Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 22 Eylül 2020

Manşet

AKDENİZ artık sadece AKDENİZ değil. Bunun bilinmediğini gördüğüm için yazıyorum bunu... Dünyayı bir mavi bilye gibi değerlendirmeyi beceremediğimiz sürece olan biteni anlamakta zorlanacağımız kesin... Üzerinden bir hayli zaman geçti. Çin'in İsrail'deki en önemli ismi BÜYÜKELÇİ Du Wei HERZLİYA'daki evinde öldürüldü. Ölümü öncesinde RESMİ ZİYARETLERİN RAFA kalktığı dönemde Pompeo yüzündeki ABD maskesiyle Tel Aviv'e indi. İsrail'i yanlarına almak için yapılması gerekenleri iletti.
Çinli Büyükelçi'nin de DEPORT edilmesini istiyordu. İsrail direndi.
Çin karşı çıktı. Adam öldürüldü!
Sonra ne oldu peki? Bakılması gereken sanırım bu... İsrail bir anda ARAP ÜLKELERİYLE İNANILMAZ bir yakınlığın içine girdi. Herkes imza atıp "BİZ KARDEŞİZ" demek için sırada. ABD Başkanı Trump da "Bekleyin sırada 7-8 ülke daha var" demekte... DERİN AMERİKA'nın İSRAİL üzerinden ne yapmak istediğini sanırım fazla düşünmedik. Çok yazılıp çizilmedi... Ancak Büyükelçi DU WEİ'nin 57 yaşında öldürülmesi çok önemli bir hamleydi...
Geriye gidelim...
Yıl 1978'i gösterirken Mısır ve İsrail, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Jimmy Carter'ın aracılığı ile barışa giden yola çıktılar... Mısır Devlet Başkanı Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menahem Begin 12 gün süren gizli pazarlıklar gerçekleştirdi. Sonuçta ilk kez bir Arap ülkesi İsrail'i tanımış oldu.
Varlığını kabul etmiş oldu. Bu, haliyle gürültü patırtı kopardı...
Ama olan oldu. Şimdi ise daha büyüğü olmakta. Perde gerisinde önemli ilişkileri olan ülkeler açıktan İSRAİL'le DOST ve ORTAK olacaklar. Yeni süreç bu...
Açalım isterseniz. Konu AKDENİZ çünkü...
Ama önce yine bir hatırlatma yapmamızda fayda var. Bu yılın ilk günlerinde yazdım...
NATOME... NATO'nun evrileceğini, ORTADOĞU'ya ineceğini ve AKDENİZ'i hedef seçeceğini... Du Wei gibi KASIM SÜLEYMANİ'nin öldürülmesi de çok önemli bir adımdı.
Trump'ın haberi yokken bu infaz gerçekleştirildi. İpler Mark Esper'in yani PENTAGON'un elindeydi artık... Daha önceleri "NATO'nun ömrü tamamlandı" diyen Trump şimdi oyunun içindeydi. NATO-ME için NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'le görüşüyordu.
Hedef ORTADOĞU'ydu!
Kuveyt, Bahreyn, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin yanı sıra Mısır ile Ürdün'ün de yer alacağı yeni oluşumun hedefi Türkiye'nin bölgedeki etkinliğini azaltmak...
Böyle yazdım...
Peki şimdi ne oluyor?
DERİN AMERİKA, BAŞKANI'NI da önüne katarak İSRAİL etrafında bir operasyon yapıyor... Doğru mu? Elbette doğru!
Detaylara girelim...
40'ın üzerinde ülke Akdeniz'de önemli bir pay almak için denize indi... Burada NATO'nun planını iyice anlamak gerekiyor.
NATO, ne Fransa ne Almanya ne de başka bir ülkedir. NATO, tamamen Pentagon'un arka bahçesidir. NATO'nun çok önemli "choke-point" (Boğulma noktası) vardır. Arap Denizi ile Kızıldeniz, Atlantik Okyanusu ile Kuzey Deniz'i birbirinden koparan Dover Boğazı gibi. Ancak 3 noktada Akdeniz karşımıza çıkıyor. O nedenle NATO için vazgeçilmez değerde olan "choke-point" Akdeniz'dir.
Washington, NATO'nun şimdilik geri planda kalmasını istiyor. Ancak Akdeniz'le ilgili birçok önemli plan Pentagon'da NATO generalleriyle yapıldı.
Bölgeyi çok iyi bilen emekli Türk generaller de Washington için plana önemli değerlendirmelerde bulundu. NATO, Akdeniz'i en önemli merkez olarak görüyor.
ABD'nin NATO-ME'nin kurulma planının merkezinde de Akdeniz vardı. Dün de bugün de gerçek buydu. Şu an İsrail'le yan yana gelen Arap ülkelerinin tamamına Akdeniz'le ilgili rol veriliyor.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) en ön safta yer alan ülke.
Körfez ülkesi BAE, Akdeniz'in tüm finans ayağının en önemli parçası. Başta İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı olmak üzere Sicilya Kanalı, Cebelitarık Boğazı ve Süveyş Kanalı'nı tek bir planda toplayan Washington, NATO'nun Afrika ve Ortadoğu'daki etkinliğini kullanıyor. Fransa artık NATO'nun en önemli gücü değil.
Evet, 2011 yılında Fransa NATO'da ABD ile en etkili olan iki ülkeydi. Bugün ise Fransa, NATO'nun en büyük kaybedeni.
Çünkü Avrupa Ordusu fikrini ortaya atan Fransa ve Almanya, artık bir daha NATO'nun önemli gücü olamaz. Bunu Paris de biliyor. O nedenle Fransa, Akdeniz'de aktif olmak için her noktadan dalış yapıyor. Hatta Macron "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşmiştir" dedi. O da Fransa'nın nereye savrulacağını görüyordu...
NATO için öncelikli adımlardan biri Akdeniz'den sonra İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı olacak. Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi'ni birbirine bağlayan bu güç Rusya'nın da kontrolünü sağlıyor. Moskova'yı sınırlıyor. NATO'nun "chokepoint" alanındaki her noktasında gerilim yaşanacak. Tatar Boğazı- Japon Denizi ve Ohotsk Denizi Rusya'nın en önemli planları arasında yer alıyor. Rusya da Amerika Bileşik Devletleri'nin deniz üstündeki gücünü azaltmak için bu bölgeyi hedef seçti.
Çünkü Rusya, ne kadar çaba harcasa da Akdeniz'de yok gibi.
Suriye üzerinden Akdeniz'de olmak isteyen Rusya'nın planı çöktü. Çünkü ABD, Rusya'nın denizlerdeki gücünü bitirdi.
Bu durum Moskova'da büyük sıkıntıya neden oldu. Çünkü pandemi sürecinde Rusya, Çin ile ABD'ye karşı birçok gizli planın içinde yer aldı. Bazıları NSA tarafından Washington'a iletildi.
Askeri güç günümüzde hava gücü ile kıyaslansa da deniz hepsinden önemli. Elbette hava kuvvetlerinin desteğiyle deniz kuvvetleri eşsiz bir güce ulaşıyor.
Şimdi her ülke Akdeniz'i öne sürerek deniz gücüne takviye yapıyor. Bunu nasıl okuyabiliriz?
"Akdeniz'de bir çatışma olacak" şeklinde düşünmemize hiçbir engel yok. ÇATIŞMA asla ve kat'a uzak bir ihtimal değil. Son kertede anında düğmeye basarlar...
Ancak kim kiminle çatışma noktasına gelir? Şu an yaşanan gerilime bakınca Yunanistan'ın önümüze atıldığı kesin. Arkada Fransa var. Macron'un itmesiyle Yunanistan karşımızda. Bu net! Belli ki PARİS Türkiye'nin gücünü azaltmak niyetinde.
Yunanistan'la meşgul edip AKDENİZ'de alan genişletme hevesinde. Bu onların planı! Ama bence daha önemli olan bir şey var! Amerika Birleşik Devletleri...
Peki onlar ne düşünmekte, ne istemekte? Türkiye Yunanistan'la mı karşı karşıya gelse daha iyi olur, yoksa FRANSA ile mi?
EVET FRANSA İLE! ABD çatışma olacaksa İKİ BÜYÜK ARASINDA OLMASINI
TERCİH eder... NATO-ME için ne gerekli sizce? AKDENİZ'de büyük ülke olan İKİ GÜCÜN ÇATIŞMASI olabilir mi! Eğer çatışma ihtimali varsa bunun iki büyük arasında olması istenecektir.
Uyanık olmamızda fayda var.
Olmuyorsa YUNANİSTAN şıkkını da başka pencereden devreye sokarlar... AKDENİZ için NATO içindeki ABD'den sonraki iki büyük gücün yani Türkiye ile Fransa'nın erimesi düşünülmekte...
Bunlar GİZLİ TOPLANTILARIN manşetleri...