Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 16 Eylül 2016

Hem tribünlere hem localara...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz Gecesi yaptığı açıklama ve biraz zoraki de olsa 7 Ağustos'ta Yenikapı'daki muhteşem toplantıya katılması gerekli, doğru ama aynı zamanda -tabir caizse-, tribünlere yönelik bir hareketti.
Yaşananlar o kadar açıktı ki, bütün Türkiye'nin gözleri önünde başka bir şey yapabilmek de mümkün değildi zaten...
Ancak daha o günlerden başlayarak, bir yandan bazı konuşmaları ve sosyal medya mesajları ile Kılıçdaroğlu, bir yandan da Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ve tabii başka CHP'liler, localara da mesaj vermeyi ihmal etmediler.
İçerideki marjinal kesimlerin ve tabii ki ülkemiz üzerine oldukça değişik hesapları olan dış mihrakların bulunduğu localara.
Sadece açıklamalar ve sosyal medya mesajları değil, alçakça bir darbe girişimi sonucu 241 insanımızın şehit ve binlercesinin de gazi olması ile atlatılan 15 Temmuz sonrasında atılması gereken adımlar hususundaki ikircikli tavırları da, aslında localara yönelik hareketlerdi.
Ve bu, 'ileride bir gün ortalığı tekrar karıştırmaya ihtiyaç duyarsanız, biz emre amadeyiz' demenin değişik bir şekliydi herhalde.
Bir yandan Milletimizin tamamına yönelik mesajları ihmal etmiyor ama bir yandan da pişmek üzere olan aşa soğuk su katar gibi, ortalığı karıştırmayı seviyor CHP'liler. Ana Muhalefet Partisi olarak kendilerinden beklenenin sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılmasına katkıda bulunmak olduğunu, bal gibi bildikleri halde, her zaman yaptıkları şeyi yapıyor ve her şeyi eleştirmekle iktifa ediyorlar.

Hangi laiklik!..

Özellikle de localara yönelik olarak yapılan bazı açıklamaların 'Yenikapı Ruhu'na aykırı olduğu şeklindeki tespitler artmıştı son zamanlarda. Durumu açıklığa kavuşturmak maksadıyla olsa gerek, bir açıklama yapmış parti Sözcüsü Böke. Özetle, 'üzerinde mutabakat sağlanması gereken ortak paydanın 'laiklik' olduğunu' söylemiş.
Böke'nin kast ettiği laikliğin ne olduğu tartışmalı bir konu.
Kadınlarının yüzde 70'ten fazlasının başörtü kullandığı bir ülkede hala kamuda başörtüsü serbestisine karşı çıkan bir anlayışın bahsettiği laikliğin gerçek laiklikle ne alakası olabilir ki?..
Açıklamanın ilgili bölümü şöyle:
"Çare asla yan yana dururmuş gibi yapmak, demokrasimizin sorunları yokmuş gibi kafamızı kuma gömmek, komplo teorilerine sarılarak sahte milli birlik nutukları atmak değil.
Üzerinde 'mutabakat' sağlanması gereken bir ortak payda varsa; o payda laikliktir, özgürlüktür, hukuktur, demokrasidir. Darbenin panzehiri eksiksiz demokrasidir." Açıklamanın her cümlesi problemli.
Okuyunca, CHP'lilerin aslında Yenikapı'da 'Milletimizle yan yana' durmayıp, 'duruyormuş gibi' yaptığını düşünüyor insan.
Özgürlüğü kendi ideolojik saplantılarının gerekleri ile sınırlayan, demokrasi anlayışını da 'benim dediklerim olursa' şartına bağlayan bir zihniyet CHP'ninki. Dolayısıyla 'Milli Birlik' denilince de kendilerine has şeyler anlıyorlar.
CHP'liler Milletimizin geneline ve localardakilere yönelik mesajlar vermeye devam edeceklerdir.
Localardakiler, Milletimize yönelik mesajların kandırmaca olup, kendilerine verilen mesajların esas olduğunu düşünüyorlardır muhakkak.
Ancak CHP'liler bilmeli ki: Localara verilen mesajların esas, kendisine yönelik mesajların kandırmaca olduğunun, Milletimiz de farkında...