Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen ekonomik güven endeksi, tüketici güven endeksi ve mevsim etkilerinden arındırılmış reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörleri güven endekslerinin alt endekslerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor.
Ekonomik güven endeksinin 100'den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100'den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.
Ekonomik güven endeksi temmuzda geçen aya göre yüzde 4,5 artarak 98,9'dan 103,4'e yükseldi. Böylece ekonomik güven endeksi Kasım 2013'ten bu yana geçen 44 aydaki en yüksek noktaya ulaşmış oldu. Endeks, Kasım 2013'te 104,5 değerini görmüştü.
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ekonomik güven endeksinin hem reel kesim hem de tüketicilerle yapılan anketlerin ortalamasından oluştuğunu söyledi.
Endeksin yükselmesinin, geçen senenin son çeyreğinden itibaren ekonomi yönetimin aldığı ve uyguladığı mali politikaların etkisiyle büyüme trendinin güçlenmesiyle ortaya çıkan bir durum olduğuna işaret eden Aslanoğlu, şunları kaydetti:
"Güven endeksindeki artış, büyüme ve Türk lirasının daha istikrarlı bir noktaya gelmesinden kaynaklanıyor. Bu artışa neden olan faktörler sürdürülebilirse yükseliş devam eder. Bununla birlikte siyasi ve jeopolitik gelişmeler güveni çok etkiler. En kritik nokta ise büyümenin sürdürülebilirliği ve Türk lirasının istikrarı gibi gözüküyor. Dolayısıyla ekonomi politikası bugüne kadar iki faktörde etkili oldu. Bu politikalar devam ederse güven endeksinde artışının devamı için önemli bir faktör olur diye düşünüyorum."
