BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 19 Eylül 2014

TÜSİAD, ananas ve Fethullah Gülen

17-25 Aralık operasyonları bir darbe girişimiydi. Darbenin arka planında yer alan yerli ve yabancı İNGİLİZ MUHİPLERİ'NİN amacı eski Türkiye'ye geri dönmekti. Önce 30 Mart yerel seçimlerinde, sonra da 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aziz milletimizden şamar yediler.
O darbe sürecine, ANANAS VE TESPİH bir şifre gibi damga vurmuştu. Fethullah Gülen cuntasının gönderdiği ananasları alan, büyük sermayenin temsilcisi TÜSİAD'ın bazı üyeleri ses çıkarmıyor, susarak Gülen'e destek olmayı sürdürüyordu.
TÜSİAD'ın dün yapılan yüksek istişare toplantısına,yine anans ve tespih damga vurdu. Darbe sürecinde sessiz kalan TÜSİAD'a, seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olarak Tayyip Erdoğan, sitemde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ''Bizi kıyasıya eleştirenlerin ananas ve tespih konularında ağzını bıçak açmadı. Bu ihanet çetelerine kimse sesini çıkarmadı tam tersine bunlara gizliden kol kanat germeye çalıştılar" sözleri karşısında, bazı kafaların öne eğilmesi ve salondaki sessizlik gözlerden kaçmadı.

Şifre:Ananas

Ananasın TÜSİD toplantısında yeniden gündeme gelmesi ilginç oldu. Çünkü Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (TÜSİAD) tayin edici bir ağırlığı bulunan Koç grubunu akıllara getirdi. Hatırlayalım.
Fethullah Gülen'le TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay arasında geçen 1 Kasım 2013 tarihli konuşma medyaya sızmış, rafineri ihalesi-
Uganda-ananas kelimeleri etrafında şifreli sözler geçmişti.
Fethullah Gülen'in telefon kayıtlarında baş aktör olarak dikkat çeken Günay'ın, cemaat ile zengin iş adamları arasındaki köprü vazifesini gördüğü,dünyanın dört yanında iş adamları ile devlet liderlerini buluşturduğu uzun zaman konuşulmuştu.
TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Günay, cemaatin yakın ilişki içinde olduğu Uganda Cumhurbaşkanı'nın ülkeye kurulacak 3 milyar dolarlık rafineri için cemaatten isim istediğini belirtiyor ve Fethullah Gülen'den bu dev projenin Koç'a verilmesi için izin istiyordu. Gülen de "Gönüllerine girmiş oluruz" diyerek bu teklifi kabul ediyordu.
Mustafa Günay'ın, sadece Uganda üzerinde değil, Zanzibar olarak da bilinen bir diğer Afrika ülkesi Tanzanya'da güçlü temasları olduğu konuşulmuştu.

İngiliz gazeteci

Ergenekon Davası üzerine kaleme aldığı raporla tartışmalara yol açan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins, önceki günlerde aniden ilginç bir açıklama yapmıştı. Jenkins, ''Gülen Cemaat'inin içinde karar verici ve perde arkasında olan isimlerin birçoğu Afrika'ya gitti ya da gidecekler. Temsilciliği olmayan yerlerde Türkiye'nin temsilcisi gibi davranıyorlar. Bulundukları Afrika ülkelerinde elit insanların çocuklarını yetiştiriyorlar ve işadamlarından hükümetlere kadar üst kesimlerle kuvvetli ilişkileri var" demişti.
Bu, GARETH JENKİNS ilginç bir isim.1989'dan beri İstanbul'da yaşayan İngiliz, gazeteci, yazar ve analist.
Üniversitede eski Yunanca ve Latince okudu. The Sunday Times gazetesi, Jane's yayınlarına ve kimi düşünce kuruluşlarına yazılar yazıyor. The Economist Intelligence Unit'e raporlar hazırladı. Özel ilgi alanları sivil-asker ilişkileri, siyasi İslam ve terörle mücadele. Bu ismin, Fethullah Gülen'le ilgili olarak Afrika'yı gündeme getirmesinin muhakkak bir arka planı olması gerekiyor.
SONUÇ: Gülen'in adamlarının Afrika'ya kaçmalarının altında ne yatıyor olabilir? 'Fethullah Gülen Uganda'ya gidebilir mi? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Nato toplantısı sırasında Fethullah Gülen'in DEPORT edilmesi istemesi üzerinde dikkatle durmalıyız.
Gülen'in adamlarının bir taraftan Afrika'ya kaçları, beraberinde 'Fethullah Gülen, eğer Amerika'dan çıkarılırsa' diye düşünerek, yeni bir ikametgah hazırlığı içinde olduklarını akla getiriyor. Afrika'da bir ülke, o da ananasların geldiği Uganda'ya ağırlık kazandırıyor.