ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 10 Kasım 2013

Bakın son kez diyorum!

Yine ekranda oturmuşlar 'ihanet' üzerine ahkam kesiyorlar. Ama baktıkları çerçeve, 'gencimgüzelimparamvarünlüyüm!' Vardıkları sonuç ise; aldatılan kadının, kocayı terk etmemesi durumunda ne kadar da şerefsiz davrandığı!
Ülkedeki işsizlik oranlarını veya kadının erken evliliği yüzünden alamadığı eğitimi de hesaba katarak, hangi işi yapıp da çocuklarına bakacağına dair de bir fetvaları var mı acaba?
Son kez basitçe anlatıyorum; Her şeyden önce o kadın sizin gibi genç değil. Para da kazanmıyor. Çünkü 15 yaşında gelin edilmiş, beş de çocuk doğurtulmuş. Adam bilahare kudurmuş ve kendine sevgili yapmış. Kadıncağız ise buynuzlandığını büyük ihtimal, bir elinde 2 aylık bebesini tutarken ve geriye kalanlar da ayaklarına dolanıp taç kraker isterken öğrenmiştir, tamam mı abla?
Şimdi ya evi terk edip merdiven silerek hayatını kazanacak. Ya da toparlanıp baba evine dönecek! O ekran başında ahkam kesen arkadaşa soruyorum; Baba eviniz kaç odalı han'fendi? Veya kendi çocuklarına ilaveten 6 nüfusa bakabilecek babayiğit dede tanıyor musunuz?
İnsanın başına gelmeden anlayamayacağı şeyler bunlar. Hele gençseniz ve dünya önünüzde serili sanıyorsanız... Veya bu güzelliğin baki kalacağı fikriyatına kapılmışsanız, derhal vazgeçiniz. Bu gün 'dedikodusunu bile duysam bırakırım' diyen o dilleriniz, ihanet gözünüzün önünde vuku bulduğu hallerde bile lal olup bir yerlerinize kaçabilir zaman içinde.
Son kez söylüyorum;
Yaşlılıkta ve parasızlıkta hayat sizi çoluk çocuğunuz dahil açlıkla imtihan ediyorsa, emin olun aklınıza son gelen onur'unuz olur.

* * *
OKUNMA REKORU KIRACAK!
Siz böyle oturadurun adına sosyal medya denilen yeraltı dünyasında fırtınalar estiriyor gençler. Ama ele aldıkları konular sanıldığının aksine 'büyük işi!' Liderleri de kesinlikle Michael Sikkofield. Her he kadar "Olmaz Maykıl bende de yok" kadar ünlenemediyse bilen biliyor. Gerçek ismi ise, Cemre. Cemre Demirel. Ama erkek.
Daha önce de anlattım ben bu Michael'ı sizlere...
Hatta bloglarda hakkımızda söz bile edildi. 'Adsız' isimli biri sordu mesela; "lan kaynatasız, arda uskan hakkında neden bir şey yazmadın, herif seni nerden tanıyor da böyle bir ifşa yapıyor?" diye.
Yeri gelmişken, onun yerine ben cevaplayayım Adsız'ım; Eskiden büyük bir aşk yaşamıştık. Adı Cemre ya... Sonra baktım aa bu kızmış değilmiş lan dedim ve istemeye istemeye kendisini terk ettim. Olay budur kardeşim.
Dalgası bir yana, Michael evladımın bir kez daha köşemi onurlandırmasının nedeni; ilk kitabı çıktı. Ve 'Genç akım yazarları' arasında yerini aldı.
Okuduğunuzda göreceksiniz ki, hiç bir satırı isminin çağrıştırdığı şekilde sanal değil.
Tam tersi kendinizi kallavi bir literatürün içinde buluyorsunuz.
Ama anasından öyle bir üslupla doğmuş ki hergele, o koca cildi bitirmeden elinizden bırakamıyorsunuz.
Şöyle Yaradan'a sığınıp bütün dünyaya küfür etme ihtiyacı duyduğunuz anlarda misal, size eşlik edecek bir yazar ve bir başucu kitabı anlayacağınız... Yalnız kitap klozetin başucunda dursun. Mazallah öyle vapurda-metroda uluorta okumaya kalkarsanız, küçüklerimiz için mahzur teşkil edebilir.
"Anne, o amca neden öyle sikkolu mikkolu şeyler okuyor?"
Ya da elinizde tuttuğunuz hazineye, karşınıza çıkan ilk kırtasiyeciden kırmızı bir kaplama kağıdı alıp defter muamelesi çekebilirsiniz. Yazarı kadar cesaretli değilseniz tabii.

ÇAĞIRI; Bir süre önce safrakesemle kendisini hayli meşgul ettiğim, Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi hekimlerinden Dr. Mehmet Emin Güneş hocam, Postiga Yayınevi'nden çıkan kitabı 'İstanbul seni affediyorum'u bu gün sizler için imzalayacak.
Tüyap/salon 3/ kitap standı 102/ saat 12.00 ile 14.00 arası. Gelirseniz tanıştırırım sizi bu muhteşem insanla.

SAVAŞ AY... Şimdi öğrendim. Savaşım sen de gitmişsin. Elbet bir gün buluşacağız...