Ligin zirvesinde ya tamam ya devam niteliğinde, iki takım için de çok önemli bir maçtı. Ancak Galatasaray için önem derecesi çok daha fazlaydı.
Çünkü bu maçta alınacak galibiyet camiayı tekrar bir hedefte birleştirip, sezon sonuna kadar çıtayı yükseltebilirdi.
Tudor'un maça çıkarken sürprizi Semih'ti. Semih'i stoperde başlatarak 3-6-1 gibi bir sistemi tercih etmişti. Ancak top rakipteyken 5-3-2 şeklinde oynayarak, rakibe orta alanda baskı yapıp Beşiktaş'ın oyun kurmasını engelledi.
Selçuk, de Jong ve Sneijder pres yaparak rakibin buradaki etkili ayaklarını kitlediler. Ama top kendilerindeyken de çok etkili olamadılar, çünkü Podolski ileride çok yalnız kaldı.
Sadece Sneijder ile başlayan iki pozisyonda etkili olunabildi.
İkinci yarı Galatasaray için pek iyi başlamadı ve Talisca'nın golüyle 1-0 geriye düştüler. Takımda kısa süreli bir panik havası yaşandı.
ORGANİZE OLAMADILAR
Podolski topla buluşamadı bile!
Sneijder ve Bruma bireysel olarak çaba gösteren isimlerdi. Karşılıklı pas hataları rakibin işine yarıyordu. Golün şokunu atlatamayan sarı-kırmızılı oyuncular organize olmakta zorlandılar. Tudor da bana göre maçı kazanmak için gereken hamleleri geç yaptı. Sneijder çıkmamalıydı.
Sonuçta rakip yorgun gelmişti ve son dakikalarda baskıyı artırmak adına Sneijder oyunda kalabilirdi. Evet, Galatasaray belki rakibe fazla pozisyon vermedi ama pozisyonda da bulamadı.
MAÇIN EN iYiSi BRUMA
Çok çalıştı ama bu oyunu yetmedi.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ SELÇUK
Düşüşü sürüyor. Yine çok kötüydü.
