BÜYÜK OYUNU görecek eğitim sistemimiz yoktu.
Hala da yok. YABANCILAR, "Nasıl düşünmemiz gerektiği konusunda!" kabul edelim ki başarılıydılar.
DÜŞÜNCE sistemimize ince ayarla yön veriyorlar.
Geleceğimize, onlar gibi, kafa yormalıyız. (Ergün Diler.
Takvim Genel Yayın Yönetmenimiz) - "Maalesef okumayan bir millet haline getirildiğimiz için, yıllarca bizim topraklar üzerinde tezgâh üzerine tezgâhlar kuranların kapışmalarını, çıkar çatışmalarını göremiyor, bilemiyoruz" (Bekir Hazar. Takvim yazarımız) Sevgili Diler ve Hazar doğru söylüyor.
İsyan ediyor. Yabancıların oynadıkları oyunları bir bir deşifre ediyor.
100 yıldır formatlanan bir ülkenin vatandaşları olarak, oynanan büyük oyunları anlayamıyoruz. Kafa yormuyoruz. Okumuyoruz. Tecrübeli adamlarımız hatırat yazmaktan korkuyor.
Aziz milletimizin fertleri, artık düşünmeli, okumalı, İngiliz formatını kırmalıyız.
Davutoğlu Ahmet Hocam
Tarih, bizim için harika bir laboratuar.
Bu laboratuara KORKMADAN, çekinmeden muhakkak girmeliyiz...
Başbakanımız Ahmet Davutoğlu bir bilim adamı. Onun ufku ve ruhu, TARİH ÖĞRETİMİ yolunda bir devrime inşallah imza atmamıza yol açacak.
Davutoğlu Ahmet Hoca'mın, Selçuklu, Osmanlı, Türkiye Cumhuriyeti tarihini yeniden yazdırması, resmi tarih aldatmacalarından aziz milletimizin kurtulmasını sağlayacaktır.
Aziz milletimiz, Başbakanımız Ahmet Hocam'dan, liselerimize zorunlu ders olarak konulacak yeni dersler istiyor:
- Başta İngilizler olmak üzere Küresel güçlerin izlediği stratejiler (MİT'in, yabancı servislerin notları, gizlilik kararı kalkan İngiliz, Rus ve Çin belgeleri)
- Hıristiyan Batı-Avrupa'nın gerçek yüzü (Dünya literatüründen notlar)
- Haçlı zihniyetinin günümüzdeki yeri (Yerli ve yabancı stratejistlerin projeleri)
- Büyük Türkiye nasıl kurulacak?
İçimizdeki Britanyalılar
Yerli Çarli basını göz kamaştırıyor... "Kutsalı hor görme" geleneğinin son örneği Fransız Charlie Hebdo ve "laiklik" kavramını, dine saldırı özgürlüğü olarak gören malum Türk medyası ve CHP'li platformlar fırsattan istifade ayaklandılar.
Bir baktık, Avrupa'da yükselen faşizmin kazanına kömür taşıyanlara, Cumhuriyet-Zaman-Hürriyet destek çıkıyor. Anlamlı, atasözlerimiz var. "Bana arkadaşını söyle semin kim olduğunu söyleyeyim" gibi. Yakın tarihimize bakarsak, Cumhuriyet'in ne olduğunu, ne yaptığını, neye ve kimlere hizmet ettiğini çok ama çok net olarak görürüz. Cumhuriyet gazetesi, kuruluşundan 2'nci dünya savaşına kadar İsmet Paşa'nın tek parti diktatörlük döneminin sesi oldu.' İkinci dünya savaşı sırasında HİTLER Almanya'sını destekledi. Oligarşik vesayetçilerle beraber, 1954'ten sonra DP iktidarına karşı sert bir muhalefet yürüttü. 27 Mayıs 1960 darbesinin yol taşlarını döşedi.
1960'lı yıllar öğrenci hareketleri ve darbeler çağıydı. Cumhuriyet, Milli Demokratik Devrim çizgisindeydi Sosyalist İşçi partisinin yanındaydı. 12 Mart 1971 muhtırası ile oluşan askeri darbeyi önce, 9 Mart Cuntası'ndan beklediği Millî Demokratik Devrim zannedip destekledi. 13 Mart 1971 tarihli Cumhuriyet'in manşetinde 'Devrimci Ordu' ifadesi göze batıyordu.
12 Eylül darbesinde yine aynı cuntacılık heyecanıyla askerleri destekledi.
28 Şubat post modern darbesinin arkasındaydı. SHP'nin sözcüsüydü.
2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde, vesayetçilerin yanındaydı. Darbecilerin sözcüsüydü. Bugün, CHP'nin sözcüsü.
SONUÇ: Cumhuriyet gazetesi, faşist dergi Charlie Hebdo'yla dayanıştı. Ve...
Cumhuriyet-Hürriyet-Fethullah Gülen'in Zaman'ı-CHP medyası, işbirliği içindiler.
Aslında, 17/25 Aralık darbesinden beri ruh ikizi gibiler. Ne ittifak ama...
