BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Mayıs 2015

Su uyur IMF uyumaz

Bu yazımı, 7 Haziran seçimlerinde ilk kez oy kullanacak 2,5 milyon gencimize ithaf ediyorum. 21 gün sonra sandık başına gitmesi beklenen 2,5 milyon gencimizin genel seçmen içinde % 6'lara tekabül ettiğini düşünürsek, verecekleri oyların önemi, şaşırtıcı derecede artıyor. 1999-2002 arasında, Bülent Ecevit-Devlet Bahçeli-Mesut Yılmaz'ın patronluğundaki koalisyon Hükümeti, Türkiye'yi uçurumun dibine getirdi. 4 yıllık sürelerini tamamlamadan, bırakıp gittiler.
O karanlık süreçte yaşayan gençlerimizin yaşları 13-16 arasında olduğundan, kimlerin, ne numaralar çevirdiğini, Amerika'dan gönderilen bir IMF KOMİSERİ'NİN, Türk ekonomisinin patronluğuna nasıl getirildiğini tam olarak bilmeyebilir, hatırlamayabilir. Bu yüzden gençlere, 2001 sürecini hatırlatmak istiyorum:

IMF KOMİSERİ DERVİŞ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, seçim sonrası kuracakları KOALİSYON HÜKÜMETİ'NDE ekonominin başına Kemal Derviş'i getireceğini söyledi. İki soruya cevap arayarak, detaylara girelim:
1) Fazla uzun değil, 13 yıl önce aynı koalisyon hükümetinde büyük kavga eden, birbirini sevmedikleri bilinen Devlet Bahçeli ile Kemal Derviş'i yeniden nasıl yan yana getirecek?
2) MHP'li Enis Öküz'ün istifasına, koalisyon hükümetinin yıkılma noktasına kadar gelen olaylar nasıl unutulacak?

DERVİŞ, BAKAN OLDU
Türkiye, 2001 kriziyle dibe vurmuştu. IMF komiseri Kemal Derviş, ABD'den uçağa binerken "Merkez Bankası Başkanı" olacaktı, Atlantik üstünde, "GÜÇLÜ EKONOMİ BAKANI" yapıldı, Ankara'ya indi. Ne tesadüftür ki Derviş, Doğan medyası tarafından o karanlık süreçte de parlatılıyor, kahraman ilan ediliyor, Patronlar Kulübü TÜSİAD tam destek veriyordu. Ancak, IMF Komiser'i Kemal Derviş'in programı, kemer sıktırmaya, halkı ezmeye başladı. Dış destek vaadinin, yüksek zamlarla karşılanması, IMF'nin isteği olan reformların dayatılması toplumda huzursuzluğu artırıyordu. IMF kredisinin bir bedeli vardı. Getirilen yeni ek vergiler, hızla artan işsizlik ve sürekli yükselen döviz kurları toplumu kıvrandırıyordu. Meclis'te Derviş'in istediği ve IMF'nin şart koştuğu yasalar da alelacele çıkarılıyordu. İşte bu sırada, birbirinin gözünü oyan DSP-MHP-ANAP'lı Bakanlar, Telekom'un özelleştirilmesi yüzünden, birbirine girdi. Başbakan Yardımcısı Bahçeli, Derviş'i sevmiyordu. Ona bir türlü ısınanamıştı.
MHP'li Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz isyan etti. Türk Telekom'un özelleştirmesine itiraz ediyordu. Çünkü özelleştirme yoluyla Ulaştırma Bakanlığı'nın bu şirket üzerindeki gücünü budamaya kararlı Derviş, MHP'li Bakanların hedefindeydi... Sorunun çözümü için Ecevit-Bahçeli-M. Yılmaz bir zirvede buluştular. Toplantıda Bahçeli, Türk Telekom'u DSP'ye bırakma karşılığında Derviş'in kellesini istedi. Anında kıyamet koptu. Döviz çıldırmış gibi yükselmeye başladı.
IMF, Türkiye'ye vereceği krediyi dondurdu. Dolar gün içinde 1 milyon 600 bin lirayı geçince, IMF, ÖKSÜZ'ÜN BİLETİNİ KESTİ: Enis Öksüz bağıra çağıra istifa etti. Bahçeli, Bakanı'nı koruyamadı. Sessiz duran Merkez Bankası, kura müdahale ediverdi. Kemal Derviş'çe Hazine Müsteşarlığı'na getirilen Faik Öztrak da, Derviş'le beraber operasyonu yürütüyordu. "Faik Öztrak kim? Bugün, CHP'nin Ekonomik Beyni, Tekirdağ birinci sıra Milletvekili adayı." IMF kredi kanalını tekrar açtı. Dolar kuru, 1 milyon 300 binlere indi. Doğan Medya 'istifa piyasaları rahatlattı' haberleri yaptı. Ancak herkes, Enis Öksüz'ün kellesinin, Yabancı Bankalar, IMF ve Merkez Bankası'nın manipülasyonuyl alındığına şahit oldu.

SONUÇ: SU UYUR, IMF UYUMAZ. Dua edelim, Allahımız, 2001 korku filmini bir daha göstermesin...

YARIN: DSP-MHP-ANAP KOALİSYON'UNUN BAKANI YAŞAR OKUYAN, KEMAL DERVİŞ'İ ANLATIYOR.