BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 29 Temmuz 2014

Türkiye-Mısır hattını kim bombaladı-2

Küresel güçler 2013 yılının ilkbahar aylarında Türkiye, Mısır ve Ukrayna'da darbeler dizisine yeşil ışık yaktılar.
Ukrayna'da Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, Mısır'da Muhammad Mursi devrildi.
Allaha şükür, Türkiye'de Tayyip Erdoğan'ı yıkamadılar.
Türkiye'de başarısız olmalarının tek sebebi, demokrasiye aşık Türk evlatlarının birlik ve beraberliği oldu. Bu üç ülkeye çok dikkatle bakan gözler Başbakan'ın Ukrayna üzerinden Doğu Avrupa'ya, Mısır üzerinden Ortadoğu ve Afrika'ya uzanmak isteyen stratejik adımlarını görmektedir.

Ankara-Kiev hattı

17 Şubat 2012'de Türkiye ve Ukrayna karşılıklı olarak vizeleri kaldırmıştı. Bu, Başbakan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yürütülen, Türkiye'nin dış politika stratejisine göre 'çok akıllı' bir hamleydi.
Türkiye ve Ukrayna'nın, Avrupa ve Asya'daki güç dengeleri içindeki siyasi pozisyon alışları, hem kendi bölgeleri için hem de Baltık'tan Karadeniz-Hazar Havzası'na, Balkanlar'dan Orta Asya'ya bütün bir bölgeyi hem yakından ilgilendirmekte hem de doğrudan etkilemektedir. Ukrayna, bölgede küresel güç ABD'nin stratejik hesapları için vazgeçilmezdi. Avrupa lideri Alman Başbakanı Merkel ve küresel güç Rusya lideri Putin'in gözünde Ukrayna'nın bambaşka konumu vardı.
Türkiye bu gelişmeleri okuyarak Ukrayna üzerinde vizelerin kaldırılmasını sağlayarak çok anlamlı bir hamle yapmıştı.

Ankara-Kahire hattı

Muhammad Mursi ile Başbakan Erdoğan'ın kurduğu Yeni Mısır-Türkiye hattı, küresel güçlerin işine gelmiyordu.
Mursi, İsrail ile Rumlar'ın doğu Akdeniz'de yaptığı enerji işbirliği anlaşmasını iptal etti.
Mısır'ın da sağı solu petrol ve gaz doluydu.
Enerji geçiş üssü olarak bilinen Mısır'da, Mursi'nin darbeyle devrilmesi yeni bir oyunun sahneye konulması için gerekliydi.
Müslüman âlemi ilk kez elindeki silahı doğru kullanıyor ve İsrail'in ağabeylerini rahat uyutmuyordu.
Başbakan Erdoğan'dan ilham alan Mursi'nin 'dik duruşu' ve İhvan'ın intifadası darbecilerin bütün hesaplarını bozuyordu. Mursi, Kahire'yi Ankara'ya bağlamak isterken, zaferle çıktığı seçim sandığını postallarıyla ezdiler.
Demokrasi denince mangalda kül bırakmayan ABD ve AB'nin kullandığı Sisi güçlerini başa geçirdiler. Üstelik darbe kelimesini bile ağzına alamayan bu 'çağdaş dünya' cuntacılar yerine Mursi'yi suçlayacak kadar da küstahlaştı. 100 yıl Avrupa'ya yetecek enerji kaynaklarını kontrol etmek ve Erdoğan'la Mursi'nin el ele vanaları ellerinde tutmalarını engel olmak için Mısır'da darbe yapıldı.
Tayyip Erdoğan (Türkiye) ile Muhammed Mursi (Mısır) arasındaki Yeni Akdeniz Eksenini General Sisi darbesiyle yıktılar. DOĞU AKDENİZ'İN PETROL/GAZ rezervleri üzerinde yeni oyunlar tezgâhladılar. Mısır'da darbecilerin ilk yaptıkları işler, Gazze ile olan Refahiye sınır kapısını kapatmak oldu. Gazze'ye ve Hamas'a en büyük darbeyi Sisi o kararla vurdu. Sonra, İsrail ve Rumlar'la enerji işbirliğinin önünü açtılar.
İsrail (Batı), Gazze'ye saldırarak, El Fetih ile ortak hükümet kuran Hamas'ın siyasal arenaya dönmesini engellemek, Birleşik Filistin'i yok etmek, Hamas'ı denklemden çıkartmak istiyor. Akdeniz'de var olan doğalgaz rezervlerine tek başına sahip olmaya çalışıyor. Mursi ve Erdoğan ittifakı buna izin vermiyordu. O ittifaktan Mursi'yi çıkardılar.

SONUÇ:
Mursi devrilmeseydi, yanında güçlü Türk ordusu Başkomutanı olmaya hazırlanan Erdoğan olsaydı; İsrail bu kadar gaddar ve korkusuz olabilir miydi?
Müslüman ülkelerdeki kan ve gözyaşı ebediyen devam edemez. İki karanlık gecenin ortasında muhakkak aydınlık vardır.
Yeni Türkiye 'Yeter' diyecek yeni Fatih'ler, Yeni Kanuni'leri muhakkak çıkaracaktır.

YARIN:
Birinci Dünya Savaşı'yla Osmanlı'yı yıkanların Türkiye ve Mısır üzerindeki tezgahları...