BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 19 Aralık 2016

Hilal’in savaşı

Hilal (Ay) İslam'ın simgesi, Haç Hıristiyanlığın sembolüdür. Haç'ın Hilal'e saldırdığı günleri yaşıyoruz. Yabancı istihbarat örgütlerinin köpekleri saldırıyor. 14 vatan evladımızı toprağa düşürdüler. İçimiz yanıyor. Ellerini semaya açan milletimizin dualarıyla, her karışı şehit kanıyla sulanmış toprakların evlatlarını hakka uğurluyoruz. Şehit kanlarıyla sulanan Anadolu'nun bağrında, tüm şehitlerimizi kalbimize gömüyoruz. Her kalp atışında şehitlerimiz olacak hayatımızda.
Öfkemiz büyük.
Kinimiz büyük.
Ancak Allah'ın kelamına sığınarak teskin oluyoruz. Yaşanan acıyı anlatmaya sözlerimiz yetmiyor, ancak ayakta durmayı biliyoruz. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, hislerimize tercüman oluyor. Polislerimize uzanan kahpe ellere, "Aziz Milletimizi korkutacaklarını zannediyorlarsa alçaklara, kahpelere meydanı bırakacak kadar alçalmadık. Daha ağır bedeller ödeyecekler" demişti. Kayseri'deki kahpe saldırıda şehit olan askerlerimizi kalbimize gömerken, Cumhurbaşkanımız Trabzon'dan, Haçlı-Siyonistler'in derin tezgahlarını deşifre ederek, kıyasıya savaşın kodlarını verdi: "Onlar bitecekler.
Tarih boyunca Milletimiz, Hilal Haçlı zihniyetiyle nasıl mücadele ettiyse bilin ki, Allah'ın izniyle bunları halledeceğiz." Evet. Haç'la Hilâl'in, Batı'yla Doğu'nun, 'iman'la 'inkâr'ın savaşıdır yaşananlar. Hak ile Batıl'ın kavgası hiç bitmedi. Kıyamete kadar da hiç bitmeyecek. Cemil Meriç'in veciz sözlerini hatırlayalım: "İstiklal Savaşı...
Yangın alevleri içinde doğan genç bir devlet. Evet, çetin bir imtihandan yüz akıyla çıkmıştı. Düşmanın teslim alamadığı tek kale kalmıştı: hafıza, yani dil. Bugünü düne bağlayan köprü uçurulmadıkça tarihten kopamazdık. Tasfiyecilerin her taarruzu bozguna uğruyor. Karşılarında mabedin şuurlu ve inanmış bekçileri var." Emperyalist Haçlılar piyonlarını gönderiyorlar. Dünlerde Ermeni terör Asala'ydı.
Bugün, FETÖ, PKK-TAK-DEAŞ- DHKP-C, köpekleri saldırırken, karşılarında Anadolu'nun şuurlu ve inanmış bekçileri var.
Derin Amerikan'ın ILIMLI İSLAM projesinin mimarı CIA ajanları Graham Fuller ve Daniel Pipes'ti. Ne tesadüf, bu iki isim Gülen'e kefil olan, bugün ABD'de yaşamasına, Türkiye'yi karıştırmasına yol veren ajanlardır. Pipes, 1995'de konuşmaya başlamış, "Radikal İslam tehdidine çözüm, ılımlı İslam'dır" sözü bugünlerde Müslüman ülkeleri kana bulayan projenin bina edildiğini göstermiştir. Bu proje, 'Ilımlı İslam', adından da anlaşılacağı üzere, İslam dinini farklı isimler altında mecrasından saptırma, özünü değiştirme ve çağdaş birtakım siyasi projelere alet etme maksadıyla icad edilmişti. ABD ve Batı, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra "Ya bizden ya onlardan; bizden olmayan herkes teröristtir" gibi resmi söylemlere yaygınlık kazandırdı. ABD Derin Devlet, CIA-Pentagon'un kurguladığı, 11 Eylül saldırıları, ABD'nin Ortadoğu'da yeni uydu devletçikler kurma, yeni haritalar, Müslümanlar'ı, Sünni ve Şia eksenlerinde bölme politikaları için yeni bir dönem başlattı. Bu bağlamda, 2003 tarihinde "RAND Cooperation" kuruluşu tarafından "Sivil Demokratik İslam: Ortaklar, Kaynaklar ve Stratejiler" raporunda "İslam ve Müslümanlar, Batı demokrasisi değerlerine ve küresel düzene uyumlu hale getirilmelidir" tezi yer alıyor, İslam coğrafyasının ve Türkiye'nin nasıl denetim altına alınacağına dair stratejileri sıralıyor. Haçlı-Siyonistlerin son hedefleri Türkiyemiz'dir. Anadolu İslam Medeniyeti kalesidir. Son kaleyi zayıflatmak için, içeriden işbirlikçileriyle, beynini batıya satmış uşaklarıyla, dışarıdan piyonlarıyla, köpekleriyle saldırıyorlar. Tüm mazlumların ana kucağı ve şefkat ocağı Türkiyemiz'i zayıflatmak, bölmek, parçalamak ve sonunda da yutarak Haç'ın Hilal'i yok etmesi için uyumuyorlar. Durmuyorlar.

SONUÇ: Bugün, Haç'ın Hilal'e saldırmasının, Türkiyemizin kuşatılmasının arkasında piyonluk yapan Gülen'in PKK'yla, PKK'nın
Derin Amerika-Avrupa ile beraberliği hiç tesadüf değildir.
15 Temmuz'da yıkmıştık onların çelik zırhlarını, yine geliyorlar. Şunu asla unutmayalım. Hak ile Batıl'ın kavgası hiç bitmedi. Kıyamete kadar da hiç bitmeyecek.
Haç'la Hilâl'in, Batı'yla Doğu'nun, 'iman'la 'inkâr'ın savaşıdır yaşananlar.