BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Mart 2015

Demirtaş Projesi!

Dün yayınlanan yazımı, "Son dönemin göz yaşartan tablosu: Cumhuriyet-Hürriyet-Zaman. Doğan Medya-Fethullah Gülen-Ahmet Altan-Hasan Cemal-Selahattin Demirtaş. Ne için? Kimler adına bir arada?" diyerek noktalamıştım. Selahattin Demirtaş Projesi, Hürriyet tarafından parlatılmaya devam ediyor. Nitekim Demirtaş'ın akla ziyan ve Öcalan'ı gölgeleyen son BAŞKANLIK çıkışının, Hürriyet gazetesi tarafından, "bir taktik ve stratejik başarı" olarak yorumlanması, Demirtaş Projesi'nin derinliğini anlatmaya yeter. Dolmabahçe mutabakatı ve Öcalan'ın 21 Mart Nevruz mesajı parantezinde, Demirtaş-Kandil hattı nereye oturuyor? Bunun analizini yapalım. 28 Şubat 2015 günü, Dolmabahçe'de Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Öcalan'ın yönlendirdiği HDP heyeti ortak açıklama yaptı. Buradan verilen mesaj şuydu: "Yeni Türkiye gelecek tarihinin yönünün çevrildiği önemli bir eşik aşılıyor. 100 yıllık pranga kırılması yolunda iç ve dış yıkım koalisyonun kurduğu setlerden birisi daha yıkılıyor.

Türk-Kürt kardeşliği, küresel engelleri devirmeye kararlı..."
Dolmabahçe'de AK Parti hükümeti ve HDP'li yetkililerin beraber yaptığı açıklama bir dönüm noktası özellikte iken, Öcalan silahsızlanmaya çağırırken, Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğan, işi rayına oturtmak için gecesini gündüze katarken, Kandil ve Demirtaş ne yaptı? Böyle tarihi bir günde, Öcalan'ı sevensayan- onun sayesinde geldiği siyasi pozisyonunun kıymetini bilen HDP Başkanı Selahattin Demirtaş'tan ne beklenirdi? 28 Şubat mutabakatının arkasında dimdik durmak. Demirtaş öyle yapmadı.
Kandil çetesinin küresel devletistihbarat servislerinin kurguladığı kriz çıkarma yolunda yürümeyi tercih etti. Etmek zorundaydı. Çünkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken, Avrupa ve Amerika'da yaptığı derin temasların sonucuna göre hareket etmek zorundaydı.

Kandil'in ağababaları

Öcalan'ın 28 Şubat mutabakatı ve 21 Mart Nevruz bayramına yönelik hazırladığı BARIŞ MESAJI, 80 milyonu ümitlendirirken, Kandil-
Demirtaş hattının gerçekleştirdiği KRİZ SİYASETİ eksiksiz sürüyor. Eski Marksist, şimdinin Sol-liberalleri-
Demirtaş ittifakı da PKK'nın silahsızlanması ihtimaline dört koldan karşı çıkıyorlar.
Bunlara, bir zamanlar ordunun vesayetinden medet umanlarda diyebiliriz, gözlerini Kandil'e çevirmiş bekliyorlar. 'Kürtler bizi sattı mı?' gibi manevra kokan yazılarla Demirtaş'ı gaza getiriyorlar. Dolmabahçe Mutabakatı sağlanmış. Tarihi bir adım. Atılmış, ne yazık ki bu adımı Kandil ve Demirtaş havaya uçurmaya çalışıyor. Kandil ve Demirtaş, Öcalan'ı direkt hedef alamadığı için, hükümet üzerinden İmralı'yı by-pass etmeye çalışıyorlar. Ağababalarına verdikleri sözlere işaret eden tavırlar bunlar.Kim bunların ağababaları? Derin Avrupa-İngiltere-Amerika-Almanya-İsrail.

SONUÇ: KANDİL'İN AĞABABALARI NE İSTİYOR? Bağımsız hareket eden, milli politika izleyen bir TÜRKİYE LİDERİĞİNDE TAYYİP ERDOĞAN'IN BAŞKAN OLMAMASINI.... Değil Türkiye'yi, Ortadoğu ve çevresini değiştirecek bir barış projesinin akamete uğratılmasını..
Biliyorlar ki,Yeni Türkiye liderliği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan-Başbakan Ahmet Davutoğlu başarılı olduklarında 100 yıllık Sykes-Picot düzenini alt üst edecekler. Çözüm Süreci'nin Ortadoğu'da yeni bir paradigma yaratmasıyla, KÜRESEL GÜÇLERİN ÇİZMEKTE OLDUĞU HARİTALARI PARÇALAYIP ATACAKLAR. BÜYÜK TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜNÜ DURDURAMAYACAKLAR....