Şimdi bunlar moda!

Eklenme Tarihi 31 Mayıs 2023

SON yıllarda peydahlanan gazeteciliğin ve televizyon yorumculuğunun yanlış yönlendirdikleri insanları kışkırtmakta nasıl başarılı olduğunu görüyoruz.
Haberleri verme becerisinden bile yoksun olanların tek ihtiyacı kendilerinin izlenmesini sağlamak.
Eskiden "kara göründü!" diye bağıran gazete tayfalarının yerini, her akşam ekranlarda "para göründü!" çığlıkları atanlar aldı.
Şimdi bunlar moda!
Meseleye çıkarlarının penceresinden bakanlar sadece kazancına bakıyorsa, yalanı körükleyen sistemde böyle yorumculuğun "maması" var demektir.
Ama mademki mesleğin öznesi dürüstlük ve doğrudan yana olmak, artık bu işin "aması maması yok" demektir!

***

O yüzden sürekli olarak tekrarladığım bir isteğim var. "Ekranlarda yorum yapanlar, gazetelerdeki köşe yazarları mal beyanlarını halka açık olarak yapsın." Yapsınlar da görelim kaç köşe olmuşlar!
Yapsınlar da görelim emekçi gazeteciliğin yerinde yeller eserken, o malların mülklerin nasıl sahibi olmuşlar!

***

40 yılı aşkın süredir gazetecilik yapıyorum.
28 yıldır iki ayrı gazetede aralıksız yazıyorum.
Neredeyse bin tane şarkım müzik dünyasındaki önemli şarkıcılardan tarafından okundu.
Bütün bunlara karşılık kendime ait 2 odalı bir evim ve rahmetli annemin ölümünden sonra satın aldığım mezarım var. Başka da bir şeyim yok.
Ve bundan gurur duyuyorum!
Her helal kazancı saygı duyduğum gibi.

***

Küçük insanlar büyük izler bıraktı ahlaksızlık meydanlarında.
Şarap mahzenlerinden tetikçilik yaparak, gazeteciliği bu boyutlara getirenlerin eseridir bunlar.
Onların imzası var mesleğin yarasında!
Yerde buldukları bir gazete sayfasını çömelip okuyacak kadar meraklı çocukların hevesini kırdılar. Kendileri gibi düşünmeyenlerin kalbini kırdılar.
Şimdi kuyrukları bacaklarının arasında!

***

Gazeteciliğin rütbesi kalemdir yürektir.
Popüler olmanın tüm inceliklerini öğrenenler bu gerçeği hiçbir zaman öğrenemeyecektir.
Paranın tadını alanlar için insanlığın da lüzumu yoktur zaten dürüstlüğün de.

***

Ama hala yanlışlara tepkisini koyabilen gazete okuyucuları televizyon izleyicileri varsa, bizlerin de bu meslekten umudu var demektir.
Otobüslerde büyüklerine yer veren çocuklarda gördüğümüz umut gibi.

MUTLULUK TAKVİMİ
Bugün bir insanın hayatında melek ol.
Tütün ürünlerinden uzak dur.
Türk kahvesi iç.
Gelişim kitabı oku.

Bu ayrılık kim bilir
Bizden neler alacak
Bu yangın gecelere
Alışana kadar
Anılar her fırsatta
Kapımızı çalacak
Yeni bir hayata
Karışana kadar

Yarım kalan aşkların
Hikayesi çok derin
Suç ortağı olduk biz
Verdiğimiz sözlerin
Bu aşkın adı yaralı
Dilim hala dualı
Bir daha ne zaman
Karşılaşır
İki kadersiz sevdalı
Hakkı YALÇIN

Herkese esaslı ömürler de nasip etmiyor hayat, esaslı ölümler de!

Mutluluk!
Melekler, "insanoğlu hor kullanıyor"
diye, mutluluğu saklamaya karar
vermişler. "Belki kıymetini bilirler" diye.
Biri "Everest'in tepesine saklayalım"
demiş, diğeri "Atlas Okyanusu'nun
dibine." Taç Mahal'in kubbesi, Mekke
sokakları, dondurma külahı, çiçekler,
kitaplar.
Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri
yeterince zor gelmemiş.
Derken meleklerden biri, "insanların
içine saklayalım" demiş, "içine bakmak
kimsenin aklına gelmez!"
İşte o gün bugündür mutluluk insanın
içinde saklı. Ne başkasının ekmeğinde
ne başkasının evinde ne de başka bir şeyde.