Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Aralık 2015

İlk düğme yanlış iliklenirse...

"Burada hendekler kazıldığı için bir güvenlik tedbiri hayata geçmiş değil. Güvenlik konsepti hayata geçtiği için hendekler kazılmıştır."
Bu sözler, El Cezire Türk'e konuşan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken'e ait. 'Yumurtanın mı tavuktan, tavuğun mu yumurtadan çıktığı', zor bir sorudur, tamam.
Tavuk yumurtlar; ama kendisi de eninde sonunda bir yumurtadan çıkar çünkü.
Ama "(a) Güneydoğu'daki bazı ilçelerde hendek ve barikatlar kurulduğu için mi güvenlik güçleri oralara müdahale ediyor; yoksa (b) güvenlik güçleri müdahale ettiği için mi hendekler kazılıp barikatlar kuruluyor?" sorusunun doğru cevabının (a) şıkkı olduğunu, çocuklar bile bilir.
Ancak hendek ve barikatların mecburi savunucusu HDP yetkilileri ve sözcüleri, bunun tam tersine inandırmaya çalışıyorlar bizleri ve (b) şıkkının doğru olduğunu iddia ediyorlar.
Sonraki düğmelerin doğru iliklenemeyeceğini bildikleri halde, ilk düğmeyi -mecburen- yanlış ilikliyorlar yani...

KANDİL DE, HDP DE BİLİYOR...
Hendekler, barikatlar ve bombalı tuzaklarla donatıldığı için insanların çoğunun göçe mecbur kaldığı ilçelere güvenlik güçlerinin müdahalesi sürüyor. Çözüm, hendek kazmak ve barikat kurmaktan vazgeçilmesi. Bunu bırakın yaptırabilmeyi, talep edebilme iradesi bile gösteremeyen HDP'liler ise, çare olarak Devletin müdahaleyi durdurmasını gösterebiliyorlar.
Mesele şu: Halka hizmet etmek için(!) yönetime gelen HDP'li belediyeler; araç ve ekipmanlarını ilçenin cadde ve sokaklarına hendekler kazıp, barikatlar kurmakta kullanıyorlar. Bombalarla da tahkim edilen bu engellerin günlük hayatı ne hale getirdiğini anlatmaya gerek yok.
Güvenlik güçleri de haklı olarak bu engelleri kaldırmak ve hayatı düzene sokabilmek maksadıyla ilçeye girmeye çalışıyorlar.
Hendek ve barikatların arkasında bulunan elleri silahlı birileri buna mani olmaya çalışınca da, çatışma çıkıyor...
Basitçe anlatmak gerekirse, yaşananlar bundan ibaret.
HDP yetkilileri, hendek ve barikat kurma talimatlarının sebebini tam olarak anlamıyor olsalar da, nereden geldiğini bildikleri için, konuya başka bir açıdan bakmayı tercih ediyorlar. Onlara göre, güvenlik güçleri ilçelere girdikleri için hendek kazılıyor ve barikat kuruluyor. Oysa herhangi bir ilçede hendek kazılmamış ve barikat kurulup bombalı tuzaklar yerleştirilmemiş, yani insanların günlük hayatı yaşanmaz hale getirilmemişse, güvenlik güçlerinin orada ne işi olabilir ki?..
Hendekler ve barikatların halk tarafından oluşturulduğu iddiası da, tam bir komedi.
Bunların olduğu yerde halk diye bir şey kalmıyor çünkü.
Hiçbir devletin, sınırları içerisinde başkalarının hükümranlık kurmasına müsaade etmeyeceği, açık.
Türkiye Cumhuriyeti de, sınırları içerisinde bu türden girişimlere müsaade etmiyor. Hendekleri kazan ve barikatlar oluşturup bunları bombalarla tahkim ettikten sonra, güvenlik güçlerinin girmemesi için silahlarıyla nöbet tutanlar, bunun aslında böyle olması gerektiğini belki bilmiyor olabilirler.
Ancak onlara emir veren Kandil'deki savaş baronları bunun böyle olduğunu iyi biliyorlar. Tabii ki mecbur kaldıkları için hendek ve barikat politikasını desteklemek için gerçeklere takla attırmaya çalışan HDP'liler de...