Kolay kolay bir kişiyle, bir grupla ilgili yazmam.
Hiçbir olaya kişisel bakmam.
Ama burası Türkiye, burada her atılan adımın arkasında kesinlikle bir GÜÇ vardır. Bu güçler içeride filizlenip KÖKÜ dışarıda olan odaklardır!
İstanbul sermayesinin DNA'sı incelenmediği sürece bu kandırmaca sürüp gidecek. "Kim kimin adamı?" sorusunun cevabı her zaman havada kalacak. Bir dostumun "Tesadüfe sadece aptallar inanır" sözünü hiç unutmam! Bu nedenle TARAF'ta yaşanan istifaların perde arkası için de asla tesadüf diyemem! Demem!
Bu çerçevede bütün sorulara geniş bir cevap vermeye çalışalım...
Bakalım ikna olacak mısınız!...
Taraf gazetesi birçok meslektaşım tarafından beğenilen ve okunan bir gazeteydi. Ahmet Altan'ın istifasından sonra kendisi hakkında yapılan yorumları okuyunca bu fikrim tamamen pekişti! Altan'ın yaptığı gazeteciliğe kimse toz kondurmuyordu! Biz de "ölünün arkasından konuşulmazdı" ama bir yayın yönetmeninin istifasından sonra herkesin methiyeler düzdüğüne ilk kez tanık oluyordum.
Garipti çünkü! Neyse...
Taraf'ı anlamak için önce ne yaptıklarına bir bakalım...
DEVLET HALKINI BOMBALADI: 25 ÖLÜ
Uludere saldırısının ardından...
AKP VE GÜLEN'İ BİTİRME PLANI
Genelkurmay Harekat Başkanlığı'na ait olduğu ileri sürülen plan.
FATİH CAMİİ BOMBALANACAKTI
Sakal ve Çarşaf eylem planlarına göre camiler havaya uçurulacaktı.
ZORDA OLAN SENSİN ASLANIM
Uludere'de zora düşen Erdoğan!
ANALAR AĞLIYOR: 49 PKK'LI ÖLDÜRÜLDÜ
Genelkurmay'dan acı bilanço!
DAHA KARPUZ KESECEKTİK
İstifa eden Işık Koşaner'in ardından..
DİKLENDİ AMA DİK DURAMADI
Bekir Kalyoncu'ya yolu açan Erdoğan yine hedef..
PAŞASININ BAŞBAKANI
Org. Başbuğ'un sözleriyle gazeteye yüklenen Erdoğan yine hedef..
STRATFOR ERDOĞAN'A ÖMÜR BİÇMİŞ Wikileaks Türkiye açıklandı. Çok iyi gazetecilik yaptığı söylenen Ahmet Altan ve TARAF gazetesinin her zaman üç hedefi oldu.
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay (Türk Ordusu) ve Amerika'nın iyi tarafı... Amerika'nın iyi yanı diyorum, çünkü günlerdir yazdığım gibi BÖLGEYİ TÜRKİYE'ye bırakacak olan taraf bu!
Türkiye'de çok sıkı ilişkileri olan NEO-CON'lar asla gazetenin hedefi olmadı. Olamazdı...
Türkiye'de hiçbir şey tesadüfen olmaz. Taraf gazetesinin kuruluşu da tesadüf değildi. Bu gazetenin kuruluşuna LONDRA karar verdi. Gazetenin hedeflerini tek tek ortaya koyunca "Neden kuruldu?" sorusunun cevabı çok net ortaya çıkıyor!
Ahmet Altan, bilerek ya da bilmeyerek, Türkiye'nin Ortadoğu'da büyük oyuncu olmasının önüne geçmek için çalıştı. Ankara'da kenetlenen devlet hep hedefleri oldu. Türkiye'yi büyütmek için çırpınan Erdoğan ile dünyanın sayılı ordularından olan Türk Silahlı Kuvvetleri gece gündüz saldırıya maruz kaldı.
Irak'ta askerleriyle çamura saplanan Amerika, bölgeyi bize bırakmayı kabul ettiği için LONDRA'nın bu oyunu bozması gerekliydi!
İşte TARAF gazetesi, üstüne basarak söylüyorum, bilerek ya da bilmeyerek bu işte kullanıldı.
Operasyonları DIŞARISI yapar, biz de afiyetle yerdik çünkü!
Gazete, DARBECİLERE karşı olmakla ASKERE karşı olmayı ciddi bir şekilde karıştırıyordu! Her asker "kötüdür"den hareketle ORDUYA topyekun saldırıyordu!
Taraf'ı kuran BEYİN, Irak'ta görev alacak Türk askerinin birliğini ve beraberliğini hedefe koyuyordu!
ORDU-MİLLET el ele sloganı gazetenin kimyasını bozuyordu. Askerin LONDRA'ya bağlı olmasını, dolayısıyla hükümetin ayağına pranga vurulmasını düşlüyordu!
Ama olmadı.
Gazete kaybetti!
Enerji kartı Londra ve İstanbul'daki BARONLARA değil Türkiye'nin önüne geldi.
Şimdi ikinci tur için hazırlıklar başladı. İddialara göre, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, gazetenin görünmez PATRONU oldu. Londra bağlantılı Musevi sermayesi ve bazı büyük Türk patronlar da projenin hala arkasında...
Peki hedef ne? İstifalardan sonra nasıl bir yayın politikası izlenecek?
Öncelikle bu gazeteden İKTİDAR çıkmaz. Bu demektir ki SARIGÜL, İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI olacak!
Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Erdoğan'ı Köşk'e çıkarmama" gibi bir misyonu var.
Bu nedenle geldi çünkü!
Durum böyle ise Taraf'ın yeni hedefi Kadir Topbaş olacak!
Birileri Sarıgül'e "İktidara yürümenin yolu İstanbul'dan geçer" diye söylemiş olmalı...
Zaten geçtiğimiz hafta Sarıgül'ü birkaç önemli patronun eşliğinde İngiliz askerleriyle donattığı Nişantaşı'nda görünce notumu almıştım!
Savaşın ilk kurşunu İstanbul'da sıkılacak...
Bekleyelim bakalım!
