İki stratejik toplantının Ruhu:
BİR) 7 Ocak 2015 Çarşamba: Savunma Sanayi İcra Komitesi.
İKİ) 19 Ocak 2015 Pazartesi: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Başkanlığında Bakanlar Kurulu Toplantısı
BÜYÜK LİDERLİK MANEVRASI:
İlk kez Başbakan Ahmet Davutoğlu Başkanlığı'nda toplanacak Savunma Sanayi Komitesi, dünya çapında yankılara yol açacak bir gelişmeye sahne olabilir.
Toplantıda, 4 milyar dolarlık füze ihalesi ile ilgili gelişmeler bekleniyor. Çin ile sözleşme görüşmelerine devam eden Türkiye'nin "Çin'den istenen teknoloji transferinin sağlanamaması" nedeniyle, ihaleyi Fransız Eurosam firması ile devam etmesi ağırlık kazanıyor.
Türkiye'nin uzun menzilde ve alçak/ orta/yüksek irtifada hava savunmasını sağlamak amacıyla yürütülen proje, 26 Eylül 2013'te başlatıldı. Çin Halk Cumhuriyeti'nden CPMIEC kuruluşu ile sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verilmişti. Bu karar, NATO, ABD ve Avrupalı yetkililerce tartışma konusu olmuştu. Bu gelişmeye sadece bir büyük ihale olarak bakılmamalı.
Erdoğan-Davutoğlu liderliğinin 'küresel manevrası, Batı'nın aklının başına getirilmesi, Türkiye'nin uzun vadeli çıkarları doğrultusunda hareket edilmesi' olarak değerlendirilmelidir.
2014 yılını belirleyen en önemli siyasal dinamik, Cumhurbaşkanlığı seçimleriydi.
Tayyip Erdoğan ilk kez halk tarafından doğrudan seçilirken, Cumhurbaşkanlığının siyasal sistem üzerindeki ağırlığını arttırarak sistem arayışlarını hızlandırdı.
Türkiye Cumhuriyeti'miz 2015 yılında 92'inci yaşına girecek. 92 yıl içinde sadece ama sadece AK Parti iktidarı döneminin 2014 yılında ilk kez Cumhurbaşkanı ve Başbakan değişimi krizsiz, kavgasız, bir nizam ve intizam içinde gerçekleşti.
Cumhurbaşkanını ilk defa halkın seçmesiyle, Cumhurbaşkanlığı makamının misyonunun kalıcı olarak değişmesi oldu. Seçilen Cumhurbaşkanının devleti değil, doğrudan halkı muhatap alması, Cumhurbaşkanlığı kurumunun bizzat demokratikleşmesi sürecini doğurdu.
Seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı siyasal sistem açısından 'kurucu' bir misyona da sahip.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından AK Parti'de görev değişiminin krizsiz bir şekilde gerçekleştirilmesi, genel anlamda Türkiy e'de siyasal yapıların kurumsallaşması adına önemliydi. Bu anlamda, siyasetin güç kaybetmesine ve kırılganlığına yatırım yapan vesayetçi aktörlerin beklentileri boşa çıkarıldı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Yeni Türkiye'nin kaderini belirleyecek siyasal mücadelenin en kritik virajı olacaktır. Bu nedenle, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığının siyasal sistem üzerinde olası etkileri netleşirken, siyasal gündemin en güçlü dinamiği olarak işlev görecek.
SONUÇ: 19 Ocak 2015 Beştepe toplantısı, Cumhuriyet tarihimizin mümtaz sayfalarından birisine konacak kadar anlam yüklüdür.
Erdoğan'ın ve Davutoğlu'nun, Yeni Türkiye'yi inşa etme kararlılığını sürdürmelerinin yol haritasını verecektir.
Yeni Türkiye'nin hangi zihniyet öncülüğünde inşa edileceğine yönelik mücadelenin sembol toplantısı olacaktır. Yeni bir devlet kuruluyor. Yeni bir Türkiye kimliği ortaya çıkıyor. Yüz yıllık PRANGALARDAN kurtularak gerçekten bağımsızlığını ve gücünü ele geçirebilen bir Türkiye şekilleniyor.
BU TARİHİ GELİŞMELERİN KOD ADI: BÜYÜK TÜRKİYE DEVRİMİ'DİR.
AHMET DAVUTOĞLU'NUN 2015 SEÇİMİNİ KAZANMASI, YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK REJİMİNE GEÇİŞİN KODLARIYLA YÜRÜMEYE HAZIR OLMALIYIZ...
