DÜN gece İstanbul'u dolaştım. Bir deniz kenarına uzandım önce, bir baktım yıldızları içiyor balıklar. "Artık oltaya gelmiyoruz" dediler, "sofranıza niye gelelim!" "Merak etmeyin" dedim, "sizin yerinize insanlar geliyor oltaya!" Acayip bir kahkaha attılar, "bizden alıkları da varmış!" diye.
***
Bir mahallenin arasına girdim.
Ağustos böcekleri mevsimini şaşırmıştı, ateş böceklerinin eşliğinde sokakta ip atlıyorlardı.
Beni görünce şarkıya başladılar.
"Saz da bizde söz de bizde!" deyip beceriksizliğin balonlarını patlattılar!
O sırada yanımdan geçen bir adam da günün anlam ve önemine mahsuben bir şarkı patlattı. "Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime!"
***
Biraz ileride yaşlı bir genç duvarla konuşuyordu. "Sana yaslandım ama sen bile beni sırtımdan vurdun" dediğini duydum.
Yanına yaklaştım, yerini sakınmak isteyen bir tavır takındı.
"Sen akıllı bir adama benziyorsun" dedi, "burası deli duvarı!" "Hayır" dedim, "ben sizlere benziyorum. Aklımın eşeğini kaçıralı çok oldu. İstersen mal beyanımı vereyim!" O anda gülümsedi, "sen de bizdensin abi" dedi, "akıllı adam mal beyanı verir mi?" Başka bir delikanlı bir giydiğini bir daha giymeyenlere özeniyormuş, ona da mesajımı ilettim. "Helal kazanç kokan eski gömleklerin modası asla geçmez!"
***
Yol kenarında hararetli bir tartışma vardı da birileri yanındakini kışkırtıyor sonra geri çekiliyordu. Silahları zuladaydı da daha büyük bir kargaşaya sebep aranıyordu sanki. Yanlarından geçerken ortamı sakinleştirmek istedim, "çek arabanı" dediler.
Ben de "fazla sürat yapıyorsunuz" diye karşılık verdim, "sizler de ayağınızı gazdan çekin!" Önce üzerime yürüdüler, sonra beni bırakıp birbirlerini yediler.
***
Düşündüm de saygının sevginin ve hatta insanlığın kaybolduğu bir düzende, gecenin bir yarısı zarafeti uyandırmak bana mı kalmış! Ama çocuklar ne olacak?
Korkuyu sevginin önüne koyanlar çocuklarının ömrüne göz koyanlardı.
Hiç kimse çocukluğunun izlerini terk etmezse, o çocukların nasıl büyüdüklerini söylemeye gerek yoktu.
Bizim çocukluğumuzda adını filmlerde duyduğumuz psikiyatrlar şu sıralar niye bu kadar gözdeydi acaba? Depresyon ilaçları da caba!
***
Sonra saatlerce yürüdüm bir baktım gerçeklerin orta yerindeyim.
Satın alınacak insan bulmak, kiralık ev bulmaktan kolaydı artık.
"Önemli olan sorgulama biçimiyse herkes meseleye kendinden başlamalı" dedim kimse duymadı. Ya da kimsenin kitabına uymadı.
Gerçek ortadaydı. Hayatımızın her alanını kaplayıp durmadan konuşanların içlerinde ne sevgi vardı ne birikim ne bilgi.
Birbirlerini yok sayanların çoğaldığı bir ülkede öylesine nefret tohumları ekilmişti ki, insanlar isteseler bile birbirlerini sevemeyecekti artık!
Bu da bir ülke için en ağır yenilgi.
MUTLULUK TAKVİMİ
Ne yaparsan kalbinle yap.
Gaza gelme.
Gençlerin halinden anla.
Gençlik anılarını anlat
Hala onu soruyorsun
Bitti can dostum bitti
Ayrılığın günahını
Bana yükleyip gitti
Biz kimsenin ardından
Ah etmeyiz biliyorsun
Vefasızı kalbimizde
Yaşatmayız can dostum
Bakmasın arkasına
Yol alsın sevdasına
Biz kimsenin dalgasına
Taş atmayız can dostum
Hakkı YALÇIN
Silahların insanlığa yenilmesini beklemek gençlik ütopyamızdı.
Gençlik Bayramı
Gençler bizim umudumuz ama onların
kapkara umutsuzluğuna karşı yeteri kadar
mavimiz yok.
Metrekareye uyuşturucu kullanan kaç
genç düşüyor ve kaç delikanlı bu çukura
düşüyor?
Gençlere azar azar bir mezar kazılırken
yıllardır bunları boşuna yazıyoruz.
19 Gençlik Bayramı'nda bile asıl
bayramı uyuşturucu çakalları yaparken!