BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Aralık 2014

Ruh ikizi cuntalar

Son iki darbe, 28 Şubat ve 17/25 Aralık darbelerini dikkatle incelersek, ruh ikizi cuntalar karşımıza çıkar. Bu iki darbe arasında çok enteresan bağlantılar var. Bire bir örtüşen hatlar göze batıyor. Özellikle, her iki darbenin arkasında İSRAİL'İN yer alması çok manidar.
BİR) 28 ŞUBAT DARBESİ: İsrail-ABDİngiltere-Yahudi lobileri-Jinsa ortak yapımı...

17/25 ARALIK DARBESİ: Fethullah Gülen Cuntası-İsrail -Amerikan, İngiliz, Yahudi lobileri ortak yapımı. İKİ) Her iki darbenin de arkasında Fethullah Gülen-CHP-Doğan Medyası-İstanbul Baronlarının konumlanması hiç şaşırtıcı değil. 28 Şubat'ta, darbecilerin bürokrat, asker, sermaye ve medya ayağı tamamdı. Darbenin arkasında, ABD, İsrail, JİNSA, AJC, ADL vardı. 28 Şubat'ın en önemli aktörü olan Çevik Bir'in İsrail'le yakınlığı göze batıyordu. JİNSA'nın (Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü) Çevik Bir'e 'üstün hizmet ödülü' vermesi önemliydi. İsmail Hakkı Karadayı'nın darbeden birkaç gün önce 24-27 Şubat 1997'de ve Çevik Bir'in İsrail'e yaptıkları ziyaretler, 28 Şubat post modern darbesiyle derin ilişkiyi gösteriyordu.

Darbecilere sadakat

Fethullah Gülen'in 28 Şubat dönemindeki tavrı özellikle dikkati çekiyordu. Verdiği demeçlerle, yazdıklarıyla ve takındıkları tavırlarla safını belli etmişti: DARBECİLERE SADAKAT... Fethullah Gülen'in ne yaptığına bir göz gezdirelim: 28 Şubat'ın en fazla bir tavsiyename olduğunu söyledi.
Bunun 'Milli Güvenlik Kurulu Sosyal Mutabakat Metni' şeklinde algılanması gerektiğinin ısrarla altını çizip 28 Şubat'a 'Muhtıra' demenin askeri suçlamak olacağını vurguladı. "Asker MGK'da demokratik ve insaflı bir tavır takındı. Darbeler hep kötü niyetli olmamıştır. Askerden yana hiç endişeniz olmasın" dedi... (Samanyolu TV - 29 Mart 1997) Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de sorumluluğunun bilincinde olduğunu ve ona güvendiğini ifade ederek bütün suçu, günahı ve kabahati diğer sacayağını oluşturan REFAHYOL hükümetine yıktı.. (Doğan medya-Kanal D - 16 Nisan 1997) "28 Şubatla Uçurumdan Geriye Dönülmüştür" şeklinde görüş belirtti. (Röportaj; Doğan medya-Milliyet; 31 Ağustos 1997) Darbe yapmış bir isme Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya Hoşgörü Ödülü vermeye kalktı.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e, "Hoşgörü Ödülü"nü bizzat Fethullah Gülen takdim etti. (27 ARALIK 1997) Fethullah Gülen Çevik Bir'e de mektup yazdı: "Genel Kurmayımızın çok değerli ikinci Başkanı. Sayın Komutanım... Birkaç satırla huzurlarınızı işgal edeceğim için yüksek af ve hoşgörünüze sığınıyorum... Değerli Komutanım, Kahraman ordumuzun şerefli bir mensubu ve en yüksek rütbede bir komutanı olarak takdir buyuracağınız üzere... Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma ve kollama vazifesini deruhte etmiş (üstlenmiş) şanlı ve kahraman ordumuzun seçkin ve şerefli bir mensubu ve Genel Kurmayımızın İkinci Başkanı olarak, ne zaman, nerede ve ne şekilde arzu buyurursanız okullarımızı şereflendirebilir ve her türlü teftişi yapabilirsiniz..." Zaman Gazetesi, 28 Şubat darbe CUNTASININ Hükümetini "Hayırlı Olsun" manşetiyle karşıladı ve daha birinci günden hayra yordu.

SONUÇ: 28 ŞUBAT CUNTASI, FETHULLAH GÜLEN'E DOKUNMADI. Gülen hareketine, 28 Şubat Cuntası'nca Haziran 1999'a kadar somut hiçbir baskı, tutuklama ve kapatma olmadı. Hatta,Gülen'e yönelik yapılan her türlü girişim; yine devletin derin unsurları tarafından engellendi. 22 Mart 1999 tarihinde Amerika, Chicago kentine giden THY uçağının yolcularından biri Fethullah Gülen'di. Ne tesadüf, Gülen ABD'ye gittikten sonra,18 Haziran 1999'da bazı kasetler yayınlandı. Aradan 1 yıl geçtikten sonra, 3 Ağustos 2000 tarihinde Ankara DGM savcısı Nuh Mete Yüksel iddianame hazırlasa da,sonunda beraat ettirildi! NEDEN ACABA?

YARIN: Gülen ABD'ye neden götürüldü? Yahudi lobileri onu neden korudu?