Bu nedenle en doğru adrese yöneldim...
İşte telefondaki o sohbet...
* Putin'in gelişi önemli mi?
Önemli olmaz mı! Japon Başbakanı Moskova'ya gidecekti.
İstanbul yüzünden iptal edildi.
Zaten Putin daha öncesinde Ukrayna, Ermenistan, Sırbistan, Arnavutluk ve Gürcistan ziyaretlerini erteledi.
Gündeminde sadece Türkiye vardı. Hasta da olsa gelmesi gerekiyordu.
Gereğini yaptı...
* Neden görüşme Dolmabahçe'de yapıldı?
Erdoğan istedi. Dolmabahçe ile net mesaj verildi. "Biz BÜYÜK bir devletiz. Hasta adamın eskisinden daha sağlıklı olduğunu kabul ediyorsanız İstanbul'a gelin" denildi.
* Neler konuşuldu sizce?
İyi şeyler olduğunu bugün (dün) olan gelişmelerden çıkarabiliriz. Maliki, Kerkük'ün kapısındaki ordusuna takviye yaptı. Enerji Bakanımızın uçağı Erbil'e indirilmedi. Gerekçe olarak da "VIP ve CHARTER uçaklarına iniş izni yok" denildi. Ama nasıl bir yasaksa Taner Yıldız'ın indirilmeyen uçağından 30 dakika sonra bir petrol şirketinin CEO'su uçağıyla iniş yaptı. 'Davutoğlu, Kerkük'e gitti' diye küplere binen Maliki yine yanlış yaptı anlayacağın...
* İran mı destek veriyor Bağdat'a?
İki İran var. Biri bizimle çok iyi olmak istiyor.
Diğeri ise iki ülkeyi karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Sağduyulu İran kazanırsa herkes rahat eder. Türkiye, Boğazlar'dan Hint Okyanusu'na kadar iner! BATILI güçler bunu bildiğinden aramızı bozmak için uğraşıyor. İran'ın içindeki birileri de bu oyuna geliyor.
* Rusya ve Türkiye ile yol alacak mı?
Mesela Putin, Patriotlar için "eski sistem" ifadesini kullandı. Demek ki Türkiye uzun menzilli yeni sistem silahlara yakında kavuşacak. Putin bize yanaşmak zorunda. Bu bölgeye inmesi çok zor. Müslüman ülkelerin pazarlarına girmek öyle kolay değil. Türkiye olmadan ise imkansız.
* İran safdışı kalmış olmuyor mu?
Aksine, üç ülke yan yana büyük güç! Ama ENERJİ kartını Ankara'ya kullanmamaları şartıyla! Türkiye önceden yapılan yanlışları dostlarının yüzüne söylüyor. Bu nedenle DOLMABAHÇE'ye gelenlerin kendini ispat etmesi gerekiyor. Ankara herkes kazansın diye uğraşırken bölgedeki bütün TÜRKLER'i de ayağa kaldırdı. İşi şansa bırakmayız. Kuzey Irak'ta TÜRKMENLER önemli petrol kaynaklarının başında hazır bekliyor! Ayrıca Filistin'in tanınmasına yol açan gelişmelerde Rusya'nın perde arkasında büyük rolü var. En son tebrik onlardan gelse de katkıları büyük!
* ABD-İngiltere rahatsız değil mi?
Türkiye'den giden altınlar İran üzerinden Rusya'ya gidiyor. ABD rahatsız. Ama Ankara bildiğini yapıyor. Komşularına güveniyor.
Yanlış yaptıkları an faturayı önlerine koyuyor!
* Barzani ve Maliki gerginliği!
Maliki, Kürtler'i sıkıştırıp kışkırtıyor. Bunlar fayda vermez. Ama Kürtler tehlikede olursa biz orada oluruz! Gereğini yaparız!
* Ama içeride "Kürtler silahlansın" diye çağrıda bulunan Kürt siyasiler var!
PKK'yı kuran Öcalan'dı. Kendisi solcuydu!
Amacı bölgedeki ağalığa karşı çıkmaktı. Belki MİT de kendisine o zaman destek verdi. PKK ilk eylemini Mehmet Celal Bucak'a saldırarak yaptı. Yani en büyük aşiretin üyesine! Daha sonra sırtını bir başka aşirete dayayıp daha büyük olan aşiretlere saldırmaya devam etti.
Batı ve Ankara'daki bazı odaklar hep aşiretlerin yanında oldu. Mehmet Ağar hep Sedat Bucak'ın yanındaydı mesela! Almanya, İkinci Dünya Savaşı'na girelim diye Kürt aşiretlere para yağdırdı. Örnek çok!
* Öcalan terörist ama?
Elbette! Ama bölünmeyi isteyen biri değil.
Bu yüzden Özal'ın her şartını kabul etti. Turgut Bey bu nedenle öldürüldü. Hemen arkasından 33 asker kurşuna dizildi! Uzatılan eller koparıldı.
Sonra PKK'ya sızan çok oldu. Şimdi PKK'yı kim kullanıyor belli değil?
* BDP'nin çok sesi çıkıyor!
Onlar ne zamandır "Öcalan'a ev hapsi" getirilsin diyor. Dertleri Öcalan'ı çıkarmak değil.
Türkler'i uyarıp ayağa kaldırmak.
* Dokunulmazlığı kaldırmak hata mı?
Dağda teröristlere sarılanlar AĞALARA ve BATI'ya hizmet ediyor! Öcalan'ın eve geçmesi en çok onları rahatsız eder. Amaçları Türkler'i kışkırtarak süreci baltalamak. 1994'te masada çözüm yoktu. Bu nedenle çok farklı hadiseler!
* Öcalan, PKK'yı bitirir mi?
En azından küçülür. Etkisiz hale gelir! Sen adamı kullanmazsan başkaları dağdakileri kullanır!
Türkiye, Rusya ile de el sıkıştı ya, umarım saldırılar şimdi artmaz!
