Muazzam bir satranç oynanmakta. Güç ve aklı bir araya getiren kazanacak.
Bizsiz olmaz. Biz de işin içindeyiz, merkezindeyiz.
Konu ORTADOĞU olunca Türkiye haliyle önde! Katar da öyle. Bu dostluğun getirdiği avantajlar ve dezavantajlar var! Çünkü bunu istemeyenler devrede... Sadece biz değil dünya BARZANİ'yi ve Kuzay Irak'taki referandumu konuşuyor. Türkiye vuracak mı vurmayacak mı? Aslında herkesin merak ettiği de bu! Yakında, çok yakında göreceğiz!
Barzani'ye, referanduma gelelim. Ama bugün değişik bir yoldan gidelim...
Katar, kimilerine göre küçük bir ülke. Ancak Katar'ın etkinliği ülkenin yüzölçümüyle kıyaslandığı anda dünyanın en güçlü ülkesi. Bu matematik hesabıyla dünyanın en güçlü ülkesi olması, elbette ilişkileriyle de orantılı. Dünyada bir ülke güçlü olmak istiyorsa ya İngiltere ya da ABD ile ittifak yapmak zorunda. Bu kimi zaman ikili anlaşmalarla olur, kimi zaman tehditle...
Yani ya silah ya da para ile... Bunu bilmeyen yoktur!
Katar çok iyi incelenmesi ve gözlemlenmesi gereken bir ülke. Baba TANİ zamanında KATAR öne çıksa da oğul yani TAMİM döneminde zirve yaptı. Büyük oyuncu olarak her sahnede boy gösterdi...
Baba TANİ Amerikan üslerine ülkesinde izin verdi. Dengeyi istedi. Bir eliyle Amerika'yı bir eliyle de İngiltere'yi tuttu. Böyle gitmeyi tercih etti. Sonra görevi oğluna bıraktı kenara çekildi.
Ülkenin direksiyonuna geçen TAMİM, İngiltere'nin önemli okulları Harrow'da ve Sherborne'de okudu. 1998 yılında yine İngiltere'nin en önemli askeri eğitim veren Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi'nden mezun oldu. Middlesex Harrow School'da da eğitimini tamamlayan Tamim, dünya liderleri içinde İngiltere ve sistemini en iyi bilen kişi.
Genç, akıllı, cesur!
Genç Şeyh koltuğa oturduktan sonra dengelere bir kez daha baktı. Ve çok cesurca adımlar atmaya karar verdi... Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani, Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-il'den sonra dünyanın da en genç liderlerinden. Genç Tamim gelerek "Ölene kadar tahta kalma geleneğini" bozdu!
Ve kararlı geldi. Tamim genç olmasına rağmen akıllıydı. ABD'nin girdiği her ülkeyi işgal ettiğini bildiği için yönünü İngiltere'ye doğru çevirdi. İngiltere'nin de ABD ile aynı konsepte sahip olduğunu gayet iyi bilen yeni emir, gençliğinden itibaren yakından takip ettiği ve hayranlık duyduğu Erdoğan'la ilişkileri güçlendirerek İngiltere'nin bölgedeki aktifliğini kendi lehine çevirmeye karar verdi.
Attığı adımlar da hep bu yöndeydi.
Tabii ABD daha doğrusu Pentagon Katar'ın Türkiye ve İngiltere ile yakın ilişkiler içinde olmasını kabul etmeyecekti...
Öyle de oldu!
5 Haziran tarihinde Suudi Arabistan öncülüğünde Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn tarafından Katar'a ambargo uygulandı. Bu ambargo kararını 4 ülke almadı. Operasyon Washington'daki Pentagon binasında kararlaştırıldı! O tarihten sonra yaşanan süreç, Katar'ın aleyhine işlemedi. Beklentiler farklıydı. Ama öyle olmadı! Pentagon 3 hafta içinde KATAR'ın pes edeceğini ülkesindeki TÜRK ve İNGİLİZ askerlerin geri gönderileceğini hesap etti. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı... Elbette İngiltere ve Türkiye'nin Pentagon'a karşı tavrı, Katar'a enerji verdi.
Yine de kolay bir dönem değildi bu. Katar Emiri Şeyh Tamim Bin Hamad Al Tani 3.5 ay ülkesinden çıkamadı. Sonrasında ilk ziyareti TÜRKİYE'ye yaptı... Geçtiğimiz günlerde de BM Genel Kurulu için New York'a gitti. 20 Eylül'de Trump'la bir araya geldi. Trump klasik tavrını Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Tani'ye de gösterdi.
"Dostum ve arkadaşım New York'a geldi. Bundan sonra ABD ve Katar aynı düşüncede yol alacak. Alınan kararlar iki devletin de aynı fikirde birleştiğini gösterecek. Sani, çok özel ve güçlü biri. Sözüne sadık değerli bir dost" dedi.
Trump çökertemediği KATAR'a şimdi farklı bir yöntemle geliyordu. Ambargonun uygulandığı dönemde konuşmak için kendisini davet etmişti! Eğer Tamim gitseydi tutuklanacak, yargılanacak ve yerine BEYAZ SARAY'a yakın olan ailedeki iki adaydan biri geçecekti... Olmadı...
Trump, Katar'ın Yeni İpek Yolu yani 'Tek Kuşak Tek Yol' projesinde önemli noktalardan biri olduğu için Tamim bin Hamad Al Tani'ye yakın davrandı. "ABD ile çalışan kazanır" mesajını verirken, gerektiğinde ablukanın daha da artacağının da sinyalini verdi. Açık açık olmasa da uyardı.
Şeyh zaten bunu biliyordu. Sürpriz değildi...
'Tek Kuşak Tek Yol' enerji alanlarının yüzde 100 kontrolü önemli. O nedenle yeni düzenlemenin merkezinde Katar var.
Bölgedeki ticari pazarların ve ticari yolların Pentagon'da olması için Katar'ın ABD ile ortak olması şart. Kavga bu zaten. Yeni de değil üstelik.
Günlerdir yazdığım gibi İKİZ KULELER'in vurulmasından itibaren sürüyor...
Gelelim kavganın özüne... Oradan da BARZANİ'ye ve yaptığı referanduma...
Katar, İngiltere ve Türkiye sayesinde bu rotaya girmedi. Bütün ısrar ve yaptırımlara rağmen dik durdu, Amerika'ya boyun eğmedi... Bunun üzerine PENTAGON oyunun ikinci sahnesine geçti. Katar'ı almak için TÜRKİYE'nin güç kaybetmesi gerektiğine hükmetti! Fikirleri ve planları bu! Katar ablukasının etkisiz kalacağını anlayan Pentagon, Barzani'ye 7 Haziran'da açıklama yaptırdı. Barzani, "Ne gerekiyorsa yapılacak. Artık referandum zamanı geldi. Hiçbir güç 25 Eylül'deki referandumu engelleyemez" dedi. Eğer Türkiye, Katar'a olan desteğini azaltsaydı, 25 Eylül'deki referandum gerçekleşmeyecekti.
Ama olmayınca referanduma gidildi. DİKKAT!
Barzani açıklamayı ne zaman yapıyor? Evet 7 Haziran'da. Yani ambargo kararının hemen arkasından... Tesadüf değil mi!
Şimdi Türkiye'nin güçsüzleştirilip, Katar'ın Pentagon hizasına gelmesi için Kürtler kullanılacak. Pentagon bunun üzerinden gidiyor. Bu konuda Barzani ve bölgedeki büyük bir çoğunluk hazır. Tehlike sadece ve sadece Kuzey Irak değil. Suriye'nin kuzeyinde de büyük hazırlıkları var. Pentagon ve gönüllü adamları harıl harıl bunun için çalışmakta.
Bir şey yapacaklarından değil, bilinsin diye yazıyorum... Kuzey Suriye'deki bağımsızlık referandumu yakında açıklanabilir. Şu an için referanduma da gerek yok ama işin resmiyete dökülmesi için bu gerçekleşebilir.
Önemli bir şey daha! Pentagon Türkiye'nin asla KUZEY IRAK'a operasyon yapacağına inanmıyor ama Kuzey Suriye'de büyük bir temizlik harekatına girişebileceğini düşünüyor... Pentagon eğer Türk ordusu SURİYE'de yürürse önünde kimse duramaz noktasında! Bu da bilgi... Bunları konuşan çok akıllı adamlar var! Ben söylemiyorum...
PENTAGON Kürtler'i, YPG'yi kullanıp Türkiye'nin enerjisini boşa akıtmak derdinde.
İçeride uzun sürecek bir bela Ankara'nın KATAR ile ilişkisini bitirir! Bunu bilerek hareket ediyorlar. Hazırlıkları ve planları böyle... Türkiye'de kritik seçimlere yaklaşık 2 yıl var! Pentagon iktidarın değişmeyeceğini görürse YPG üzerinden, DEAŞ üzerinden gelecek. Eğer iktidarın değişme ihtimali varsa, bunu görürlerse bekleyecekler... İŞTE TAM BU NOKTADA DEĞİŞİK SİYASİ İSİMLERİ GÖRECEĞİZ... Böylesine bir mücadeleye girmeye gerek yok diyenler Washington'a haberi çoktan uçurdular bile...
Devam...
Türkiye, Katar'la o kadar yakın ilişkiler içinde ki, Katar Emiri Tamim bin Hamad Al Tani'nin New York'a gitmeden önce Almanya ve Fransa ziyaretlerinde de Doha'daki Türk askeri alarm durumundaydı.
Katar'da bir darbe girişimini önlemek için teyakkuzda bekledi. Katar, Türkiye için çok önemli. Aynı şekilde Türkiye de Katar için çok önemli.
İki ülkenin de güçlü olması, Pentagon'un yani Amerika Birleşik Devletleri'nin geleceğini etkileyecek. Eğer hem Katar hem de Türkiye güç kaybederse, Yeni Dünya'da tek güç ABD olacak. İngiltere de bu gerçeği kabul etmek istemiyor. Ancak Britanya'ya bağlı ülkelerde de yaşanan huzursuzluk, Londra'yı dışarıda zayıflatıyor! Bu da görülüyor!
Yine bazı akıllı isimler haklı olarak şunu söylüyor: "Eğer eski Britanya olsaydı Kuzey Irak'ta referanduma ne yapar eder izin vermezdi..." Ama vermek zorunda kaldı. Bu gerçek. Tehlike de bu! Şimdi PENTAGON bunu gördü ve daha agresif adımlar atacak...
Bunu bizler de göreceğiz... Unutmayın, içeride bunu isteyen çok isim var. Her yerde, her kesimde!
NOT: Bazı işadamları son dönemlerde öne çıktı. Doğal... Ama AK PARTİ ile yürüyüp onun imkanlarından faydalanan bazı isimlerin yeni çıkacak olan oluşumlara ve muhalefete ciddi para aktardığını duydum. AMERİKALILAR söyledi... Bu garip değil mi! Samimiyet var mı bunda! Pentagon'a yatırım yapan çok yani! Not düşeyim istedim...
