Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 31 Temmuz 2013

Film başladı!

Bazen hiç izlemediğiniz bir filmin sonunu görür gibi olursunuz!
Yönetmen, senarist ya da oyuncu olmadığınız halde son kareyi çok rahat tahmin edersiniz! Ve haklı çıkarsınız!
Tıpkı Türkiye gibi...
Neler oluyor? Kimler ne yapmak istiyor? Dertleri ne? Neden Erdoğan'ın gitmesi için çırpınıyorlar? İçeriden nasıl oluyor da bu kadar destek bulabiliyorlar? Bizden birileri nasıl oluyor da YABANCILARIN her isteğine "Evet" demek zorunda kalıyor? Görülmeyen ve bilinmeyen bir pranga mı var? Kim vurdu? Neden kırılıp atılamıyor?
İnanın anlatmaya sütunlar yetmez!
Çevrelenmiş ülkeyi içinden çıkacak evlatları düzlüğe taşıyacak! Yoksa!
Yoksası, ömür boyun KONTROL!
Ya da şartlı tahliye! Bize biçilen rol bu!
Buna canı gönülden destek olan çok YERLİ var! Sıkıntı bu!
Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal misali...
Velhasıl uzun hikaye!
Erdoğan ya da Türkiye neden rahatsızlık verdi? Bu sorunun cevabını bulmadan çevrilen filmi anlama şansımız yok!
O halde başa dönelim!
Osmanlı büyük devletti!
Ortadoğu'yu birleştiren tek güçtü!
İslam'ın bayrağını taşıyıp gitmediği yer kalmadı! Adalet ve güç yan yanaydı!
Bunu yapabilmesi için, yani büyük devlet olunması için asgari şartların oluşması gerekiyordu!
KALABALIK NÜFUS BÜYÜK TOPRAK OKYANUSA ÇIKMA KABİLİYETİ!
Osmanlı hemen hemen üçünü kaybettiği için çöktü!
Zaten hepsini bir araya getirmeden DEV olunamazdı! Yeni Türkiye Erdoğan'dan sonra bu üç şarta RUH verdi! Kolay olmadı tabii! İçerideki muhalefet dışarıdakinden daha sertti! Çünkü Türkiye'nin içine kapatılmış ve kıstırılmış hali sadece bazı aileleri mutlu ediyordu!
Bunu bozmak için yola çıkan Ankara önce Kürtler'i, yani kardeşlerini kucaklamak istedi!
BÜYÜK NÜFUS için bu ilk adımdı!
Hem bir yara kapanacak, hem gençler birbirlerine sarılacak, hem de ülke kazanacaktı! Çok yol alındı. Sona kadar gelindi. Öcalan da destek verdi.
Kürtler'i hatırlamak ve BİR olmak aynı zamanda BÜYÜK TOPRAK'a giden yolun açılması demekti! Çünkü devleti olmayan Kürtler'in Ankara'ya akması BONUS olarak başka aktörleri de bu tarafa yönlendirecekti!
Kimse bunun önüne geçemezdi!
Ankara'nın Kürt kartını oynaması Türkiye'yi kontrol etmek için yarışan güçleri çok ama çok rahatsız etti. Not edildi!
Bütün bunlar olurken, Erdoğan onları çıldırtacak bir harekete daha imza attı! Büyük düşünen Türkiye'nin geri geldiğinin en büyük habercisi buydu! Bazı sanatçılarla birlikte SOMALİ'ye gidildi! Şefkat ve adaletle gidilen yerler Osmanlı'nın 1500'lerde bıraktığı topraklardı!
Osmanlı oraya neden gitmişti peki!
Osmanlı en itibarlı zamanında OKYANUSLARA çıkmanın önemini gördü! Somali'nin Zeyla şehrini donanmanın üssü haline getirdi.
Okyanuslara hakim olduğu zaman BÜYÜK GÜÇ olmaya devam edecekti! Bütün adımlarını bu yönde attı! Ancak elindeki donanmanın yapısı bunu engelledi! Rekabet edemedi! Gerileme bu yüzdendi!
Başladı ve sonu tahmin edilebilecek bir film gibi bitti!
İşte Ankara, Osmanlı'nın yarım bıraktığı işi bitirmek için Somali'ye gitti!
Gezi'cilerin çözemediği "Üç çocuk yapın!" mesajı da bununla ilgiliydi! Türk nüfusunun artması "Büyük Türkiye" için elzemdi çünkü!
Ama anlayan yoktu!
Ne seçkin üniversitelere gönderdiğimiz çocuklarımız ne de hocaları olaylara böyle bakmıyordu!
YABANCININ işine yarayacak ne varsa yapıyorlardı!
Bu nedenle "Erdoğan gitsin, kimi getireceksiniz?" soruma cevap veremiyorlardı! Onlara soran yoktu!
Olmazdı! Kullanıldıklarıyla kalıp kenara atılırlardı! 1960'ta ya da 1980'de böyle olmuştu!
Türkiye ayağa kalkıp etrafına nizam vermeye başladıktan sonra karşıdaki bütün güçler birleşti!
İçerideki UŞAKLAR dünden hazırdı zaten! Ellerinin altında emirle iş yapan bütün enstrümanlar harekete geçti! Hedefte Erdoğan ve Türkiye vardı!
Şimdi bir kez daha gelmeden önce DIŞARIDA anlaşma ve işbirliği yapıyorlar! Şartları son kez gözden geçiriyorlar!
Koalisyonla saldıracaklar! İçlerinde yerli yabancı herkes olacak! Çoğu da bizleri şaşırtacak!
ONE MINUTE'nin hesabını sormak için gelecekler!
İşaretler fazlasıyla var!
Baskılara dayanamayan OBAMA, Ortadoğu için çok garip bir ismi ÖZEL TEMSİLCİ olarak atadı!
Martin Indyk!
Eski İsrail Büyükelçisi.
Brookings Enstitüsü'nün Başkan Yardımcısı...
Londra'da doğan Musevi bir ailenin çocuğu olarak büyüyen ve İngiltere'nin egemenliği altındaki Avustralya'da üniversite okuyan Indyk, Ortadoğu'ya barışı getirecek isim olarak sahnede! Her fırsatta, Türkiye'nin Ortadoğu'ya kaymasını engelleyen sistemin çöktüğünü belirten Indyk "Ankara, Tel Aviv'den hızla kopuyor!" diye mesaj yayınlıyordu!
Yani Türkiye'nin BÖLGEDEKİ etkinliği İSRAİL rahatsızlığı üzerinden frenlenmek isteniyordu!
İsrail onlar için iyi bir kılıftı! Aslında BÜYÜK TÜRKİYE'den korkuyorlardı!
İçerideki sözcüleri geçtiğimiz ay "Bu topraklarda siyasal İslam'ın sonu geldi!" dedi...
Indyk ile aynı çizgide olan büyük Türk ekonomisti (!) Kemal Derviş de dün attığı tweet'lerle müjdeyi verdi: Politik İslam dünyanın her yerinde çöktü!
Korkuları başka, gerekçeleri başka!
Sorun, öne sürdükleri gerekçelere içeride gönül verenin çok olması!
Toplanıyorlar!
Ama ilk kez karşılarında güçlü bir Türkiye var!
Kaygıları büyük! Birlik olursak kazanan biz oluruz!
Tarihi değiştirebiliriz!
İnanmak yeter!
Yoksa çok üzülürüz!