BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 20 Şubat 2013

Uzan'ın borcu 26,8 milyar lira

28 Şubat'ın 16. yılına yaklaşırken, yürütülen soruşturmalar bir gerçeği net biçimde ortaya çıkardı. 28 Şubat'ın "Bir toplumsal-sosyal mühendislik olduğu kadar finansal mühendislik projesi" de olduğu anlaşıldı.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, bir sorum üzerine Basın Müşaviri Arif Oğuz kanalı ile bir bilgi verdi. Bu bilgi, 28 Şubat'ın batan bankalar felaketinde Cem Uzan'ın yarattığı içler acısı durumu gözler önüne seriyor: İmar Bankası'ndan dolayı Uzan Grubu borçlularının TMSF'ye 31.01.2013 tarihi itibarı ile 7.265.918.676 TL anapara ve 19.580.981.033 TL faiz olmak üzere toplam 26.846.899.709 TL borcu bulunmaktadır."
Yanlış okumadınız. Paris'te zevk-ü sefa içinde yaşayan Cem Uzan'ın Türkiye'ye arkasında bıraktığı borç, 26. 8 milyar lira...
Peki, Türkiye, Uzan'ları bulmak için ne yapıyor?
Kemal Uzan, Yavuz Uzan, Murat Hakan Uzan, Cem Uzan için, "Gıyabi Tutuklama ve Kırmızı Bültenle Arama" kararı verilmiştir.
Ahmet Ertürk'ün tespitleri

TMSF başkanlığından ayrılıp Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı'na geçerken, Ahmet Ertürk'ün halen canlılığını koruyan, 28 Şubat süreci tespitleri şöyle: "Darbe yaratma süreci, en kritik kesimleri darbe destekçisi bir zihniyete soktu.
Toplum psikolojisinin tüm dinamiklerini deforme etti. Korku ortamı yaratmak için ağır ajitasyon ve manüplasyonlar yapıldı. Buna suikastlar ve ekonomik manüplasyonlar dahildir. O dönemde bazı STK'lar, medya ve yargı ibret verici roller üstlendi."
2003'e kadar devam eden süreçte 25 banka battı. 20'si TMSF'ye devredildi.
Halk Bankası ve Ziraat Bankası'nın görev zararlarını kapatmak için 23 milyar dolar kamu kaynağı gitti. Bankaların kaynaklarının bir kısmının gittiği yerler belli değil. Kendi şirketlerine kredi açmış, o krediler geri ödenmemiş. Şirketin hisselerini, banka satın almış, sonra sıfırlanmış. 28 Şubat Post Modern darbe sürecine ilişkin soruşturma, Cumhuriyet Savcıları Mustafa Bilgili ve Kemal Çetin tarafından dikkatli bir biçimde sürdürülüyor. Kozmik Oda operasyonunu da yürüten Savcı Bilgili'nin işin başında olması, soruşturmanın çok özel belgeler üzerinden yürütüldüğü düşüncesine ağırlık kazandırıyor.
Son gözaltı ve tutuklamalar, 28 Şubat darbesinin dış bağlantıları üzerinde önemle durulduğunu da gösteriyor.
Son dalgalarda, savcılarca sorulan 4 soru çok dikkati çekici:
* İsrail ve ABD'de neler konuşuldu? l
* Sincan'da tankların yürütülmesi talimatını kim verdi?

* BÇG bilgileri hangi makama aktarıldı?
* MİT'e alternatif istihbaratı kim yaptı?
Hatırlayalım: 21 Şubat 1997'de Washington'da dönemin CIA Başkanı
George Tenet ile gizlice görüşen Çevik Bir ve İlhan Kılıç'tı. Dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da 28 Şubat MGK'sından üç gün önce İsrail'de idi.
23 Mayıs 1997 tarihinde de Çevik Bir, İsrail'i ziyaret etmişti.