BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 18 Aralık 2014

Gülen darbesinin yol haritası (1)

Fethullah Gülen Cuntası'nın, 17/25 Aralık 2013 darbesinin üzerinden bir yıl geçti. Bu darbe bir anda gerçekleşmedi. Peki, merkezinde Gülen Cuntası'nın yer aldığı darbe hazırlıkları ne zaman başlamıştı? Yabancı odaklar ne zaman düğmeye bastı? Gülen'i kimler ne için ve nasıl harekâtta kullandı?
2009 yılı başında gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu'nda, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Müslüman kanı döken İsrail'e 'One minute' çekerek tarihi tokat atmasından sonra gelişmeler birbirini takip etti. Derin Amerika'nın Neo/ Con'ları, ABD'deki önemli Yahudi lobilerinden Anti-Defamation League (ADL) ve Küresel Yahudi Sermaye Baronları'nın, Gülen'i Türkiye'yi ele geçirme operasyonunda kullanıma nasıl soktuklarını anlamak için yakın tarihlere uzanmakta çok yarar var. 2002 yılında Başbakan olan Tayyip Erdoğan, yeni dış politikasıyla Türkiye'ye yeni bir imaj kazandırmaya başladı. Tarihte imparatorluk kurmuş bir ülke olan ülkemizin 2023 -2053-2071 projesi ilmek örülüyordu. Bu yeni dış politika ve yeni imaj hem Türkiye'nin çıkarları hem de Arap dünyasının çıkarlarının lehineydi. Bu gelişmeler yüz yıllardır Ortadoğu'nun kılcal damarlarında gezen Britanya İmparatorluğu'nu (İngiltere) çok rahatsız etmişti. Çünkü Türkiye'nin yeni dış politikası, bir taraftan 1948 yılında kurdukları İsrail'i kuşatıyordu. Diğer yandan Kafkas, Irak (Kuzey Irak) ve Doğu Akdeniz petrol-gaz vanalarına el koymaya başlamıştı. Bir anda Yahudi sermayeli İngiliz medyası, Türkiye'ye, "Yeni Osmanlıcılık" etiketini yapıştırmaya yönelik psikolojik harp tekniklerini uygulamaya soktu.
İngiliz medyasına ek olarak Amerikan, Fransız, Alman Yahudi ortaklı gazete ve TV'lerde yayınlar hızlandırdı. Batı basınında psikolojik harp teknikli yazılar sürerken Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan hız kesmedi. Ekim 2009'de İsrail'li pilotların eğitim yaptıkları "Anadolu Kartalı" askeri tatbikatına İsrail'in gelmesini yasakladı. Mayıs 2010'da, Mavi Marmara gemisine saldıran İsrail'e gereken cevabı Başbakanı Erdoğan verdi. Türkiye elçisini İsrail'den geri çekti. İşte bu noktada, DERİN ODAKLARIN merkeze aldığı Gülen, İsrail aşkını gösteren bir açıklamayla sinyalleri verdi. Derin Amerika-İngiltereİsrail, AK Parti iktidarına muhalefet eden grupların enerjisini barındıran fay hatlarını harekete geçirirken, CHPGülen İşbirliği hazırlığına işaret eden bir operasyonla Mayıs 2010'da CHP'de Deniz Baykal düşürüldü.

Anayasa referandumu

2010 yılında gerçekleşen Anayasa Referandumu'nu kendi siyasi emellerine alet etmeyi düşünen Gülen yavaş yavaş yürümeyi tercih ediyordu. Gülen'in 2008 yılında verdiği, bugün daha iyi anlaşılan bir vaazında söyledikleri şöyleydi: "Belli bir noktaya ve kıvama gelecekleri ana kadar adamlarımızın dikkatli olmasında, gizlilikle hizmete devam etmeleri şarttır, zaruridir ve lüzumludur. Yanlış bir şey yapar, kıvama ulaşılmadan, özleriyle tam bütünleşmeden, gereken mesafe alınmadan, bir kısım erken vuruş diyebileceğim çıkışlar olmamalıdır. Türkiye'deki devlet yapısı ölçüsüne göre bütün anayasal müesseselerdeki güç ve kuvveti cephenize çekebileceğiniz ana kadar her adım erken sayılır."
Emniyet'in kritik mevzilerini elinde tutan Gülen, 2010 Referandumu sonrasında HSYK'yı da ele geçirdikten sonra ÖZEL YETKİLİ MAHKEMESAVCI-HAKİM-YARGITAY zincirini kurdu. Derin Amerika-İsrail yeni stratejisine göre HÜKÜMETİ DEVİRME yolunda son istasyonlara yaklaşmaya başladı. Hedefinde, Gölbaşı GES uydu istasyonlarını Emniyet'e bağlatma, sonra emekli olacak MİT müsteşarı Emre Taner'in yerine kadro kurmaktı.
YARIN: GÜLEN CUNTASI'NIN İLK VURUŞU...