Galiba, çünkü bu konuda haberler var ama henüz Anayasa Mahkemesi tarafından yapılmış bir açıklama yok.
Peki ama nasıl oldu da, AYM tarafından açıklanmayan bu karar kamuoyu tarafından öğrenildi ve birileri gereksiz yere bayram etmeye başkaları da üzülmeye başladılar?..
Biraz karışık bir durum.
Mesele şu: AYM, bir seneyi aşkın bir süre önce kendisine CHP'lilerce yapılan müracaat sonrası 'yürürlüğünü durdurmayı' reddettiği Dershanelerin Dönüşümü ile ilgili kanunu iptal kararı aldı belli ki. Ancak iptal kararını açıklarken, gerekçesi de hazır olması gerektiği için, bekletiliyor.
Bu, Başkan Prof. Dr. Zühtü Arslan'ın, AYM'nin gerekçesiz iptal kararları açıklamasına karşı olması ve buna dikkat etmesi ile alakalı bir durum. Prof. Arslan'ın başkan olmadan önce, AYM'nin bu tür davranışlarını eleştirdiği, malum.
Peki nasıl oldu da, kamuoyu bu 'iptal' bilgisine sahip oldu diye soracak olursanız, basit: Açıklama için gerekçenin hazırlanması beklenirken, AYM içinden birileri kanunun iptal edildiğini bir şekilde 'sızdırdı'. Evet, Anayasa Mahkemesi'nden birileri, gerekçenin yazılmasını beklemeden, alınan iptal kararını dışarıya sızdırdı.
Konu ile ilgili haberi, 13 Temmuz Pazartesi akşamı AHaber'deki Söz Teması isimli programda öğrenmiş ve yorumlamıştık. Buradaki konuşma ve Çarşamba günkü 'Vesayetin ayak sesleri' başlıklı yazıda, ağırlıklı olarak Anayasa'nın açık emrine rağmen, AYM'nin iptal kararlarını gerekçesiz açıklama alışkanlığını sürdürdüğüne değinmiştim.
SÖZDE DEĞİL ÖZDE BAĞLILIK...
Bunlar üzerine aradığı anlaşılan AYM Genel Sekreter yardımcılarından Hamit Yelken, ortada bir gerekçe olmamasının normal olduğunu çünkü AYM'nin henüz kararı açıklamadığını belirtti.
Kararın öyle ya da böyle olduğunu söylemeyen Hamit Yelken, Başkan'ın, gerekçesiyle açıklanana kadar, alınan kararı üyelerin ve orada bulunanların vicdanlarına emanet ettiğini, vurguladı.
Belirtelim ki, Milli Eğitim Müdürleri ile ilgili kanunun durumu da aynı: İptal edildiği söyleniyor, ama gerekçe yok.
Vicdanlarına (ya da başka bir şeylerine) emanet edilen kararları, vakti gelmeden sızdıran AYM'den biri ya da birilerinin yaptıkları, Mahkeme'nin kendi iç meselesi.
Önemli olan, AYM'nin dershaneler ve bu arada Milli Eğitim Bakanlığı kadroları ile ilgili kanunları iptal edip etmediği... Bu da önümüzdeki günlerde netleşir.
O zaman Başkan'ın ve diğer üyelerin Anayasa'ya tam olarak uygun davranıp davranmadıklarını; yani Anayasa'ya sözde mi yoksa özde mi bağlı
olduklarını daha iyi anlarız!..