yapma hakkı vardır. Fakat bu hukuk kaideleri içerisinde olmalıdır. Toplumsal barış ve huzuru bozan, hukuk düzenine aykırı gösteriler bu hakkın suistimali demektir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden beklentimiz, gelinen aşamada önemli kazanımlarını elde ettiğimiz demokrasimizin standartlarının yükseltilmesi ve buna paralel olarak son 10 yılda tesis edilmiş olan istikrarın muhafaza edilmesidir'' dedi. Demokrasiye ve istikrara kasteden, toplumsal huzuru bozan ve taleplerini şiddete başvurarak dile getiren marjinal gruplara yönelik hiç bir surette müsamaha gösterilmemesini isteyen UETD Başkanı, devlet olmanın gereğinin kamu düzeninin tesis edilmesinden geçtiğini söyledi. Büyüyen Türkiye'nin demokrasisi için istikrarın korunması gerektiğine işaret eden Kaplan, ''Türkiye istikrarını korumalı, demokrasisini güçlendirmeye devam etmelidir'' dedi.
BOSNA HERSEK: "TÜRKİYE'DE BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ"
Bosna Hersek, Makedonya ve Malezya'da dün düzenlenen mitinglerde Başbakan Erdoğan ve Türkiye'nin demokratik tutumuna destek verildi.
Bosna Hersek'in Zenitsa kentinde, bazı sivil toplum kuruluşlarınca Aliya İzzetbegoviç Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılan Bosnalılar, "Tayyip Erdoğan'ın ve hükümetinin yanındayız" sloganları attı.
Mitingte, ellerindeki Türkiye ve Bosna Hersek bayrakları ile yer alan katılımcılar, "Türkiye'de barış, dünyada barış", "İstikrarlı Türkiye İstikrarlı Avrupa", "Türkiye ve Bosna Hersek, Sonsuza dek" ve "Türk Ulusunun Kardeşliği Sonsuza Dek Yaşasın" yazılı dövizler taşıdı. Miting, Anadolu Ajansı tarafından canlı yayınlandı.
MAKEDONYA: "KARDEŞLİK ADINA SENİNLEYİZ"
Makedonya'nın Gostivar ve Üsküp kentlerinde, bazı sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler tarafından, Kosova, Bulgaristan ve Arnavutluk vatandaşlarının da katılımıyla destek mitingi düzenlendi.
Miting, Anadolu Ajansı tarafından canlı yayınlandı. Üsküp'te de çok sayıda kişi, Erdoğan lehine sloganlar atıp, dövizler taşıyarak, "Kardeşlik Adına Türkiye Seninleyiz" mesajı verdi. Cuma namazının ardından Üsküp Yahya Paşa Camisi önünde toplanan Türk, Arnavut ve Boşnak sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile yüzlerce kişi, Türk Çarşısı'na kadar yürüdü.
MALEZYA: ''SURİYE'Yİ KURTAR TÜRKİYE'Yİ DESTEKLE''
Malezya'da Uluslararası Malezya Müslüman Gençlik Hareketi (ABIM) tarafından dün cuma namazı sonrasında başkent Kuala Lumpur'da, ''Suriye'yi Kurtar Türkiye'yi Destekle'' mitingi düzenlendi.
Grup, mitingin ardından bir heyet, Türk Büyükelçiliği'ne bir mektup teslim etti. Mektupta, Türkiye'nin özellikle İslam coğrafyasında insani kriz yaşanan bölgelere yaptığı yardımların övüldüğü, verilen destek için teşekkür edildiği ve Başbakan Erdoğan'a duyulan sempatinin ifade edildiği öğrenildi.
