Sarıgül; Londra parlamentosunda, Türkiye Araştırmaları Merkezi (CEFTUS) tarafından düzenlenen toplantıya katılmış. Şaşırtıcı bir çıkış yaparak, Kemal Kılıçdaroğlu'nu zora sokacak, Deniz Baykal'ı takozlayacak biçimde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak adaya karşı çıkmış, yerel seçimde teşkilatların çalışmadığını söyleyerek, CHP liderliğini eleştirmişti.
Sarıgül'ün, İngiliz parlamentosundan yaptığı eleştiriler, CHP zirvelerinde büyük rahatsızlık yaratırken, teşkilatlarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl hemen devreye girerek 'Baykal Köşk için çatı aday olabilir' sözleriyle tepki gösterdi, karşıt duruşunu sergiledi.
Sarıgül'ün Londra çıkışlı sözlerinin CHP zirvelerinde yol açtığı dip dalgalarının neyin habercisi olduğunu değerlendirmekte yarar var. CHP'de son yapılan vitrin değişiklikleri çok fazla tartışılmasa da önemliydi. Mustafa Sarıgül'e çok yakın teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in görevden alınmış, bu göreve, Deniz Baykal'a yakınlığı ile bilinen Tekin Bingöl getirilmişti.
İstanbul'da ve CHP zirvelerinde tırmanışta olan Gürsel Tekin, genel sekreter olmuştu.
Baykalcı Tekin Bingöl'ün İstanbul örgütüne neşter atacağı, Sarıgül'le birlikte hareket eden ilçe örgütlerinin de yakın zamanda değiştirilmesinin gündeme gireceği tahmin ediliyordu.
Son tahlilde cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra parti içi iktidar mücadelesi hızlanacağı anlaşılıyordu. Mustafa Sarıgül, bu gelişmelerden çok tedirgin oldu. CHP'de gelecek hayallerinin yıkıldığını anladı.
Ve Londra'dan çıkışını yaptı.
Sarıgül'ün temasları
Mustafa Sarıgül, 30 Mart seçimlerinde, İstanbul'da KADİR ABİ karşısında abandone olduktan sonra ortalıktan kaybolmuştu.
Ortalıkta görünmediği sıralarda, gizli lider Hüsamettin Özkan'la bağlantılı MUHALİF GÜÇ ÇEVRELERİNDE siyasi geleceğini konuşmuştu. O zaman, 3 alternatif üzerinde durulmuş, 2015 Haziran ayındaki genel seçimlerde CHP İstanbul Milletvekili olması, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir Olağanüstü Kurultay'dan genel başkanlık çıkarıp 2015 seçimlerine CHP'nin başında gitmek ve siyasi zemini uygun görürse, YENİ BİR PARTİ ile seçimlere gitmek...
Baykal boşa kürek çekmez
Dikkat ederseniz, Türkiye Nisan'dan beri Cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşuyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Çankaya'ya çıkışa hazırlanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu çare arıyor, Deniz Baykal temaslarda bulunuyor.
Devlet Bahçeli mimari çizgilerle hamle üstünlüğüne soyunuyor. Fakat ortada Mustafa Sarıgül yoktu.
30 Mart seçimleri giderken, başta Fethullah Gülen ve yerli-yabancı güçlerin sadece İstanbul'un değil, sonra Türkiye'nin Başbakan'ı olacağı ümit edilen bir isim ortadan yok olmuştu. Ne adı
Cumhurbaşkanı adayı olarak geçiyor, ne de Kemal Kılıçdaroğlu, kendisiyle bir arayışa imza atıyordu. Hatta bir vitrin değişikliğiyle önünü kesmişti.
Sarıgül adeta terk edilmişti. Arkasındaki güçler, başka kapılara yönelmişti. İşte böyle bir anda, Sarıgül, Londra'dan bir çıkış yaptı. İngiliz parlamentosunda konuştu. Önceden düşünmüş, halkla ilişkiler ve siyaset mühendisleri, manşetlik bir hamle yapmasını planlamış. Hedefe, Ankara'da ortak aday olma temaslarını tırmandıran Deniz Baykal'ı koyuyordu. Kemal Kılıçdaroğlu'nun oyununu bozmaya çalışıyordu.
SONUÇ: CHP'de geleceği olmadığını anlayarak Londra'dan çıkış yapan Mustafa Sarıgül'ün yeni hayali şu olmasın: "Tayyip Erdoğan Çankaya'da. Ak Parti yeniden şekillenirken sıkıntıları olabilir, CHP nasıl olsa iktidar olamıyor. Yeni siyasi tablonun içine kendimi YENİ BİR PARTİ ile yerleştirmem mümkün olabilir."
ÜMİT FAKİRİN EKMEĞİ...
PARDON, BAZI ZENGİNLERİN DE...
