BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 13 Aralık 2014

Üst Akıl devrede

Yakın günlerin gelişen olayları karşısında Muhalefet Resmi'ne bakınız. İngilizlerin kurguladığı dış politika eksenlerini kıran, çözüm süreciyle Türk-Kürt ittifakının yeni Ortadoğu planlarını paçavraya çevirecek adımlar atan, ikiyüzlü batı formatlaması eğitim sisteminin değiştirilmesini düşünen Yeni Türkiye liderliğine karşı gösterilen hazımsızlığa bakınız.
Osmanlıca öğretilmesinden panikleyen, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı diline dolayan, darbecilere destek çıkan, konuştuklarında yangında kül bırakmayan mahfillerin, acınacak hallerini görüyorsunuz.
İttihat-Terakki Ruhu'nu taşıyanlar yine ortada. Beşinci kollar, harici ve dahili hainler faaliyette. Yahudi ortaklı batı basının pompalarıyla, bir taraftan Türk-Kürt ittifakını sağlayan yüzyılın barış projesini sabote etmeye, diğer taraftan Yeni Türkiye'nin itibarını sarsacak adımları atmaktan utanmıyorlar.
Şimdi beraberce düşünelim:
Yakın Coğrafya'nın Japonya'sı olsak.
Milli gelirimiz fert başına 25 bin dolara çıksa. Dünyanın ilk on ülkesi arasına girsek.
Muhalefet ne yapar acaba?
Birlik ve beraberlik içinde yeni hedeflere koşmaya başlasak. Ve Nobel Barış ödülü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a verilse.
CHP ve MHP liderleri nasıl konuşur? İnanın böyle olası tarihi sonuçlar karşısında, İttihat-
Terakki'nin devamcıları yine ayağa kalkar.
2013 yılı nevruzunda, süreç başlarken Öcalan ne diyordu: Silahlı mücadele dönemi sona ermiştir. Bu işe ABD'yiı veya başka dış gücü karıştırmayalım, onlar bu coğrafya'ya iyilik getirmez, sorunu kendimiz çözelim...
Öcalan'ın son açıklamaları basında yer aldı. Aynı düşüncede. Burada sıkıntıyı farklı bir taktik izleyen Kandil ve Selahattin Demirtaş yaratıyor. 40 yıldan bu yana Batı'nın derin odaklarıyla, istihbarat servisleriyle içli dışlı olan Kandil'in malum isimleri, Öcalan'dan farklı bir konumda neden yer alıyor? Bu noktada, New York-
Londra-Berlin-Tel Aviv'de çalışma ofislerigizli karargahları bulunan ÜST AKIL güzel oynuyor. PKK'yı IŞİD'e karşı savaşmak üzere kullanmak istiyorlar. 'Yüzyılın projesi' olarak adlandırılan çözüm süreci'ni baltalamak için HARİCİ VE DAHİLİ DERİN ODAKLARIN KURGULADIĞI 6/7 Ekim operasyonlarının türbülansı dağıtılmak üzereyken olanlara bakınız.
Özerklik 'lafları üzerinden sabotajlara başladılar.Anında karşılığını da aldılar: YALÇIN AKDOĞAN: ÖZERKLİK, AF KONUŞULMADI. Süreçte farklı görüşler, teklifler, düşünceler olsa da önemli olan Sürecin üzerinde yürüyeceği temel zemin ve anlaşılan çerçevedir. EFKAN ALA: Süreçte, "yanlış anlamalarla", "yol kazalarıyla" bir yere varılamaz.Bunlara takılıp kalmamak gerekiyor. Büyük resme, projeye bakmak lazım. Orada adres de millettir. SONUÇ: Erdoğan-Davutoğlu'nun temsil ettiği Yeni Türkiye liderliği hayatlarını ortaya koyuyor. Bu konuda 'baldıran zehiri içerim' diyen bir siyasi iradenin stratejik beyinleri Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala, açıkkapalı kapı diplomasisini eksiksiz yerine getiriyor. 100 yıl önce, Kürt Kardeşlerimizi dört ülkeye dağıtan, parçalayan, emellerine alet etmeye çalışan ülkeler kendilerine hizmet edecek çok adam bulsalar da, BÜYÜK TÜRKİYE hedefine kilitlenmiş Türkiye liderliğini sarsamıyorlar. ÇELİK ÇEKİRDEĞİ kıramıyorlar. SON SORU: İttihat ve Terakki ruhu bugün hangi siyasi partide yaşıyor?