GENÇLİĞİMİZDE mahallemizdeki duvarlara "Kahrolsun Amerika" diye yazardık, o yıllarda bile İsrail'in ne mal olduğunu bilir ve Filistin'in saflarında dururduk.
Böyle düşünen nice delikanlıyı bu ülkede sorgusuz sualsiz astılar.
Askerlerimize postal veren, çocuklara süt tozu dağıtan Amerika'nın her isteğine baş sallayanlar "paşa paşa darbe" yaptılar. Şimdi o yıllarda verilen mücadelenin ne kadar değerli olduğunu söylesek ne yazar!
Teknolojik yapılanmanın ardından kalan en anlamlı gerçek; "Amerikan özentisinin tarihine kayıtlıdır, harcanmak için ambalajlanan çocuklarımız!"
***
Bugün Babalar günü. Çocuklarının geleceğinden endişe duyan, yaşam şartlarının nereye sürüklendiğinin farkında olan babalar için bugünün anlamı kalmadı. Çocukların eğitim şartları gittikçe zorlaşırken ve dünya yeni bir savaşın eşiğindeyken, çaresiz babalar sadece nostaljiye sığınıyor.
Duvarlara "kahrolsun emperyalizm" diye yazan babaların ellerinde avuçlarında bir şey yoktur ama o eller asla yağmacılık yapmamış, haksız kazanca el uzatmamıştır.
***
Hayatını şoförlük yaparak kazanan bir babayı hatırlıyorum. Adı hala aklımda. M.A. Geçit. 9 yaşındaki kızını 12 ay boyunca belli bir ödemeyi taahhüt ettiği dershaneye yazdırmıştı.
İşsiz kalınca ve taksitleri ödeyemeyince mahkemeye verilmiş, 3 ay hapis kararıyla cezalandırılmıştı. "Böyle bir dava için hapis yatmak onurdur" diye yazmıştım.
O kız çocuğu babasına duyduğu gururu rozet yapmıştır da hiçbir çocuk babasına yapılan haksızlığı ödeştirmeden büyümez! Eminim ki öfkesinin rengine boyamıştır düşlerini!
***
Bugün Babalar Günü. Evlatlarının çaresizliğine kahrolan babalarla, yolunu o biçim bulan babalar aynı günü mü kutlayacaklar? Zengin babalara hediyeler yağacak da gariban babaların çaresizliği hangi cümleye sığacak? Böyle cümleler kurduğumuz zaman yoksul edebiyatı yapmış sayılacağız diye soysuz zenginliğin edebiyatını yapacak değiliz ya!
***
Ben kendisini bütün çocukların babası hisseden babaları sevdim. Kula kulluk etmeyen, çocukları ve kadınları incitmeyen, ne kadar yaşlansa da zarafetini kaybetmeyen babaları. Her türlü şartta başını dik tutan, doğruya hile duaya yalan katmayan babaları.
***
Bizim gününü kutlayacağımız babalar; onurlu şerefli, vicdanlı babalardır. Onlara bir gün değil her gün feda olsun. Yetimin öksüzün kanını emen, memleketin gençliğini uyuşturucuyla yok eden, sanal kumarla mahveden ve garibanın lokmasına bile göz diken babaların gününü kutlayacak değiliz ya! Onlar gününü gün ediyor zaten.
MUTLULUK TAKVİMİ
Böyle bir günün anlamını hisset.
Bir huzurevini ziyaret et.
Tehlikeyi gör ve lütfen uyan.
Gurbet biraz sana benzer
Hasret biraz bana
Kayıtlandım
Acıların nüfusuna
Nefret biraz sana benzer
Şefkat biraz bana
Tutuklandım
Senden kalan anılara
Göğsüme saplanmış
Hasret bıçağı
Sanma ki rüzgara
Karışacağım
Ben aşktan yaralı
Sevda kaçağı
Asla teslim olmam
Savaşacağım
Hakkı YALÇIN
Gençliğimden beri merak ederim, Birleşmiş Milletler kimin için birleşmiştir?
Yaratık Trump!
Biliyoruz ki İsrail'in İran'a saldırmasının arkasındaki yaratık Trump'dır. Kan istiyor, milyonlarca can istiyor. Hatta küçücük aklıyla yeni bir dünya kurmak istiyor. İsrail'in saldırısını "mükemmel" olarak değerlendiren bu yaratığın ağzındaki kan kokusu Amerika'dan ülkemize kadar geliyorsa bizler de bu filmin içindeyiz, kuşkunuz olmasın. O yüzden bizdeki toplum bütünlüğünün bozulması da bu yaratık için "mükemmel!" görünüyor olmalı!
