-BDP Genel Başkanı Demirtaş ve Leyla Zana gibi önemli milletvekilleri bile PKK'yı silah bırakmaya çağırmış.
-ABD, Talabani ve Barzani Kuzey Irak'taki PKK varlığına son vermek için harekete geçmiş.
-Başbakan Erdoğan, hemen her gün "Silahları bırakın, operasyonlar dursun" diye açıklama yapıyor.
Barış umudunun güçlendiği bir dönemde 8 askerimiz daha hain bir saldırıda şehit düşüyor.
Böylesine kritik bir süreçte bu saldırıyı düzenleyenler neyi amaçlamış olabilir?
Tabii ki barışı sabote etmeyi. Bakın iç ve dış konjonktürde Türkiye hiçbir zaman kalıcı çözüme bu kadar yakın olmamıştı. Terörü bitirme noktasına gelinen bir dönemde böylesine ağır tahrik ve sabotajlar zaten öngörülüyordu.
Türkiye'nin bu süreci serinkanlılıkla atlatması gerekir. Türk Silahlı Kuvvetleri zaten saldırganlara gerektiği şekilde yanıt veriyor. Bu dönemde topluma etki eden ve şekillendiren kesimlerin tahrikten uzak durması gerekir. "
EVE DÖN" ÇAĞRISI
Bu arada aldığımız son bir haberi aktaralım:
Saldırılar, hükümetin terörü bitirme arzusunu daha da kamçılamış görünüyor. Bu yaz ve sonbaharda tüm bakanlar Güneydoğu'yu karış karış gezerek halkla buluşacak.
Ayrıca dağdaki gençler de havadan atılacak broşürlerle eve dönmeye çağırılacak. İşte terörden medet umanların korkusu bu:
Kandırdıkları gençlerin eve dönme arzusu.
Son günlerde 3'lü, 5'li hatta 10'lu gruplar halinde dağdan inip güvenlik kuvvetlerine teslim olan gençler örgütte ciddi bir çözülme başladığını gösteriyor. İşte böyle bir dönemde, siyasetçilere aydınların da yardımcı olmasında yarar var...
PARLAK BİR FİKRİNİZ Mİ VAR?
Türkiye'de yaygın bir söz vardır: "İcat çıkarma, otur oturduğun yerde..."
Oysa kalkınmak, zenginleşmek için tüm dünyaya satabilecek yeni bir şeyler bulmak gerekiyor. Buluşları ticari hale getirmenin, paraya çevirmenin adına "inovasyon" deniliyor.
Türkiye her ne kadar geriden gelse de, buluşları günlük yaşama adapte edebilmek için son yıllarda atağa kalkmış durumda.
Kurşun geçirmez elbise üretiminden, kalp stendine kadar uygulama alanı bulan nanoteknoloji konusundaki çalışmalar buna örnek olarak gösterilebilir.
Peki buluşlar günlük yaşamda nasıl kullanılacak?
Sorunun yanıtını dünyanın en büyük "İnovasyon gurup"larından, Coca Cola'nın eski Global İnovasyon Başkanı Bilal Kaafarani'den dinledik.
Halen Yıldız Holding Global İnovasyon Grup Başkanı ve North Star İnovasyon Şirketinin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Kaafarani BusinessWeek tarafından dünyanın "25 inovasyon üstadı" arasında gösterilmiş bir isim.
Diyor ki: "İnovasyon; bir buluşu kullanılabilir, satılabilir hale getirmektir.
Benjamin Franklin elektriği bulmuş ama onu ışığa çevirebilen Edison olmuştur.
Bunun için bıkmadan, usanmadan araştırma yapmış, tam 1001 kez test yaptıktan sonra lambayı yakabilmiştir.
Eğer 1000 kez test yapıp vazgeçseydi, son testi yapmasaydı ışığa keşfedemeyecekti. Biz de araştırmalarımızı aynı ısrarla sürdürmek durumundayız."
Bilal Kaafarani'nin başında bulunduğu North Star İnovasyon şirketi, gıda alanındaki buluşlar, yenilikler için bir yarışma düzenlemiş.
Önümüzdeki yıl Mart ayına kadar sürecek yarışmaya şirketin internet sitesi üzerinden katılmak mümkün. Yeni bir fikri, uygulanabilir buluşu olanlar yaşadı. Bilimi, insanlığın kullanımına sunmak için üniversitelerimiz harıl harıl çalışmaya başlamış durumda. Özel şirketlerin araştırmaya ayırdığı pay çok daha yüksek.
Unutmayın, inovasyon gıdadan teknolojiye her alanda yaşamı kolaylaştırmaktır.
Otomobillerdeki yan aynaların kapanabilir hale getirilmesi bir inovasyon örneği olarak gösteriliyor.
Düşünmeye başlayın.
Artık "icat çıkarma"nın zamanıdır...
