Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 23 Ocak 2017

Dizi dizi erkekler

Ekranlara bakarak ortalama bir erkeğin yapması gereken işleri görünce aklınız biraz karışabilir, bunları üniversite sınavında ilk 100'e girerek ya da KPSS'den 80 üstü derece yaparak elde edemeyeceğinizi söylemeliyiz.
Fakat Türkiye ekranları erkeğine her şeyin en güzelini nasip ediyor.

Zengin Yakışıklı ve Yalnız Holding Sahibi Erkek: Televizyonda hikayesi en çok anlatılan erkek o erkek. O kadar çok derdi ve tasası oluyor ki KPSS'ye hazırlanan Ali onda kendinden çok şey buluyor.

Zengin ve Yakışıklı İşadamının az Yakışıklı ve Daha Duygusal Ortağı: Zengin ve yakışıklı iş adamının yanında promosyon olarak verilen bu karakter, yer içer gezer esas kıza platonik aşık olur ve hiç geçim sıkıntısı yaşamaz.

Yakışıklı Ünlü Bir Doktor: Bu karakter en ballı karakterlerden, hastaneye çok az uğrayıp peşindeki onlarca kadının derdine koşar. En büyük hobisi lüks arabasıyla o kadınları servis şoförü gibi oradan oraya bırakmaktır.

Çok Zengin Bir Ailenin Çok Zengin ve Arabalı Oğlu: Bu çocuk genel olarak gezer tozar fakir kızlara aşık olur ve ailesini çok üzer. Dertli hüzünlü bir çocuktur, acılarını geceleri spor arabasıyla gezerek hafifletir.

Aşiret Ağası ve Çok Zengin olduğu İçin Bize Yakışıklı Gelen Serbest Meslek Erbabı: Genelde konakta yaşayan bu tür, ne iş yaptığı belli olmayan bir holdinge gidip toplantılara girer ve eve jeepi ile dönüp evdeki kadınların kavgalarını ayırır. Arada onlara bağırır. Kendisini en az bir kere halk oyunları oynarken görürüz, onu da pek beceremez.

Çok köklü Bir Ailenin Yaşına Göre Fena Sayılmayan Köşk Sahibi Babası: Her orta yaşlı kadının hayali olan bu fena sayılmayan erkek, genelde genç kadınlarla evlenir ve çok cömert çok anlayışlı ve çok tatlı dillidir. Bir sürü parası vardır. Başka bir özellik sayamıyoruz maalesef. Sık sık takım elbise giyip toplantılara gider.

Pek Tipi Olmayan Para ve Güç Sahibi Sert Mafya Babası: Listede en çok özenilen karakterdir. Adamlarına bağırır, düşmanlarına bağırır, eve gelir karısına bağırır, sofrada çocuklarına bağırır, metresine bağırır döner sonra karısına bağırır. Arada aynada kendisine bağırır. Ve kimse ona bir şey demez. KARİZMATİK VE YAKIŞIKLI görür herkes onu. Her erkeğin rüyasıdır. Silah taşır takım elbise giyer ve yine arada arabasına binip kafasını dağıtır.

Mafya Babası Tarafından Himaye Edilen İntikam İsteyen Yakışıklı Genç: Bu çok yakışıklı ve gayrı meşru yaşam formatının derdi hiç bitmiyor, intikam alsa ağlıyor almasa ayrı ağlıyor. Silah kullanıyor, arabaya biniyor ve herkese küsüyor.
Takım elbise yine başrol.

Deri Mont Giyen Yakışıklı Polis Memuru:
Yakışıklı ve başarılı olan polis memuru modelimiz genelde iş ortağı hanım kız ve birkaç kadın daha tarafından sevilir. İşi gereği silah taşıyıp araba kullanan tek karakter budur. Yakışıklı olmayan türleri daha ballı olur, savcısını kendine aşık eder. Şiddete meyillidir.

Aileden Zengin Yakışıklı Avukat: Esas kıza en fazla vakti verebilen bu şahsiyet giyiniyor yiyor içiyor arada çalışıyor…

Aileden Zengin Aşırı Yakışıklı Oyuncu Manken:
Yediği önünde yemediği arkasında olan bu karakter hep triplerde olup diğer karakterler gibi yiyip içip spor arabası ile geziyor. Takım elbise çok yakışıyor. Tam bir işe yaramaz fakat fakir kız seviyor.

Yaşlı Bilge Mafya Babası: Her Türkiye erkeğinin babam olsun dediği bu karakter adam öldürmüş, çalmış, çırpmış yuvalar yıkmış ve haram yemiştir fakat Oscar Wild'dan Mevlana'dan alıntı yaptığı için gözümüze hazret görünmüştür. Şoförü olduğu için araba kullanmayan tetikçisi olduğu için silaha da pek elini sürmeyen bir muhteremdir.

İşadamı Sadece İşadamı: Bundan ekranlarda binlerce var, tam olarak ne mezunu oluyorlar aileden ne kadar kalmış, nasıl para kazanıyorlar hiçbir fikrimiz yok. SADECE İŞ ADAMI olduklarını biliyoruz. Çok fazla boş vakitleri olduğundan her zaman her yerdeler.

Bakkal Sadece Bakkal: Ekranlarda artık neslini tüketmiş olan bu karakter son kalan gerçekçi karakter olup KPSS kazanamayacak arkadaşlara, atanamamış öğretmenlere adeta nefes olmuştur. Zengin ve yakışıklı olmadan da hayatta kalabilmenin mümkün olduğunu göstermiştir ve tabiiki sinsidir.

TESADÜF
Öğretmen çocukların "mucize" kelimesini bulmalarını istiyormuş.
- İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?
- Tesadüf, demiş öğrenci Temel
Öğretmen soruyu yinelemiş.
- Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?
- Şans.
- Peki üçüncü kez olsa?
- Alışkanlık...

Alkışlı Yorum
Israrla şarkı söylememi istedi güzel sınıfım, bense hiç beceremem ama dayanamayıp söyledim. Sınıfta bir sessizlik... Beğendiler sandım, birisi kalkıp "Öğretmenim senin sesin niye öyleee?" diyene kadar.