Eski sevgiliyi unutamayanlar

Kaç gün, kaç ay, kaç yıl geçmesi gerekiyor eski sevgiliyi unutmak için? Ya da yeni birini bulmak, evlenmek, çoluk çocuğa mı karışmak gerekiyor? Bu sorunun elbette tek bir cevabı yok, ancak üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin eski sevgilisini unutmayan insanların var olduğu bir gerçek. Artık beynin neresine kaydediyorlarsa anılarını…
"Bana her şey onu hatırlatıyor" cümlesi
kedisizin için asla bir klişe değildir, biriktirdiğiniz anılar her an kafanızın içine hücum etmeye hazırdır.
Yaşadıklarınız mı yoksa yaşayamadıklarınız mı sizi bu hale getirdi cevabını yıllar içerisinde bir türlü veremediniz.
Ne olursa olsun, bugün çıkıp gelse hiç düşünmeden tekrar başlayacağınızı adınız gibi biliyorsunuz.
Unutmak için denemediğiniz yol kalmadı, ne insanlar, ne olaylar girdi araya… Ama olmayınca olmuyor işte.
Bu duygusallığınızdan nefret ediyorsunuz, kendinizle baş başa kaldığınızda çok kavgalar veriyorsunuz ama bu onu sadece belleğinize daha çok kazıyor.
Önceleri insanlarla onu konuşurdunuz, ama artık verdikleri öğütlerden sıkıldığınız için onunla ilgili her şeyi kendinize saklıyorsunuz.
Ondan sonraki birçok ilişkiniz, karşı taraf bilmese de onun yüzünden bitti bunu siz çok iyi biliyorsunuz.
Hiç haber olamasanız dahi sık sık ne yaptığını merak ediyorsunuz, görüşsek neler konuşuruz diye prova yapmışlığınız bile var.
Ne kadar kötü, öfkeli ayrılmış olursanız olun, şu an içinizde ona karşı özlem ve sevgiden başka bir duygu yok.
Sırf bu düşüncelerinizden ötürü hayatınızı bir türlü yoluna koyamadığınızı düşünüyorsunuz, varlığı da yokluğu da bir eksiklik sizin için.
Önceleri onu unutmak için çabaladınız, ama şimdi fark ediyorsunuz ki unutmamak için sürekli hatırlamaya çalışıyorsunuz.
"Devam etseydik neler olurdu?" sorusuna cevap aramaktan yoruldunuz artık.
Günün birinde şans eseri bir yerde karşılaşırsanız neler söyleyeceğinize dair bir acil durum planınız bile var.
Bununla yaşamaya alıştınız, durumunuzu kabullendiniz, o olmadan onunla birlikte bir hayat size çok da kötü görünmüyor.
Kabul edin içinizde hala bir umut var…

KEDİ
Soğuk bir kış gününde Temel kedisini almış yıkamaya nehire gider. Adamin biri sorar; Ula Temel nereye gideysun Temel'de nehire ha bu kediyi yikamaya gideyum.
Adam şaşırır.
Yapma Temel, etme kedi ölür der ama Temel aldırış etmez;
- Ula karışma o benim kedim hiç bir şey olmaz.
Aradan bir kaç saat geçer adam Temel'i tekrar görür ama Temel ağlamaktadir. Ula Temel ne oldi?
"Keduuuuuuuuuum, keduuuum" der ağlar Temel.
Adam kızarak ula salak ben sana demedum mi? Bu soğukta kedi ölür diye. Temel ise gayet masum bir tavırla;
"Ula aptal kediyi güzelce yikadum bir şey olmadida kurusun diye sıkarken öldi;))

ALKIŞLIYORUM
Dört aylık oğlum kendisine bakarak "Aguuu!" diye sesler çıkardığı sırada arkadaşımın çocuğunun ona cevabı;
"Zorlama kendini; konuşamazsın sen" şeklinde olduğundan alkışı her ikisi de hak ediyor.