"Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz" sözü ne zaman ve nerede söylendi?

Cumhuriyet’in 102. yılı kutlamaları öncesinde, 28 Ekim günü Atatürk’ün tarihi sözü yeniden gündeme geldi: “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.” Türk milletinin kaderini değiştiren bu cümle nerede söylendiği merak ediliyor. İşte Atatürk’ün o unutulmaz sözünün hikayesi ve o döneme ait tarihi kareler...

takvim.com.tr
takvim.com.tr
Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz sözü ne zaman ve nerede söylendi?

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde, 28 Ekim günü Mustafa Kemal Atatürk'ün tarihe yön veren sözleri yeniden gündeme geliyor. Atatürk'ün "Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz" sözü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden yolun dönüm noktası olarak bir kez daha hafızalarda yerini aldı.

(Kaynak: AA)(Kaynak: AA)

ATATÜRK'ÜN UNUTULMAZ SÖZÜNÜN HİKAYESİ VE O DÖNEME AİT TARİHİ KARELER…

Türkiye'de "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." ilkesini devlet yönetiminin temeline yerleştiren ve demokrasiyi taçlandıran Cumhuriyet'in ilanının üzerinden 102 yıl geçti.

Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının ardından, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yeni Türk devleti çağdaşlaşma ve demokrasi yönünde emin adımlarla ilerledi.

Ankara'nın Türkiye'nin hükümet merkezi olmasının ardından, artık yeni devletin yönetim biçiminin açıkça belirlenmesi ve devlet başkanının seçilmesi gerekiyordu. O döneme kadar devlet başkanlığı görevini, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa yürütüyordu.

Lozan Antlaşması'nın onayı sürecinde bazı yabancı devletler, Türkiye'deki yönetim biçiminin net bir şekilde tanımlanmasını talep etmişti. Bu dönemde İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yeni bir hükümetin kurulamaması, mevcut duruma acil bir çözüm gerektiren bir siyasi krize yol açtı.

(Kaynak: AA)(Kaynak: AA)

25 Ekim 1923'te hükümetin istifasıyla birlikte oluşan bu bunalım, Atatürk'e cumhuriyeti ilan etmek için beklediği fırsatı sundu. 28 Ekim akşamı, hükümetin hala kurulamamış olması üzerine Mustafa Kemal Paşa, Çankaya Köşkü'nde arkadaşlarını toplayarak "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz." sözleriyle tarihi kararını açıkladı.

O gece Atatürk, yakın silah arkadaşı İsmet İnönü ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştirerek cumhuriyetin temelini oluşturacak kanun tasarısını hazırladı.

"Türkiye Devleti bir cumhuriyettir"

29 Ekim 1923 Pazartesi günü, saat 18.00'de TBMM İsmet İnönü başkanlığında toplandı. Anayasa Komisyonu tarafından hazırlanan değişiklik teklifi, acil görüşülmek üzere gündeme alındı.

(Kaynak: AA)(Kaynak: AA)

Tasarıda şu ifadeler yer alıyordu:

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Ulusal işlerin yürütülme biçimi halka dayanır.
Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
Türkiye Devleti'nin dini İslam, resmi dili Türkçedir.
Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı, Meclis üyeleri arasından seçilir ve görevini halefi seçilene kadar sürdürür.
Cumhurbaşkanı, devletin başıdır; gerekli gördüğünde Meclis ve Bakanlar Kurulu toplantılarına başkanlık eder.
Bakanlar Kurulu Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis üyeleri arasından seçilir; diğer bakanlar ise başkan tarafından belirlenir ve Meclis onayına sunulur."

"Yaşasın Cumhuriyet!"

Komisyon adına kürsüye çıkan Yunus Nadi Bey, Mondros'tan bu yana yaşanan gelişmeleri hatırlatarak cumhuriyetin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu vurguladı. Ardından Vasıf Bey, cumhuriyet rejimini öven bir konuşma yaptı. Eyüp Sabri Hoca Efendi ise zaman kaybetmeden cumhurbaşkanı seçimine geçilmesini önerdi.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamada, oturuma katılan 158 milletvekilinin tamamı tasarıyı kabul etti. Cumhuriyetin ilanı, Meclis salonunda "Yaşasın Cumhuriyet!" nidaları ve coşkulu alkışlarla karşılandı.

(Kaynak: AA)(Kaynak: AA)

GAZİ MUSTAFA KEMAL İLK CUMHURBAŞKANI

Cumhuriyetin ilanının hemen ardından cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, oybirliğiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk cumhurbaşkanı seçildi.

Kürsüye çıkarak Meclis'e hitap eden Mustafa Kemal Paşa, şu sözlerle yeni dönemin ruhunu özetledi:

"Efendiler; asırlardır haksızlığa ve zulme uğramış olan milletimiz, sahip olduğu yüksek kabiliyetlerin farkına varamamış olanlara son yıllarda büyük bir ders vermiştir.

Türk milleti, kendisinde bulunan değerleri ve yetenekleri, hükümetin yeni adıyla Cumhuriyet ile medeniyet dünyasına çok daha açık biçimde gösterecektir.

Türkiye Cumhuriyeti, dünya devletleri arasında yerini alacak ve eserleriyle bu yere layık olduğunu kanıtlayacaktır.

Arkadaşlar; bu yüksek rejimi yaratan Türk milleti, bundan sonra da kazandığı zaferlerin birkaç misli büyüğünü elde edecektir.

Bana duyduğunuz güvene layık olmak için, sizlerin sevgi ve desteğinizi daima yanımda hissetmem gerekir. Ancak bu sayede, Tanrı'nın yardımıyla, üzerime düşen görevleri en iyi şekilde yerine getirebileceğime inanıyorum.

Milletin sevgisine ve güvenine dayanarak hep birlikte ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır."

Cumhuriyetin ilanı, yalnızca bir yönetim değişikliği değil; Türk milletinin bağımsızlık, özgürlük ve çağdaşlaşma yolundaki en büyük adımı olarak tarihe geçti.