Aynı 'itinayı' istiyoruz!

Eklenme Tarihi 2 Mart 2013
Gazetelerde yan yana iki haber; "Mülteci kampına girmek isteyen Suriyeli sığınmacılar emniyet güçlerimizi taşa tuttu; 9 polis yaralı!" Diğeri;
"Antalya'da çevik kuvvet, vatandaşı yumrukladı!" Sebep; 2B arazilerinde rayiç bedelin yüksek tutulmasına isyan etmek. Fotoğrafını da koymuşlar, elinde telsiziyle bir polis diğer eliyle adamcağıza vuruyor da vuruyor. Çenesine yumruğunu indirdiğin insan bu ülkenin öz be öz köylüsü oysa.
Üstelik yıllardır oturduğu toprak parçası elinden alındığı için de yerden göğe de haklı o meydanlara inmekte.
Şimdi sen kalk elalemin herifinden dayak ye, dön bu tarafa bizimkini ayağının altına al. Olmadı beyler, hiç olmadı. 'Beylerden' kastim elbette hem Suriyeli sığınmacılar, hem emniyet güçlerimiz.
Yoksa 'kalkın adamları dövün' filan demiyoruz. 'Aynı kibarlığı bizimkilere de gösterin' diyoruz sadece...

* * *
SERAP EZGÜ'NÜN HANIMLARI!
Daha önce de yazmıştım, Sevgili arkadaşım Serap'ın programını... Ve oraya, stüdyoya gelen izleyici hanımların olur olmadık, bilir bilmedik her mevzua karışıp, fikir beyan etmelerinin sakıncalarından söz etmiştim...
Hanımlar bu kez de bir anneyi 'hırpaladılar!' Anne; 14 yaşındaki kızının uyuşturucu kullandığından şüpheleniyor.
35'inde var yok. 28 yaşındaki biriyle de dost hayatı yaşıyor ama evleneceklermiş.
Sorun da kızın evden kaçması ve gece eve geç gelmesi. Bu arada madde bağımlısı arkadaşları evi basıp kızı almaya kalkışıyorlar. Sonuç; büyük arbedeler, atılan dayaklar, karakollar vs.
Bu durumda Serap her ne kadar sözü şu dayak konusuna getirmeye çalışsa da bilirkişi hanımlar, (üstelik kendileri de kadın olarak ve yaşlı adamların etrafta 20'lik kızlarda dolandığını da bilerek ve buna karşı çıkmayarak) sadece anne ile sevgilinin bu yaş farkına takıyorlar kafayı.
'Genç sevgiliyle hayatını yaşayan umarsız anne' modelinde ısrarlılar.
İçimden diyorum ki, "Öyle olaydı, neden evladının peşine düşsün ki bu kadın?Takardı adamı koluna, kızı da koyardı kapıya, gününü gün ederdi.
Neden ekranlara çıkıp evladını arasın ki?"
İşin bu tarafını düşünen yok. Hele de o kadının geçmişinde ne tür yaralar aldığını ve bu durumlara nasıl geldiğini soran hiç yok!
Bu yüzden herkes kendi şartlarında değerlendirmesin olayları...
Orada uzmanlar oturuyor, onlara sorulsun.

* * *
SİNEM SÖKÜCÜ, BİZİM OĞLAN SANA EMANET!
Önümüzdeki Pazartesi sabahı 7.30'da Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi'ndeyiz ailecek. Alp'imizin akciğerine biyopsi yapılacak. Yapacak olan da işinin uzmanı ama henüz 34 yaşındaki Dr. Sinem Sökücü... İzninizle kendisine buradan seslenmek istiyorum...
Önce hastaneye, sonra sana tavsiyeler üzerine ulaştık Sevgili Sinem.
Şimdi tüm hastalarına gösterdiğin ihtimamın aynısını bizim oğlana da göstermeni diliyorum.
Her ne kadar sen Alp'e 'Amca' diye hitap ediyor olsan da, ne yapalım ki o hâlâ bizim evin en küçüğü...
Üstelik senin yaşında karısı var adamın.
Hadi bakalım, şimdiden ikinize de kolay gelsin.