Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 16 Aralık 2013

Esas kız!

Türkiye gibi gizli gerçeklerle yoğrulan ülkelerde "kimin, GERÇEKTE kim olduğunu" anlamak hiç kolay değildir! Çok dikkat ve emek ister! Tarihi kendisinden saklanan halk, ülkenin KODLARINA bir türlü erişemez! Hem sağda, hem solda, hem muhafazakarlarda, hem Kürtler'de, hem de ülkücülerin içinde gizli kalmış KRALİYET MÜHRÜ gösterilmez!
Öyle bir dizayn yapılmıştır ki bir ipucu bile bulamazsınız!
Sahnede rol alanların kime yakın olduğunu, kime çalıştığını, Türkiye'den önce kime hesap verdiğini anlayamazsınız!
Ne bunları öğreten hocalar, ne bunları gösteren üniversiteler, ne de bunları söyleyen siyasiler vardır!
Büyük çoğunluk bilmediği için susar! Ama bilen az bir AZINLIK ise sistemin devamını sağlamak için konuş- maz!
Ortada sık görünmeye başlayan isimleri araştırırken artık yeni bir model daha geliştirdim!
HANGİ ÖDÜLLERİN verildiğine bakıp görünmeyen ilişkiler üzerinde seyahat ediyorum...
Mesela MANDELA'yı 27 yıl içeride tutan İNGİLTERE, çıktıktan sonra O'na 250'den fazla MADALYA ve NİŞAN verdi! Sanki adamı biz içeri attık! Madem önemli ve değerliydi ne diye KAHRAMAN yarattınız?
İşte biz bunlara kafa yormayız!
Sorgulamadan hemen kabul ederiz!
Adamların senaryosunu Oscar'lık film haline getiririz!
Bizim de kravatlı, takım elbiseli "kahramanlarımız" çoktur!
Örnek mi?
Kahire'de doğdu! Mısır Ayn Şems Üniversitesi Fen Fakültesi'ni bitirdi. El-
Ezher'de akademik hayata başladı.
Osmanlı kültürü ile ilgilendi.
Araştırmalar yaptı. 1974'te Ankara Üniversitesi'nde DOKTORASINI tamamladı. Sonra birden bir el kendisini "Buraya gel!" diyerek EXETER Üniversitesi'ne çekti! Artık İngiltere'deydi! Doktora sonrası çalışmalarını burada tamamlandı!
Profesör oldu.
Mısır'dan Pakistan'a, Ürdün'den MALEZYA'ya kadar birçok ülkeden MADALYA aldı!
Kendisine inanılmaz değer veren yerler içinde ne hikmetse İngiliz ağırlığı öteden beri hissedilirdi!
Ama başarılıydı! İslam Konferansı Örgütü'nün seçimle gelen ilk GENEL SEKRETERİ oldu. Ayrıca bu göreve gelen ilk Türk'tü!
Bu üniversiteye yolu düşenlerden bazıları gibi onun da hayatı değişmişti!
Çünkü KRALİÇE'nin verdiği kararname ile kurulan EXETER, St.
Luke's, Streatham, and Cornwall adındaki 3 kampustan oluşuyordu...
Seçerek öğrenci alınan okulun en önemli özelliği ise Ortadoğu'ydu!
Exeter, bu coğrafyada yaşayan halklar, devletler, kültürler ve burada konuşulan ARAPÇA, FARSÇA ve KÜRTÇE gibi konularda yaptığı DERİN araştırmalarda rakipsizdi!
Kraliçe ile istediği zaman görüşebilen ender insanlardan biri olan Ekmeleddin İhsanoğlu Beyefendi de bu okulu bitirmiş ve daha sonra burada ders verme şerefine erişmişti!
Buckingham'ın gözetiminde olan okulun bilinmeyen en önemli özelliği ise CHATNAM HOUSE (Royal Institute of International Affairs) olarak bilinen yapı ile içli dışlı olmasıydı!
İngilizler'in 100 yıldır dış politikasını belirleyen ve arkasında ROTHSCHIDLER'in olduğu oluşum, GÜVENDİĞİ isimleri burada ağırlar ve fikirlerine değer verirdi!
Ortadoğu'yu şekillendiren, Osmanlı'yı yıkan, İsrail'i kuran, Körfez'de küçük küçük devletler oluşturan AKIL buradan çıkmıştır!
Türkler'i dininden, tarihinden, akrabalıklarından ve enerjiden uzak tutmak için elinden geleni yapmıştır!
Bunu da çok akıllıca hayata geçirmiştir!
İngiliz tarihinde kullanılan işkence aletlerinden birinin adı "Exeter Dükü'nün Kızı"dır! Bu alet kol ve bacakları ağır ağır birbirinden kopararak inanılmaz bir acının oluşmasını sağlar! Bunun pençesine düşen biri sağ-salim oradan çıkamaz!
Bünye birbirinden ayrılır, işkenceyi yapan da istediği sonucu alır!
İngilizler yıllardır bize bu aletle siyasi işkence yaptı!
İçeride bir bütün olacağımıza İDEOLOJİLERLE ayırıp kol ve bacakların farklı yönlere gitmesini sağladılar! Onların isteklerini yapmadığımız zaman da DARBE ile, KRİZ ile, GEZİ ile baş başa kaldık!
KIRILMA ve BÖLÜNMENİN eşiğine geldik!
Türkiye çok uzun zamandır "Exeter Dükü'nün Kızı"na boyun eğmiştir!
Bu ekolün bilinen isimlerinden Ekmeleddin Bey de bir vesile ile PAPA ile buluştu! "Papa çok samimi bir insan. Büyük bir ruhani lider. İki din arasında yaşanan sorunları aşmak lazım. Papa Hazretleri Müslümanlar'la Hırıstiyanlar arasındaki uzlaşma teklifimi çok olumlu karşıladı!" dedi!
Mısır'da Türkiye'nin yüzde 100 yanında olan MURSİ'nin devrilmesini ve katliamları onaylayan İHSANOĞLU'nun UZLAŞMADAN ne anladığını ben çıkaramadım!
Kraliçe'nin en çok ziyaret ettiği eğitim kurumu olan Exeter'in asıl misyonunun ne olduğunu bilmediğim için VATİKAN zirvesinin ne anlama geldiğini de çözemedim!
Aydın Doğan Bey'in oldukça iyi bir dostu olan İHSANOĞLU'nun CİDDE'de bazen çok önemli kişileri ağırladığını duymuştum!
Konunun nedense hep SİYASİ olması dikkatimi çekmişti!
Sayın İhsanoğlu'nun UZLAŞMA dediği sakın "Gelin Erdoğan'ı birlikte gönderelim! Ondan sonrasına bakarız!" teklifi olmasın!
Ekmeleddin Bey'in günahını almak istemem ama ona yakın olmak için uğraşanların niyetini biliyorum...
Bunların gözünde de KÖŞK'e çıkmış bir Erdoğan yok!
Her zaman sancılı olan Köşk seçimleri bu kez hiç olmadığı kadar ülkeyi gerecek!
Arada mesaj getirip götürenleri bilseniz şaşarsınız!
Ankara, Haçlı kuşatmasıyla karşı karşıya!
Ne yazık ki karşı grubun içinde Türk ve Müslümanlar da var!
Anlayacağınız "Exeter Dükü'nün Kızı" yine devrede!
İçeride yaşadığımız her sıkıntının arkasında da bu KIZ var!
Bu kez ne var ne yok etrafına toplayıp geliyor!
İçinde sağcı da, solcu da, muhafazakar da, Kürt de var!
Esas oğlandan sonra esas KIZ!
Ailece dayak istiyorlar başka bir şey değil!
Bilginize!