KARA bulutları yıkayıp beyazlatan ve çamaşır ipine asan anneyi de gördüm.
Görüntü bozulsun da çocuklar zehirlenmesin diye televizyon antenlerini tekmeleyen beyaz bulutları da.
***
Elindeki hesap makinesiyle geleceği hesaplarken kafayı yiyenleri de gördüm.
Yaşlı bir gencin çölde çay ocağı açma projesine kafa yorduğunu da.
***
Bu dünyada kiracı olduğunu düşünen iyi bir insanın emekli maaşıyla sokak çocuklarını doyurduğunu da gördüm.
Her ay sonunda kiracısını zamla taciz eden zalim ev sahiplerini de.
***
İhtiyaç sahibi olmadığı halde fırınlara asılmış ekmeklere bile göz diken utanmazları da gördüm.
Hala Tanrı misafirlerine inanıp, akşamları sofrasına bir tabak fazladan koyan onurlu aileleri de.
***
Gönül kumbarasında sevgi biriktirip dolara çevirmeyen insanları da gördüm."Birilerine yardım etmeyi düşünmüyor musun?" diye sorulduğu zaman, "açlıktan kim ölmüş" diyen haram zenginlerini de.
***
Parayı görünce kuyruk salladığı yetmezmiş gibi "öd kesesine" bile el sallayanları da.
***
Büfelerde tost yiyenlerin ağzının içine düşüp hala ayağa kalkamayan sokak çocuklarını da gördüm.Kana susayan insanlar için çeşme yaptırmak isteyen takım elbiseli cellatları da!
***
Yere düşen dikiş iğnesini ninesiyle birlikte arayan ev halkını da gördüm.Uyuşturucu satarak koca mahalleyi yok edenlere göz ucuyla dahi bakmayan yetkilileri de.
***
Bundan birkaç yıl önce Pendik'te bir şirkette aşçılık yapan bir anne, işyerine ait 2,5 kilo köfteyi kendi dolabına koyduğu için mahkemeye çıkarılmıştı.
Savunması analık duygusuyla doluydu, "köfteleri aç çocuğum için alacaktım!" Cümlenin öznesi;
"alacaktım!" Mahkeme kararını verdi "16 ay hapis!" Buna karşılık alkollü sürdüğü lüks otomobiliyle polis memurunu öldüren ve mahkeme kararıyla serbest bırakılan zengin züppeyi de gördüm.
***
Bu yaşıma kadar çok şey gördüm de garibanla zengine eşit davranan hukuku ömrü billah görmedim.
Dipnot: Gördüklerim gerçekti.
Görmediklerim daha gerçek!
MUTLULUK TAKVİMİ
Galatasaray'ı tebrik et.
İçindeki kötü düşünceleri bir kağıda yaz çöpe at.
Eski şarkıları dinle.
Sesin başucumdaki
Saat gibi derman bana
Uyanmak için tek sebebim
Gözlerin inan bana
Kim demiş ki aşk yalan
Park ettim kalbine
Sana meylim var bilirsin
Bir sevda masalı
Yağmurun ellerisin
Aşk sana yakışıyor
Bilmelisin
Sen olmasan
Diz çöker dilenir
Hep seni özlerim
Sen olmasan
Kırılır düşerim
Uçurum çiçeğim
Hakkı YALÇIN
Küfretmenin yaratıcılık sayıldığı sinemamız sanatımızın gururudur!
Eskici!
Eskiler alıyoruz. Kağıt mendil bilmeyen
yakası güllü zamanları, 45'lik plakları.
İnsanların karşıdan karşıya geçerken
bile birbirine selam verdiği yılları.
Hal hatır soran komşuluğu, üzeri
dantelle örtü ahşap radyoları, akşamları
yankılanan arkadaş ıslıklarını. Elle yazılan
mektupları tebrik kartlarını. Seçim
zarafetini!
Karşılığında bütün teknolojik aletleri
kayıt cihazlarını veriyoruz.
Kabul eden parmak
kaldırsın!
