Çılgın proje, Montrö'ye aykırı mı?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "çılgın proje"yi açıkladığı günden beri tartışılagelen konuya açıklık getirildi.

Giriş Tarihi 11 Mayıs 2011, 00:00 Güncelleme 11 Mayıs 2011, 14:52
Çılgın proje, Montrö’ye aykırı mı?

İÇİNDEKİLER

Habertürk, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul Projesi'nin, Montrö Boğazlar Antlaşması'na aykırı olup olmadığını uluslararası hukukun kalbi sayılan Cenevre kentinde araştırdı.

Kanal İstanbul Projesi ve Montrö'yü inceleyen dünyaca ünlü hukuk profesörleri Marcelo Kohen ve Pierre-Marie Dupuy meselenin hukuki yönüne noktayı koydu.

Uluslararası Hukuk Profesörü ve Uluslararası Adalet Divanı Avukatı Marcelo Kohen

"Çılgın proje" Montrö Antlaşması'na aykırı mı?

Montrö Antlaşması'nın temel ilkesi Boğazlarda gidiş-geliş serbestliğini koruyarak KaradenizMarmara ulaşımını en iyi şekilde sağlamak. Türk hükümeti de bunu kolaylaştırmayı planlıyor.

Projenin amacı Montrö Antlaşması'yla bağdaşıyor mu?

Antlaşmada belirtildiği gibi gidiş-geliş serbestliği uluslararası hukukta kalıcı bir prensip. Türkiye'nin "Boğaz'ı kapatıyorum" demesi mümkün değil. Bu bir gerçek. Ancak Türkiye'nin Boğaz sularını düzenlemeye de hakkı var, "Gidişgeliş ilkesini çevreyi koruyarak uyguluyorum" demeli.

HERKESİN ÇIKARINA

Erdoğan'ın "Tankerler kanaldan geçecek" sözü hukuka aykırı mı?

Tankerler çıkıp "Ben Montrö Antlaşması'nı kullanıp Boğaz'dan geçmek istiyorum" diyemez. Türkiye'nin çevre argümanları çok kuvvetli. Yani bir gün, Boğaz'da bir kaza olursa ve Boğaz kullanılamaz hale gelirse olan sadece Türkiye'ye değil tüm uluslararası topluma olacak. Bu proje herkesin çıkarına.

ANTLAŞMA GÜNCELLENMELİ

Türkiye çevreyi korumak için uluslararası hukuk açısından ne yapabilir?

Türkiye, antlaşmayı imzalayan ülkelerle bir araya gelip bir protokol ekleyebilir. Sonuçta antlaşmanın tarihi 1936 ve bazı maddelerin güncellenmesi gerekiyor.

Sizce bu çevre meseleleri 1936'da imzalanan Montrö Antlaşması'nın sonunun geldiğini mi gösteriyor?

Montrö Antlaşması bir başarı. 2. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'a dayanabilmiş. Bu antlaşma 2. Dünya Savaşı koşullarını da öngörüyor. Bence sonu gelmedi, çevre meseleleri oluşması bu antlaşmanın bu koşullara adapte olamayacağı anlamına gelmez.

Uluslarası Hukuk profesörü ve Adalet Divanı Avukatı Pierre-Marie Dupuy

Proje, Montrö Antlaşması'na aykırı mı?

Gördüğüm kadarıyla, burada önemli mesele Boğazlardaki geçiş özgürlüğü ve ekolojik güvenlik prensiplerinin arasında bir denge sağlanabilmesi. Bunun için Türkiye'nin bu inisiyatifinin Montrö ilkelerine aykırı olmadığını göstermesi gerekiyor. Yani, Türkiye'nin çıkarının Boğaz'da gidiş-geliş ilkesini korumasından yana olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin, Montrö ilkelerini korumak için ve ulaşımın daha güvenli gerçekleşmesi için böyle bir projeyi düşündüğünü açıklaması projeyi daha kuvvetli kılabilir. Yani Türkiye'nin "Çevre meseleleri Boğaz'daki gidiş-geliş prensibinden daha önemli, dolayısıyla ulaşım özgürlüğüne son veriyorum" demesi uluslararası hukuka aykırı olur. Yani, Türkiye'nin elinde önemli argümanlar var. Ancak Başbakan'ın "Tankerler yeni kanaldan geçecek" gibi sözlerde bulunması projenin gerçekleşmesi açısından bir engel olabilir.

EYLÜLDE BM'YE ANLATMALI

Uluslararası hukuk açısından ne tür bir düzenleme yapılabilir?

Türkiye'nin bu projenin teknik boyutlarını ve Boğazlarda gidiş-geliş ilkesini koruyacağını belirterek, uluslararası toplumu bilgilendirmesi gerekiyor. Bunun için diplomatik bir konferans düzenleyebilir veya Birleşmiş Milletler'e başvurabilir. Türkiye'nin eylül ayında Genel Kurul'da bu sorunu tüm delegasyonlara en detaylı biçimde anlatması gerekiyor.