Büyüme itirafı

MÜSİAD Genel Başkanı Vardan, ülkenin bugünkü durumunu kendisinin bile hayal edemeyeceğini belirterek Türkiye'nin geldiği nokta için bir itirafta bulundu.

Giriş Tarihi 20 Ocak 2012, 00:00 Güncelleme 20 Ocak 2012, 20:12
Büyüme itirafı

İÇİNDEKİLER

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, ülkenin bugünkü durumunu kendisinin bile hayal edemeyeceğini belirterek, ''Şahsen ben düşünüyorum da benim aklımın ucuna gelmeyebilirdi. Tabi belki büyürdük ama yani dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olacağız deselerdi valla ben zor inanırdım'' dedi

MÜSİAD Elazığ Şubesinin Elazığ Ticaret Borsası Toplantı Salonu'nda yapılan 16. olağan genel kuruluna katılan Vardan, burada yaptığı konuşmada, Teşvik Yasası kapsamında Elazığ ile Malatya arasında fark olmamasına rağmen Elazığ'ın teşvik alamamasının sorgulanması gerektiğini kaydetti.

Geçen hafta Mardin'de, Diyarbakır'da olduğunu, orada da aşağı yukarı aynı yasanın geçerli olduğunu ifade eden Vardan, ''Ama oraya yatırım gelmemesinin sebebi, teşvikin iyi veya kötü olduğu değil bence. Orada can güvenliği, yapılan her şeyin önüne geçiyor. Siz oraya milyarlar verseniz, boş arsa verseniz, üzerinde bina olan arsa verseniz, hiç de vergi almazsanız eğer can güvenliği olmayan bir yerde bu işi yapmıyorsanız kimse gelmez. Ama Elazığ öyle de değil. Burada öyle bir şey de söz konusu değil. Onun için biz bunu hakikaten ciddi incelememiz lazım'' dedi.

MÜSİAD'ın kuruluşunun üzerinden geçen zamanda ülkenin yapmış olduğu imalatın, katkının, ihracatın büyük bir payının Anadolu'daki firmalardan oluştuğunu gördüklerini ifade eden Vardan, ''Çünkü MÜSİAD o gün daha önce benzeri bir kuruluşun ilgilenmediği bir coğrafya ile ilgilendi. O zaman hiç bir kimse Anadolu'yla ilgilenmiyordu, belki güvenmiyordu, yahut da sadece kendi menfaatini düşünüyordu. Biz öyle yapmadık. Biz buraya, insanlarımıza güvendik'' diye konuştu.

2001 yılında krizi yaşamış insanlar olarak günlük faizlerin yüzde binler, 2 binler, hatta 7 binlere ulaştığının hatırlandığını kaydeden Vardan, ülkenin bugünkü durumunu ise kendisinin bile hayal edemeyeceğini belirterek, ''Şahsen ben düşünüyorum da benim aklımın ucuna gelmeyebilirdi. Tabi belki büyürdük ama yani dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olacağız deselerdi valla ben zor inanırdım'' dedi.

-''KAMU KENDİNİ 2023 VİZYONUNA GÖRE AYARLAMALI''-
Vardan, bugüne kadar yapılanların oldukça önemli olduğunu ancak daha fazla ilerlemek için farklı bir şeyleri gerçekleştiriyor olunması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

''Hala biz kendimizden teknolojik ürünleri yapıp bunları kullanıyor durumda değiliz. Hatta satıyor durumda değiliz. Bir de önümüzdeki 7 ülkeyi geçip 10. sıraya ulaşmak istiyorsak o zaman topyekun stratejik dönüşüme, zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var. Bu zihniyet dönüşümü her alanda. Öncelikle bu salondaki işveren, özel sektöre söylüyorum. Biz öncelikle kendimiz kendimizi değiştirmek zorundayız. İmalat tarzımızı değiştirmek durumundayız. Araştırma, geliştirmelere önem verip, bu inovasyon dediğimiz yenilikçiliği, kendi ürün sistemimizi de ortaya koyup yapmış olduğumuz imalatı farklılaştırmak zorundayız.''

Aynı zihniyetin kamu sektöründe de olması gerektiğini belirten Vardan, ''Kamu kendini 2023 vizyonuna göre ayarlamak durumunda. Yapılmıyor mu? Yapılıyor tabi ki ama hala o bürokratik yapı, eskilerden gelmiş olan yapı, belirli ataletini muhafaza ediyor. O da mutlaka aşılması lazım. Düşüncede sınır yoktur. Düşünürsün, ifade edersin uygularsın. Bunu yapabilmemiz lazım. Yani niçin olmuyor değil, yani bir şeyi çözmek için mutlaka onun düşünerek çaresini bulmak lazım. Burada bizim bürokrasi engellememeli, önümüz açılmalı'' dedi.

-''GENÇLERİN,PİYASAYA SÜRÜLMESİ GEREKİYOR''-
Türkiye'nin nüfusunun yaklaşık yarısının genç insanlardan oluştuğuna sevindiklerini, ancak gençlerin ne kadar iyi eğitildiklerinin sorgulanması gerektiğini kaydeden Vardan, eğitim reformunun önemine dikkati çekerek, ''Mutlaka bu sistemimizi düzenlememiz gerekiyor. Başlamış olan çok güzel çalışmalar var. Hepsine teşekkür ediyoruz, yapanlara. Fakat devamını sağlayıp neticelendirmemiz lazım. Bu gençlerimizi, düşünen insanlar, üreten insanlar ve girişimci insanlar olarak piyasaya sürebilmemiz gerekiyor ki Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlayabilelim'' diye konuştu.

Vardan, yargı reformu konusunda önemli mesafenin katedildiğini ancak hala daha bu sistemin reformunun tamamlanmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.

"GÜVEN ORTAMININ OLUŞMASI LAZIM''
Her yıl 600-700 bin gencin üniversitelerden mezun olup, iş bulmaya doğru yönlendiği düşünüldüğünde bu gençlere iş yapabilecekleri alanların oluşturabilmesi gerektiğini ifade eden Vardan, şöyle devam etti:

''Bu ne demek, iş yeri, fabrika, hastane, pastahane açacağız. Bunları yapabilmenin de ön şartı memlekette yatırımcıların içinde duydukları güven ortamının oluşması lazım. Yani geleceğe yönelik olarak bir ümit görürseniz, iş adamı gider yatırımını yapar. Yatırım yaptığı zaman da oraya eleman alır, onların getireceği enerjiyle de üretim artar, hareket artar ve bereket olur. Ama eğer güven yoksa ileriye dönük olarak hiç kimsenin zoru değil, gitsin oraya parasını harcasın. Onun için güven ortamının oluşması, var olanın devam ettirilmesi burada anahtar kelime.''

VARDAN, SÖZLERİNİ ŞÖYLE TAMAMLADI:
''Bakın Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan 2002'deki seçimlere kadar yaklaşık 56 hükümet işbaşına gelmiş, yani şöyle bir baktığımızda 18 ayda bir hükümet değişiyor, ortalaması. Böyle bir ortamda ne uzun vadeli projeler üretilebilir, ne de piyasada güven oluşur, ne de ona bağlı olarak yatırımlar yapılabilir. İşte bizim önümüzdeki yıllara yönelik olarak mutlaka siyasi istikrarımızı sağlayacak ortamların oluşturulmasına gayret etmemiz, ondan sonra da onlardan ekonomik istikrarı mutlaka beklememiz lazım ki hepimizin yararına hayırlı işlerin oluşmasını görelim.''