Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 17 Nisan 2017

Ya evlenelim ya da ayrılmak istiyorum

İki birbirinden karmaşık dünyanın yan yana geldiği ikili ilişkilerimizde olaylar bazen de bu noktaya bağlanır. İki insan için de garip bir dönüm noktasıdır bu.
Değişebilir durumlar bunlar. İyice bakmak lazım neden diyor bunu?
Misal eğer bunu aile çevresinden veya artık yaşının geçmiş olduğunu düşünen bir kızssa oturup dinlemek lazım.
Bu ülkede her kadın, 20'li yaşlarında, aile başta olmak üzere tüm çevresinden evlilik konusu ile ilgili baskı görmeye başlar. Bu en modern çevreye sahip kadınlar için bile geçerlidir. En okumuş ailelerde bile bu baskı yaratılır. En açık fikirli ordinaryus profesör baba bile, kızının "yalnız ölmesini" istemediği için farkında olmadan bu konuda baskıcı olabilir.
Kızın kendisi de evliliğe inanmıyor olabilir. kendini hazır hissetmiyor olabilir. ama çevre onu öyle bir noktaya getirir ki, bunu erkek arkadaşıyla paylaşmak durumunda kalabilir.
Zira karşınızdaki kız muhtemelen, canı her istediğinde, istediği kadar dışarı çıkamayan; her gittiği yeri ailesine bildirmek zorunda olan, belki bir ilişkisi olması sebebiyle ailesinden baskı gören ya da en azından mahalle baskısı yaşayan biridir.
İkinci şıkka gelelim bu üstteki maddeye uygun olmayan bir kadınsa anında hayattan çıkarılması gereken kadındır.
Bugün bu resti çekmeye cesaret eden yarın "ya xyz ya da boşanırız" diyerek erkeği tasmasından idare etmeye çalışacaktır.
Bir erkekle evlenmek isteyen kadın, hayatını beraber geçirmek isteyen kadın bu tür manipülasyonları kullanmayı aklına bile getirmez, getirse de erkeği kaybetme korkusundan cesaret edemez.
Bu resti yemişseniz ya sizi bir atm makinesi gibi, arkadaşlarına hava atabileceği marka çanta gibi görüyordur ya da zaten etrafındaki uydu erkekler'den bir tanesini gözüne kestirmiştir bile.
Yani bir nevi "bir şey almayacaksan dükkanın önünü kapatma, müşteri gelmiyor senin yüzünden'' demek ile eşdeğer isyan cümlesi.
Ya da gerçekten kadını bekletiyorsunuzdur artık dayanacak gücü kalmamıştır. Arkadaş sende evlilikten korkuyorsun diye kızı niye evde bırakıyorsun. Kızcağız haklı...

MUS TAFA
Bizim Temel ajanlığa soyunmuş. Talimatları öğreniyor.Tabii ajan olduğu için Temel'e ismi yerine takma isim kullanmasını söyleyip adını Mustafa koyuyorlar ve Temel'i İngiltere'ye gönderip oradaki ajanlarla tanışmasını söylüyorlar. Temel İngiltere'ye gidiyor ve burada ajanların buluştuğu bir bara giriyor.
Karşısına çıkan birine tanışmak için adını soruyor.
İngiliz cevap veriyor:
-Bond, James Bond James Bond da Temel'e adını soruyor ve bizim Temel şöyle diyor:
-Tafa, Mus tafa

3 DİLEK
Kadının biri temizlik yaparken bir lamba bulmuş. Bunun tozunu alırken içinden bir cin çıkmış ve "Dile benden ne dilersen..." demiş.
"Ama sakin unutma, benden sadece üç dilek dileme hakkin var ve de her isteğinin iki katını kocana vereceğim" demiş.
Kadın da "Tamam" demiş.
Ve ilk dileği "Beni dünyanın en güzel kadını yap" olmuş.
Cin: "Bak ama kocan iki kat daha yakışıklı olacak" demiş.
Kadın: "Sorun değil" demiş.
İkinci dileği, dünyanın en zengin kadını olmak olmuş.
Cin kadını yine uyarmış... "Bak kocan senin iki katın kadar zengin olacak" demiş...
Kadın yine: "Sorun değil." demiş...
Sıra üçüncü ve sonuncu dileğe gelmiş ve kadın gülerek;
"Şimdi de beni öldurmeyecek hafiflikte bir kalp krizi geçirmemi sağla..."