Bunu anlamanın da kolay bir yolu var. Bilim insanları araştırdı, listeledi. İşte sıkıcı insanların ortak özellikleri:
Sohbetlerinde bir denge tutturamazlar: Arkadaş ortamlarında ya çok konuşurlar ya da tüm gün susarlar. Dengeyi bir türlü tutturamazlar. Arkadaşının beden dilini anlamaz: Sıkıcı insanlar karşısındakinin beden diline önem vermez.Mesela karşındaki nezaketen seni dinliyor gibi görünebilir, bunu anlaman gerek.
Güldüremezler, espri yapamazlar: Eğer mizah yeteneğinden yoksunsan, arkadaşlarını güldüremiyor, espri yapamıyorsan üzgünüm, sıkıcı birisin. Konuşacak mevzu bulamazlar: Sıkıcı insanların ortak özelliklerinden biri aşırı tedbirli olmaları. Fazla konuşmayan sıkıcı insanlar, kendilerine gelen sorulara da, "Bilmiyorum, sanırım öyledir" gibi cümlelerle cevap verir. Hep aynı şeyleri yaparlar: Hayatı belli bir rutinde yaşayan, yani işten çıkıp eve giden, hafta sonları hep aynı aktiviteleri yapan insanlar gerçekten çok sıkıcı oluyor. Anlatacak ne biriktirdin ki? Kendi fikirleri yoktur: Etrafındaki dünyayı eleştirel düşünmeyen insanlar sohbetlerde fazla konuşmuyor. Uzmanlar bu tarz insanların genel olarak sınırlı bir bakış açısıyla olaylarla yaklaştığını açıklıyor. İyi hikaye anlatamazlar: İlgi çeken biri olmak için eğlenceli hikayeler anlatabilmelisin.Yapılan bir araştırma, kadınların iyi hikaye anlatabilen erkekleri daha cazip bulduğunu ortaya çıkardı.
Yeni bir şeyler sunamazlar: Beyin daima yenilik arar. Eğer sohbetlerde karşındakini yeni bir şeyler sunularak harekete geçiremezsen, bir süre sonra sıkılacaktır. Olaylara karşı tarafın bakış açısıyla bakamazlar: Empati yeteneğinden yoksunsan duygusal zekan düşük demektir. Eğer kendini başkalarının yerine koyamıyorsan kimse seninle sohbet etmek istemez. Sohbete başkalarını dahil etmezler:Sohbetin başından sonuna kendi sorunlarını anlattın, uzun uzun detay verdin, bir türlü susmadın, karşındakine 'Sen nasılsın arkadaş' demedin, kim ne yapsın seni?
Doğaçlama sohbet yapamazlar: Sıkıcı insanlar genel olarak, konuşmaları için hazırlanmış belli bir metne sadık kalırlar ve bundan ayrılamazlar.Uzmanlar iyi sohbet edebilen kişilerin konuşmalar tıkandığından sözü karşı tarafa atarak sohbeti kurtardığını belirtiyor.
Ses tonları monotondur: Monoton ses tonuyla konuşan bir kişi sıkıcıdır.Heyecanını, neşesini, üzüntüsünü belli eden insan ise daha fazla ilgi çeker. Sürekli olumsuz düşünürler: Uzmanlar, olaylara sürekli olumsuz tarafından yaklaşan kişilerin sıkıcı olduğunu ve bu kişilerin mağdur zihniyetiyle yaşadığını belirtiyor. Kendilerini tekrar ederler: Aynı hikayeyi defalarca tekrarlayan kişiler sıkıcıdır. Daima sıkılırlar: Sıkıntının iki yönlü olduğu belirtiliyor. Sıkıldığını belirten insanları dinleyen kişilerin de sıkıldığı belirtiliyor. Bu nedenle de sıkıcı insanların, diğer insanların heyecanını düşürdüğü ortaya çıkıyor.ALINTI: story.me/ Tinkerbell KAYNAK: INDEPENDENT
KÖPEK
Adamın birine bir gün sormuşlar:
-Günde kaç metre koşuyorsunuz?
Adam cevap vermiş:
-"O bana değil mahallenin itlerine bağlı" demiş.
DİKİŞ
Adam elbisesinin dikişlerini çeken karısına, "Daha yavaş. Bak dikiş eğri gidiyor..."dedi.
Biraz sonra, "Ben sana demiştim" diye ekledi. "Bak çizgi ne kadar dışa kaydı. Dur dur, şimdi de pot yaptı... Ne yaptığına dikkat etsene. Az kalsın kumaş yırtılıyordu!" Kadın birden parladı: "Beni rahat bıraksana. Dikiş dikerken senin nasihatlerine ihtiyacım yok!" Adam cevabı yapıştırdı: "Ya benim araba kullanırken seninkilere var mı?"
SARIŞIN
Sarışın mahkeme salonuna görgü tanığı olarak çağırılır ve savcı sorusunu sorar: "24 Ağustos gecesi neredeydiniz?" Avukat "İtiraz ediyorum" diye haykırır, "Sorunun konuyla ilgisi yoktur" der. Ancak sarışın "Sorun değil, soruyu ceaplandırabilirim" der. Fakar avukat tekrar "İtiraz ediyorum" der. Sarışın ise tekrar "Hayır gerçekten cevaplandırabilirim" der. Yargıç araya girer, "Eğer görgü tanığı soruyu cevaplandırmak istiyorsa bunda itiraz edecek birşey yoktur" der. Savcı sorusunu tekrarlar: "24 Ağustos gecesi nerdeydiniz" ve sarışın yanıtlar:
"Bilmiyorum".
KAYINVALİDE
Bir annenin 3 kızı varmış. Kadın: "Acaba damatlarım beni seviyorlar mı?" diye meraklanmış. İlk gün birinci damada, deniz kenarında dolanırken kendini suya atmış. Damat onu kurtarmış. Ertesi gün damadın kapısının önünde lüks araba içinde bir not: "Beni gerçekten de seviyormuşsun damat kaynanan" yazıyormuş. İkinci damada da aynı numarayı yapmış. O da kurtarmış. Ona da aynı hediye ve aynı notu bırakmış. Üçüncü damat diğerleri gibi çıkmamış. Kayınvalidesini kurtarmamış. Kadın sizlere ömür... Damadın kapısında bir araba ve içinde de bir not: "Beni gerçekten seviyormuşsun damat. KAYINPEDERİN!..."
