Peki, şimdi ne olacak?
Kavga bitti mi? Ne içindi bu olanlar? Tape'lerin, montajların, tehditlerin amacı neydi? Aslında kiminle ve kimlerle mücadele ediyorduk?
Ve çok kişinin sandığı gibi mücadele kendi içimizde değildi!
Karşımızdakiler YERLİ gibi görünse de çatışmanın kararını verenler ve "Hücum!"diyerek düğmeye basanlar hep YABANCIYDI! Bu yeni değildi! Osmanlı'da da, Cumhuriyet'te de böyleydi! Biz çarpışır, toprağa düşer ancak kazanan onlar olurdu!
Kimse neyi eksik yaptığımıza, kafa yormazdı!
Devleti yönetmeye talip olanlar "Hata neredeydi?" diye düşünmezdi...
Ama karşımızdakiler bizden daha organize insanlardan oluşuyordu! En önemlisi ne istediğimizi, nereye gideceğimizi bilmiyorduk! Garip gelecek ama HEDEFİ olmayan ender devletlerden biriydik! Tarihimizin bize "Yapma!" dediği ne varsa yapıyorduk! İki yakamız bu nedenle bir araya gelmiyordu!
Çok sevdiğim bir fıkra vardır... Bizi anlatır...
Papa bir gün Roma'dan Floransa'ya giderken otomobilinin arka koltuğunda oturmaktan sıkıldı..
Şoförünü eliyle ikaz edip yerleri değiştiler...
Direksiyona geçen Papa, çok ama çok mutluydu...
Mutluluktan olsa gerek; hız sınırı falan tanımadı... Gaza büyük keyifle yüklendi... Islık çalıp şarkı söyleyen Papa'nın keyfi bir anda kaçtı. Issız bir köşede bekleyen TRAFİK POLİSİ önlerini kesip "Sağa yanaşın ikazı " yaptı...
Ağır adımlarla araca yaklaşan polis, direksiyonda PAPA'yı görünce gözlerine inanamadı. Ne yapacağını şaşırdı. Eli ayağına dolaştı... Telsizi kaptığı gibi merkeze ulaştı...
-Çok önemli bir kişiyi durdurdum. Ne yapmam gerekiyor? Acil yardım edin!
Karşı taraf hemen cevabı verdi; İster bakan ister başbakan olsun, cezasını kes ve gönder...
Eli ayağı titreyen polis "Bu saydıklarından daha büyük biri!" diyerek ikinci kez yardım istedi...
Merkezdeki amir kızarak sesini yükseltti:
-Sersem herif, ABD Başkanı'nı durdurmadın ya!
Cezasını kes hemen!
Polis titreyerek "Ondan daha büyük, daha büyük.." diyebildi heyecanla...
Polisin ısrarlarıyla kafası iyice karışan MERKEZ ne yapacağını bilemez bir halde tekrar sordu:
-Kim var o araçta! Söyle artık!
Polis nefesini tutup cevap verdi:
-Kim olduğunu bilmiyorum.
Ama şoförlüğünü PAPA yapıyor!..
Cumhuriyet tarihi boyunca bizim durumumuz o polis gibiydi!
Gördüklerimizin illüzyon olabileceğini hiç düşünmedik! Aklımıza hiç itibar etmedik! Gördüklerimizin bizi hedefe götürmeyeceğini hiç düşünmedik! ŞAPKADAN ÇIKAN TAVŞANA inanıyorduk!
Şoförlüğünü yapıp ORTADOĞU'ya taşıdığımız güçlere, aktörlere, figürlere sonuna kadar inanıyor ancak o aracın oraya gelebilmesi için herkesin BİZE İHTİYAÇ DUYDUĞUNU akıl edemiyorduk! Komplekslerimizle gidiyor, servis yapıyor, "arka koltuktakiler alınmasın!" diye de dönüp aracın bakımını yapan aynı memleketin çocuklarıyla kavga ediyorduk!
Bakın! Kavga etmeyi bir bıraktık, tarihi akrabalığımız bulunan Irak'ın kuzeyinden petrol yağmaya başladı!
Nasıl otomobilin arka koltuğunda oturanlar biz olmadan buralara gelemiyorsa, bakımı yapan olmadan da biz onları taşıyamıyorduk!
Bunu zor da olsa, uzun da sürse akıl etmiştik!
Ve dengeleri değiştirmeyi başarmıştık!
Peki, kavgalar saldırılar bitti mi?
Elbette hayır!
Şimdi büyük ve ince hesapların rol aldığı bir dönemdeyiz! Eski DOSYALAR şimdilik rafta!
Siyaseten yeni manevralar oluşturuluyor! Altyapı tamamlandı!
MERKEZ SAĞDA yeni bir oluşumun startı verildi!
Hedef yine Erdoğan!
Başbakan Erdoğan'ın KÖŞK'e çıkması dört gözle bekleniyor!
Erdoğan'ın yukarıdan partiyi yönetemeyeceği, içeride karışıklıklar olacağı hesap ediliyor!
Şu an için 70'ten fazla isimle İRTİBAT halindeler!
Bölünme ihtimali hiç az değil!
Kimselerin bilmediği ADAY da bulunmuş durumda! Yani "Erdoğan'ın karşısına KÖŞK yarışında kim çıkmalı" diye oyalama taktiği yapanlara takılmayın!
Asıl plan, bir sonraki evrede!
Erdoğan yukarı çıkacak! Altta karışıklık olacak! 70 küsur isim, makas değiştirecek ve çalkantılı bir dönem başlayacak!
Tam bu evrede CHP, KATALİZÖR olarak işin içine girecek ve büyük ortaklık kurulacak!
Kimselerin bilmediği bu plan sessizce yürüyor!
Ankara hem KÖŞK'le hem bu oluşuma destek verenlerle ilgilenmeli!
Çünkü, mücadelenin nedeni Türkiye'nin rotası!
Bu güçler Erdoğan'sız Türkiye peşinde!
Kürt petrolünün CEYHAN'dan Faroe Adaları bandıralı bir gemiye yüklenip startın verilmesinin ardından ikinci adım da geldi! Tıpkı ilkinde olduğu gibi 1 milyon varillik ikinci parti petrol sevkıyatı, MALTA bandıralı SEAMUSIC isimli gemiyle yapıldı!
Geminin rotası bu kez TRİESTE limanı!
Dünya bu ticareti kabul etti anlayacağınız!
Şimdi bunun başına kimin geçeceği büyük sorun!
Bu nedenle her kanaldan gelecekler!
Sözünü ettiğim oluşum, büyük hızla ilerliyor! Erdoğan KÖŞK'e çıktığında hızlı adım atacaklar!
Hem yukarısını, hem aşağısını KONTROL, artık eskisinden de önemli!
Bu formül bulunmalı!
Bu kez hem önde hem arkada BİZDEN birileri olmalı!
