Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 12 Ekim 2012

Akıllı ol Şam!

Moskova'dan kalkan Suriye Havayolları'na ait Airbus A-320 tipi yolcu uçağı, önceki gece Türkiye hava sahasına girer girmez F-16'lar eşliğinde Ankara'ya indirildi. İçinde füze mi, kimyasal silah mı, elektronik dinleme cihazları mı, savunma amaçlı cihazlar mı yoksa ciklet mi var bilmiyordum...
Ama olay önemli.
Haberi duyar duymaz işin peşine düştük. Çok değerli iki dostuma "Neler oluyor?" diye sordum...
İki ayrı bakış açısı, iki ayrı cevabı getirdi.
Ben ikna oldum.
Bakalım hangi cevap sizi rahatlatacak?
İşte o cevaplar:
"Türkiye kullandığı dili değiştirerek bölgeye indi. Devamlı BATI'ya gidip kapıda bekleyen değil, arka mahallesine dönen ağabey oldu. Bu tavır birilerini rahatsız etti. Önce ellerinin altındaki PKK'yı ileri sürdüler. Daha sonra uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine İsrail'in saldırısı geldi. Tam teçhizatlı İsrail askerleri savunmasız sivilleri hedef seçti. 9 vatandaşımızı kaybettik. Aynı gece İskenderun'daki birliğimize saldırı yapıldı. 7 şehit de orada verdik. Bu iki olay, Türkiye'ye "Dur daha fazla bölgeye gelme" demekti.
Ama yılmadık. "Devam" dedik.
İsrail bir süre sonra geri çekildi.
Sahne Esad'a kaldı. O da aynı kafadaydı. Akdeniz'de uçan F-4'ümüz füzeyle vuruldu. İki pilotumuz şehit düştü. Resmi bir özür ve tazminat beklerken, onlar iyice çıldırdı. Sınırı aşan 14 top mermisi topraklarımıza düştü. Akçakale'ye düşen mermi, 5 insanımızın canını aldı. Ancak sınır ihlalleri bitmedi.
Suriye devlet gibi davranıp özür bile dilemedi. Bunun üzerine tezkere geçti. Özel Paşa komutanları alarak sınır bölgesine indi. İskenderun'dan Akçakale'ye kadar olan bölgedeki tüm birlikleri denetledi. Top atışında hayatını kaybeden insanların yakınlarıyla buluştu. Acılarını paylaştı. Yumruk şov yaptı. Bir araca binerek SINIRI geçti. Kara Kuvvetleri Komutanı Kıvrıkoğlu ile birlikte "Bir dahaki sefere cevabımız çok sert olacak" uyarısını yaptı.
Aynı gece Moskova'dan kalkan Suriye uçağı Balıkesir'den havalanan F-16'lar eşliğinde Ankara'ya indirildi.
Yani adamlar gemilerimizi, uçaklarımızı, insanlarımızı vururken bizim de bir şeyler yapmamız gerekiyordu. Bu uçak indirme olayı aslında çok net "AYAĞINIZI DENK ALIN" mesajıdır. Uçakta ne olduğunun hiçbir bir önemi yok.
İndirdik mi? İndirdik...
Bizim için önemli olan bu. Artık evinde oturup pusan değil, gerektiğinde vuran bir Türkiye var.
Herkes kendini buna alıştırsın. Bu bir güç gösterisiydi. Uçağın Rusya'dan gelmesinin hiçbir önemi yok. Hava sahası bizim. İstediğimizi yaparız.
Hükümet-asker arasındaki uyum bu örnekle çok daha net ortaya çıktı.
Ergenekon ve Balyoz'dan sonra "İÇERİDE BİRLİK YOK" diye düşünen birileri, şimdi gerçeği görmüştür. Bu ilk hamle. Ankara'yı test etmeye kalkan yanar. Bazı köşe yazarları bunu anlamasa da durum bu. Türkiye'yi izlemeye devam edin..."
Şimdi de devletin diplomatik kanallarını elinde tutan görünmez dostumuzu dinleyelim...
"Yeni dünya kuruluyor ve Türkiye yerini alıyor. Senin de sık sık yazdığın gibi Londra merkezli SÖR'ler ya da BARONLAR ile ABD'nin bir kanadı ve Rusya büyük bir savaş içinde. Bu küresel savaşın kilitlendiği bölge yine Ortadoğu...
İngiltere tarih sahnesindeki güçlü yumruğunu yumuşattığı dönemde İsrail kuruldu.
Bu bölgeyi Türkler'den sonra en iyi bilen İngilizler'di. ABD sahneye çıkmasına rağmen, Londra'ya bağlı BARONLARIN hakimiyetine girmekten kurtulamadı. İngiliz aklı ABD'yi de avucuna almıştı. Zaten Ortadoğu'ya gelmek için çırpınan bir Amerika vardı.
Ücretsiz gönüllü danışmanlık yaptılar!
Bölgenin kodlarını Washington'a verdiler. Onlar da kandı... ABD askerleri ölürken, İngilizler petrolleri götürdü.
Bütün ekonomik aksiyonlar onların kontrolünde oldu.
Sahne arkasında kalıp bu kadar çıkar sağlayan başka bir akıl yoktu! New York ve Londra'da oturan 60, bilmedin 70 aile dünyayı avucunun içine aldı. Onların gözünde her devlet piyondu. Gerektiğinde hepsi yıkılabilirdi!
ABD derin devletinin bir kısmı Moskova ile YENİ DÜNYA DÜZENİ için anlaştı. Ancak düğüm bizim bölgemizde yani Ortadoğu'daydı. Bunu ne yeni ittifak ne de Londra'ya çöreklenmiş olan güç çözebiliyordu. İki tarafın da geçmişi parlak değildi. Petrolü ve gazı elinde tutan coğrafyada hiç itibarları yoktu. 6 milyon İsrailli için 1 milyar Müslüman yıllarca ötelenip acıyla baş başa bırakılmıştı. Öyle bir hamle yapılmalı ki herkes "Evet! Şimdi oldu" demeliydi... Bu hamle Türkiye'ydi... Küresel oyunda başrol bize düştü. Çok zor ve dikkatli olunması gereken bir oyundu. Ama iki taraf da bizsiz yapamıyordu.
Şartlarımızı masaya koyduk. Kimi "Yeni Osmanlı" kimi de "Yeni Türkiye" dedi...
Bizim için önemli olan ülkenin kazanmasıydı. Kolay olmayacağını biliyorduk. Ama yine de GAZA BASTIK. Hem ezanın hem Türk Bayrağı'nın arkasında durduk.
Dostluğumuzu gösterdik. Filistin davasına sahip çıkarak "ağabeyliğimizi" ilan ettik... Mısır gibi egosu güçlü ülkenin lideri bile önümüzde saygı ile eğildi. Tek rahatsız olan İsrail ve perde arkasında ona destek veren güçlerdi... Türkiye'nin ayağı takılıp düşerse KÜRESEL OYUN onlara dönecekti. Bütün planları bu! İçeriyi karıştırıp YENİ MASAYI yerle bir etmek istiyorlar. Yeni oyunda Rusya doğalgazı kontrol edecek. Türkiye petrolü alıp dağıtımını yapacak.
ABD ise bunlardan beslenen BARONLARINI kesip doğrayacak... Kabaca yeni oyun böyle...
Suriye bu oyunda piyon bile değil. Karşı cephenin kışkırtmasıyla Şam'a falan gitmeyiz. Çok şükür bu kadar aklımız var... Ama onların ummadığı yerlere gideceğiz. Bütün Kürtler'i bağrımıza basıp barışı getireceğiz. İstesek de istemesek de büyüyeceğiz... Genişlerken ENERJİYİ bulacağız. Akdeniz'i güvenli geçiş noktası yapacağız...
Gazda Rusya'ya, petrolde Türkiye'ye muhtaç kalan Avrupa can çekişecek! Zaten dün gazetelerde Avrupa Birliği Komiseri'nin "Türkiye'nin üyeliği bizim çıkarımızadır" sözleri vardı.
Daha önce neredeydiniz beyefendi? Şimdi karşıdaki güçler yani BARONLAR, tarihsel ilişkilerini kullanıp Türkiye'ye olan para akışını kesmek için akla hayale gelmeyecek komplolar peşinde koşuyorlar...
Mesela bazı büyük Arap aileler tehdit ediliyor. Bir yandan ekonomik çalkantı için uğraşırken, bir yandan Suriye'ye girmemiz için alt yapıyı hazırlıyorlar! Dengeyi Türkiye tuttuğu için bütün motivasyonları bizim üzerimizde!
Uçak işine gelecek olursak, ortada bir DEVLET kararlılığı var. İçinde ne olursa olsun istediğimiz uçağı indiririz. Şüphe yeter. Burada hem Şam'a hem Moskova'ya mesaj gönderdik. Rusya'ya "Dostuz.
İşbirliği içindeyiz. Bana top mermisi gönderene silah yardımı yapma. Esad sonrasına biz karar veririz. Oyunun dışına çıkmayın. Her şeyi biliyoruz"
dedik...
Şam'a ise "10 uçağın vardı.
Şimdi 9'a indi. Havada karada her yerde faturayı keserim.
Kimse seni kurtaramaz. Akıllı ol"
uyarısı yapıldı...
İki görüş iki yorum...
Karar sizin...