Burada iki yıl kaldıktan sonra eşinin mazeretinden dolayı LONDRA'ya döndü.
İşler düşündüğü gibi gitmedi. Boşandı. Önü açıldı. Hızla yükseldi.
Hırsıyla herkesin dikkatini çekti.
Çok güzel ve akıllıydı. En zor işlerden kolayca sonuç alıyordu.
1991'de KGB'nin dağıtılması için yapılan toplantıya katıldı.
Parmağına taktığı büyük taşlı yüzüklerle dikkat çekti.
RUSLAR "Bütün sır o taşların renklerinde" söylentisini çıkardı...
Yaklaşık 100 yıldır kadın çalıştıran MI5'in en parlak DİŞİSİ oldu.
Teşkilatın başına geçti.
1992-1996 yılları arasında tek PATRONDU...
Kontr-espiyonaj ve kontr-terörizm konularında rakipsizdi...
MI5'te çalışanlar ona GODOT parolasıyla yaklaşırdı.
Kısa bir süre sonra en büyük başarısına imza atacaktı.
MI5'in "G" diye bilinen bölümünde ULUSLARARASI TERÖR, "T"de İRLANDA TERÖRÜ, "C"de ise devlet adamlarının faaliyetleri, ilişkileri ve geçmişi ile ilgili dosyalar toplanırdı...
Rimington işe IRA'dan başladı...
Ayrılıkçı örgütün içine yıllardır KÖSTEBEK sokmayı başaran İngiliz İstihbaratı ilk kez tam 12'den vuracaktı...
BUZ GİBİ GÜLEN KADIN en güvendiği elemanını KUZEY İRLANDA'nın kurtuluşu için savaşan IRA'nın içine soktu. Roy McSHANE kısa zamanda en hızlı militan oldu. Ne ailesine ne karısına ne de çevresine gerçeği yıllarca söylemedi. Sadece RİMİNGTON'a bağlıydı.
McSHANE örgütün siyasi kanadı olan SİNN FEİN lideri KATOLİK Gerry Adams'ın yanına kadar sokuldu. Onun özel şoförü oldu. Her toplantıda, her konuşmada ADAMS'ın yanındaydı. Hiç kimse SHANE'den şüphelenmedi. Büyük bir gizlilik içinde görevini yerine getirdi. KOD ADI "THE RAT" yani SIÇAN olan ajan, 58 yaşında emekli olduktan sonra deşifre edildi. Ve o gün Kuzey İrlanda daha önce hiç yaşamadığı şoku yaşadı...
Terör örgütleriyle istihbaratçıların yolları KATİYEN bir yerlerde kesişir... Devletler silahlı oluşumların içine adamlarını koymayı hep başarmışlardır... EBU NİDAL'den, BABBAR KHALSA'ya, ETA'dan HALKIN MÜCAHİTLERİ'ne, IRGUN'dan ASALA'ya, PHINEAS RAHİPLERİ'nden El-Kaide'ye kadar bunun birçok örneği vardır.
Benim merak ettiğim ise Devlet-PKK ilişkisi...
Kemal Burkay Türkiye'ye gelmeden önce PKK'nın lider kadrosundan olan DURAN KALKAN için DEVLETİN ADAMI ifadesini kullanmıştı. Bu iddia "doğru mu değil mi" henüz bilmiyoruz.
Ama insan sormadan da duramıyor...
Acaba McSHANE örneğinde olduğu gibi PKK'nın kalbine kadar giden ajanlar var mıdır?...
Böyle bir sızma olmuşsa kaç kişi bunu başarmıştır? Ve en önemlisi bunlar günün birinde ortaya çıktığında PKK da IRA gibi şok yaşar mı?
Kandil'in bombalanmasından sonra GENELKURMAY "daha önceden TEYİT edilmiş noktalar vuruldu" açıklaması yaptı. TEYİT kelimesi ilginç değil mi?
Belki de KANDİL'de sadece terör örgütü yoktur... KİM BİLİR...