Malatya maçı için yola çıkan kafile, Havza ilçesine geldiğinde kulüp otobüsüne hızla giden bir kamyon arkadan çarptı.
Heyecanlanmayın, olay bundan 23 yıl önce meydana gelmiş. Yani 1989'da.
Ve tahmin ettiğiniz gibi kazadan sonra takım o yıl maçlardan çekildi. Çünkü Samsunspor, çok değerli 3 oyuncusunu ve teknik direktörünü kaybetmişti.
Daha sonra, 1989-1990 yılında yeniden katıldığı 1. Lig'de başarısız olan takım, bu yüzden 2. Lige düştü. Hatta forma renkleri olan kırmızı-beyaz'a bir de yasın rengi siyah eklendi. Ölü ve yaralı listesi ise şöyle; Ölen oyuncular: Mete Adanır, Muzaffer Badaloğlu ve Tomiç Zoran. Teknik direktör; Nuri Asan. Kulübün şoförü; Asım Özkan.
Yaralı futbolcular; Yüksel Ozan, Yüksel Öğüten, Kasım Çıkla futbola devam ettiler.
Emin Kar, Erol Dinler, Halil Albayrak malulen emekli oldular. Neden hatırladım bu acı olayı; Dün Rusya'da bir buz hokeyi takımı yok oldu! Onlarınki uçak kazası! Ve kazada tam 43 kişi hayatını kaybetti. Çoğu aslan gibi çocuklar.
Tıpkı bizim Samsunsporlu gençlerimiz gibi.
Bu yüzden, daha doğrusu bu gibi felaketler yüzünden şu 'toplu taşıma araçları'na hep kuşkuyla bakmışımdır. Hele böyle değerli insanları bir arada taşıyorlarsa...
* * *
BUNLAR DA DİĞER HABERLER
Altınlarımızı verin;
ABD'li Musevi derneği Türkiye'ye haber yollamış; "Nazilerden çaldığınız altınlarımızı çabuk iade edin" diye. İşte, sen misin bunlara topraklarını veren! Elini ver kolunu alama. Türk hükümetinin 'azınlık haklarını artık kendilerine takdim edelim' kararı çok güzel de ama bakın başımıza ne işler açıyor!
Ameliyathanede tecavüz;
Samsun'da bir özel hastanede temizlik işleri yapan bir eleman, kadın elamana tecavüz etmiş. Bunu ameliyathanenin kapısını kilitleyerek yapmış. Yıllar önce Hintli bir doktor arkadaşım anlatmıştı. Bir kürtaj doktoru da, evden bozma muayenesinde çocuk aldırmaya gelen kadınlara aynı haltı yapıyormuş. Hani kadın operasyon için bayıltılır ya, işte o sırada. Yani hiçbir şeyin farkında olmayan zavallı, bir de tacize uğruyor. Duyduğumda içim kalkmıştı. Şimdi düşünüyorum, acaba hala bunu yapan birileri var mıdır?
19 yaşında, hem içkili hem direksiyonda;
Tabii şimdi de mezarda. Bir gurup genç doğum günü kutlamasından dönerken trafik kazası geçiriyorlar ve ikisi oracıkta ölüyor. Hepsinin yaşı 19. Ben bazen bu ölen çocuklara çok kızıyorum, o geride kalan ana-babanın acısını düşününce. Belli ki aile gecenin bir yarısı araç kullanmalarını istememiş. Hem sonra insan bu yaşta, şoförlüğünü ne kadar geliştirmiş olabilir ki? Elbette bunu aile de biliyor ama laf dinleyen kim. Olan geride kalan ana-babaya oluyor, çünkü onlar her gün ölüyor.
Yalçın Çakır'da bir baba namzedi;
Dün bir kız babası izledik Yalçın abi'de; gencin birini hapse attırmış. Sebep şu; Kızımız 16 yaşında ve sık sık evden kaçıp bilinmedik arkadaşlar ediniyor. Ama aile kızlarına söz geçiremiyor. Ve bir gece bu oğlan, kızı alıp anasıyla, dedesiyle yaşadığı evine getiriyor. Kız diyor ki ben 18'imdeyim. Kadın o gece onu koynunda yatırıyor. Elbette büyük hata. Hemen polise bildireceksin. Her neyse hanım kızımız ertesi gün çıkıp gidiyor. Oğlan sonra internette, erkek arkadaşlarına hava atıyor, 'yattık ettik' diye. Neticede yazışmalar tespit ediliyor ve içeri tıkılıyor. 6 yılla yargılanacakmış.
Dün o kızın babası İmdat bey ve çocuğun annesi-dedesi Çakır'ın konuğu idi. Kız tarafı şikayetlerini geri alırsa ceza biraz daha indirilebilir. Ama 'evladını ortalara salan' o baba, kabahati kendinde aramak yerine sürekli karşı tarafı suçladı. Bir ara çocuğun Kore Gazisi dedesi yalvarmaya başladı İmdat beye... İçim o kadar acıdı ki kapatıvermişim televizyonu. Dedim ya bu çocuklar bi gün bizi öldürecek.
