Şimdi ise günümüzün en popüler mesleği DJ'lik… Günümüzde bu işi sadece popülerliği nedeniyle şov amaçlı yapanların yanı sıra işini hakkıyla icra edenler de var.
Son dönemde ardından kitleleri koşturan yakışıklı DJ'ler adeta pop star gibiler... Hem yakışıklı hem yetenekli ve hem büyük kitleler tarafından çok seviliyorlar.
Pek çok kişi, şarkı söyleyen yakışıklı erkeklerin, dizilerde oynayan erkek oyuncuların her adımını takip ediyorken şimdi ise DJ kabininin yakışıklılarının peşinde… DJ'lik, her ne kadar havalı bir meslek olsa da içinde çeşitli zorluklar barındırıyor.
Fakat dışarıdan baktığımızda "Yine de her şeye değer" demek bizim için hiç de zor olmuyor tabii... Sarhoşlarla uğraşmak zorunda olmak, dinleyicilerden gelen alakasız ve tuhaf isteklerle uğraşmak, sakin kalabalığı coşturma gerekliliği, "Gelip bizim düğünde de çalsana" teklifleri almak, yeni çıkan yüzlerce şarkıyı takip etmek zorunda olmak… Şimdi sizler için bütün bunları başarıyla yapan son günlerin DJ kabini starlarını sıralayacağım. İsimleri alfabetik sıraya göre yazdım. Lütfen yanlış anlaşılmasın… İşte o isimler: Abdullah İnan, Akın Türkmen, Cafer Palamut, Mahmut Orhan, Rüzgar Erkoçlar ve Yasin Keleş.
Bu isimlerin fotoğraflarını, sosyal medya hesaplarını inceleyin, yaptıkları işlere ve yer aldıkları mekanların çokluğuna, çaldıkları günlerdeki doluluğa bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ben bile merakımdan gittim ve sonra onların her adımını takip ettim. Günümüzde "DJ'den star olunur mu?" sorusunun karşılığına cevap buldum.
Bu işin meslek haline gelmesini sağlayan David Şaboy, Murat Uncuoğlu, Suat Ateşdağlı gibi isimleri de tabii ayrı tutuyorum. Onlar efsane kategorimde yer alıyor. Haklarını asla yemem...
DJ'ler, dünyada da çok gözde bir meslek haline gelen ve son bir yıldır da bizde popüler olan bu meslekten ne kadar para kazanıyorlar derseniz işte yanıtı: DJ'lerin bir gecelik kazancı 20-30 bin TL arasında… Tabii bu durum bizim yakışıklı DJ'in popülaritesine göre de değişiyor.
***
BU KART OLMADAN UÇMAYIN
Yaz sezonu açıldığında 'leyleği havada görenler misali' oradan oraya uçuyorum.
Geçen hafta ben bile kendime inanamadım.
İş için 4 gün üst üste bir şehirden bir şehre uçtum. Şansıma uçuşların hepsi de aktarmalıydı. 3 gün üst üste günde 4 defa uçağa bindim. En son gün ise nereden nereye uçtuğumu unuttum, varın düştüğüm durumu siz düşünün.
Bu uçuşlarda hayatımı kolaylaştıran tek bir şey vardı. Yıllardır kullandığım TAV Passport Kartım... Gittim, tüm şehirlerin havaalanlarında kartımın imkanlarından faydalandım. Deneyim pazarlaması, önemi her geçen gün artan bir pazarlama yöntemi.
Artık insanlar deneyim için yaşıyorlar ve tüketicilere dokunmak için deneyim sunmak her zamankinden daha önemli. Bu alanda ise TAV Passport Kart başarılı bir örnek.
Eskiden sadece Türk Hava Yolları'nın business lounge'ını severdim. Daha sonra ise bankaların ve TAV Primeclass'ın lounge'u açılınca hem yurt içindekileri hem de yurt dışındakileri teker teker denedim. İşim gereği ne kadar çok uçtuğumu, ne kadar yurt dışına çıktığımı düşünürseniz bu konuda iyi tavsiyeler verebilirim. Lounge'da son 3 yıldır tek bir tercihim var. O da TAV Passport Kart lounge'u… TAV lounge salonlarında konforlu koltuklarda dinlenerek televizyon izleyebilir, yemek yiyebilir, aperatif bir şeyler atıştırabilir ve içecek ikramlarından faydalanabilirsiniz.
Özellikle havalimanına erken geldiyseniz, uçağınız rötar yaptıysa ya da aktarmalı uçuş yapıyor ve bekleme süreniz varsa TAV lounge salonları size iyi gelecektir.
Türk Hava Yolları ile uçtuğunuzda lounge'undan yararlanmak için business uçmanız gerekiyor. Kredi kartınız olsun ya da olmasın her yere businness uçamayacağınıza göre bir tane TAV Passport Kart sahibi olmanız şart. Bu arada TAV Passport Kart ekibine hayatımı kolaylaştırdıkları için de teşekkür ediyorum.
