Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 15 Aralık 2012

100 yılın kartı

O kadar çok soru geliyor ki hangisine cevap vereceğimi bilemiyorum.
En çok "Türkiye nereye gidiyor?", "Bölgede neler oluyor?", "Ergenekon nedir?", "Balyozcular kime hizmet etti?", "İlker Paşa neden içeride?", "Silivri'ye atılan herkes suçlu mu?", "CHP Ergenekon'a neden sahip çıkıyor?", "Faili meçhulleri içerideki isimler mi yaptı?", "İçeridekiler ne ceza alacak?", "Asker neden sessiz?" ve "Bu mücadeleyi kim kazanacak?" sorularının cevabı merak ediliyor. Böyle hiç kolay olmayan sorulara üç-beş satırla cevap vermek pek mümkün değil...
Ortada 120 milyon sayfalık iddianame var. Savcı, 'uyumadan, yemeden, içmeden bir robot gibi' aralıksız bu dosyayı okumaya kalksa 456 yılda bitirebiliyor! Bunu ben değil ERGENEKONSEVER gazeteler söylüyor! Onların yalancısıyım.
Haliyle; sunuş böyle olunca olaya uzaktan bakan birinin kafası çok rahat karışabiliyor...
Dün gazetelere bakınca Amiral Gemisi diye kendisini niteleyen gazetenin, kimin AMİRALİ olduğu net bir şekilde ortaya çıktı! Aynı HAT üzerinde dizilen birçok kalem aynı manşetlerin altında toplandı. Buna karşı darbenin karşısında durduğunu söyleyen kalemler de karışı tarafı bastıramadı! Çünkü ÜLKEYİ PAS GEÇİP şablonlarla konuşuyorlardı!.. Bu nedenle çok kişi büyük fotoğrafı göremiyordu!
Neyse!..
Barack Hussein Obama başkan seçildiğinde KÜRESEL film gösterime girdi. Bush'la, Müslüman dünyasını karşısına alan Amerika strateji değiştirdi.
Müslümanlar'la kavga ederek varacakları bir nokta yoktu. Bu nedenle ön ismi HÜSEYİN olan Obama'yı Başkanlığa getirildi. Türkiye'de de Müslüman Demokratlar iktidara gelmişti. Gelmişti gelmesine ama birileri adamlar daha koltuğa oturmadan onlardan kurtulmak istiyordu. Cumhuriyet'i kemiren iki güç yani Londra-Almanya ile Amerika mücadelesi tüm şiddetiyle sürüyordu.
Amerika 1944'ten beri Ankara'daydı. Her yere sızmıştı! İngiltere ve Almanya ise İstanbul'a hakimdi. Ankara'dan kovulsalar da SERMAYEYİ bırakmaya niyetleri yoktu! Genelkurmay, Washington'a yakın dursa da altlarda Avrupa ekolüne inanan çok asker vardı. Anlayacağınız her mevzide görünmeyen bir savaş yaşanıyordu.
Basın, Avrupa ve Amerika arasında paylaştırıldığı için de olan biten bir türlü su üstüne çıkmıyordu!
İki gücün pazarlığı Türkiye üzerineydi.
Bölgede var olmak isteyen Ankara'yı yanına çekmek zorundaydı. Avrupa, Saddam'ı devşirerek, Amerika ise devirerek orada olmak istiyordu! Ama olamıyorlardı. İki güç, ENERJİ MERKEZİNİ birbirine bırakmak niyetinde değildi.
Washington Irak'ı işgal ederek 2 trilyon dolar harcıyordu! Ama sonuçta avucunu yalıyordu! İşin içinde Türkiye olmadığı için devler yenişemiyordu! Amaçları, Türkiye'yi karıştırıp kendi yanlarına çekmekti. Bunun için de partneri oldukları patronlar ile askeri kışkırtılar!
Silivri'deki herkesin dışarıya hizmet ettiğini söylemiyorum. Ama bazıları bilerek ya da bilmeyerek o değirmene su taşıdı!
Eminim Çetin Doğan Paşa bile 2003'teki DARBE planını neden yaptığını hala bilmiyordur!
Çünkü yapılan işin mantığı yok! Üç aylık bir hükümet, neden devrilmek istenir ki?
Amerika, tezkere ile Türkiye'yi Irak'a çekmek için, Avrupa ise "hayır" kararı çıkartmak için çırpınıyordu!
Yeni Ankara, Amerikan askerinin Güneydoğu üzerinden İran'a operasyon yapacağını görünce oyuna gelmedi! "Hayır" diyerek maçı bitirdi! Amerika tarihi bir gol yemişti! Ama bizsiz yapamayacakları da ortadaydı.
Bunu bilen Ankara düğmeye bastı. İki kanada çalışan ve çalışma eğilimdeki birçok ismi ekarte etti. Çünkü bazı KESKİN İSİMLER devlet kararıyla bile olsa resmi ideolojinin esnemesini kabul etmiyordu!
Sanıldığı gibi Amerika PETROL için Irak'a girmemişti. Konu petrol olsa yanı başındaki Venezuela'yı işgal ederdi! Amaç Avrupa ve Çin'in hayat damarlarını kesmekti! Çin sonuçta onlarca Avrupalı firmanın üretim üssüydü!
Audi gibi, Cavalli gibi...
Washington, AB-Çin ilişkisini kesmezse uzun süre hayatta kalamayacağını gördü.
Bunun için öncelikle içindeki NEO-CON'ları pasifize etti. Müslüman karşıtı kim varsa tek tek rafa kaldırdı. Ankara'da dine ve bölgeye soğuk bakan isimleri tasfiye etti. Bölgeyi yönetmek için aynı dili kullanmak şarttı.
Masaya sunulan KART 100 yılda bir gelirdi! Türk Devleti bu fırsatı kaçırmak istemedi. Bürokrasi ve orduda bu yüzden silkelenme yaşandı. Bütün kurumlar yeni döneme UYGUN hale getirildi!
ENERJİYE doğru koşu başlatıldı!
Ankara, büyük bir akılla DEVLERİN savaşını kendi lehine çevirmeyi başardı. Yeni Türkiye, bir yanına Putin'i diğer yanına Obama'yı alıp "dünyanın denge noktası" olacağını ilan etti! Bu, derin Washington, Londra, Berlin ve Paris hattında işler karışacak demekti!
Maçı kaybetmek istemeyen taraf var gücüyle asılacak! Bölge sürpriz gelişmelere GEBE olsa da DENGE değişmeyecek!
Önümüzdeki günlerde Ergenekon'a tahliye isteyen güçlerle rengini belli etmeyen bazı muhafazakarlar güçlerini birleştirecek. Göreceksiniz Cumhuriyet tarihinin en zor bilek güreşi yaşanacak...
Erdoğan'dan kurtulmak için büyük koalisyon kurulacak!
Eski alışkanlıklarını kaybetmeyen güçler dün malum gazetelerde kendini belli etti bile!
Bu nedenle Silivri'ye gidenler, istemeden de olsa BÜYÜK TÜRKİYE'nin önüne geçiyordu!
CHP de bu işe gönülden destek veriyordu!
Protestolarda kullanılan DİL hiç yaratıcı değildi.
Ankara bölünmemek için büyüme kararı alırken Silivri'de toplanan kalabalığın bundan haberi yoktu!
En azından ben öyle sanıyorum!