Kahramanmaraş'ta Melike İmamoğlu 222 saat sonra hayata ellerini uzattı
Çifte depremin üzerinden 10 gün geçti. Tam da umutlar tükenirken Maraş’ta Melike İmamoğlu, 222 saat sonra “imdat” diye ses verdi! Ekipler koştu, elini tuttu, “Kurtulacaksın” dedi. Hayata sarılan o eller, mucizeyı resmetti.
Hayrulah Mahallesi Gülbike Apartmanı'nda, enkaz kaldırma çalışmaları vardı. İşte o sırada içeriden "İmdat, kurtarın" sesi yankılandı. Ekipler şaşırdı! Enkazı elleriyle kazdı. Yaşam koridoru açtı. 42 yaşındaki Melike İmamoğlu'na ulaştı.

Biri elini yakaladı. Bırakmadı. Diğerleri genç kadını çıkardı. İlk anda "su" istediği sanıldı. Ama sonra kızının adı olan "Sılam" diye sayıkladığı anlaşıldı.
10 gün aç susuz kalan İmamoğlu, hastaneye kaldırıldı. Bütün ekip, hüngür hüngür ağladı.

ONUN MUCİZESİ
TÜRKİYE tam 10 gün önce tarihin en büyük depremini yaşadı. 10 il, 7.7 ve 7.6 ile adeta yıkıldı. 85 milyon yaraları sarmak için kolları sıvadı... Binalar yerle bir olsa da umutlarımız hep sağlamdı...
Ve 10'uncu günde sessizlik, enkaz ve toz dumanlarının arasından çıkan mucize kurtuluşlar acımızı biraz da olsa azalttı...
KİMİ küçük kıyamet, kimi tufan dedi... Ancak tüm bilim insanları Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 iki depremin dünya tarihinde bir ilk olduğu konusunda hem fikirdi... Yüzyılın afeti, Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'yı adeta yerle bir etti. Ancak hiçbir şey umutların tükenmesine engel değildi. Ve 10'uncu günde gelen mucize kurtuluşlar acımızı az da olsa dindirdi. 222 saat sonra kurtulan Melike İmamoğlu, 227'inci saatte enkazın altından çıkarılan Cemile Kekeç (74) ile Hatay'da anne ve çocuklarının her nefesi bir ömre bedeldi. Bölgedeki arama kurtarma çalışmaları sürerken yardımlar da tüm hızıyla devam etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Kahramanmaraş Afet Koordinasyon Merkezi'nde yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Şunları söyledi: "Delillendirilmeler bütün binalarda devam etmektedir. Bunlar yapılmadan da herhangi bir enkaz kaldırılmamaktadır. Binalara barkotlar yerleştiriliyor. Numunesi alınmış, kanıtı alınmış ve 'artık enkaz kaldırma yapılabilir' denilen ölçüde enkazlar kaldırılacak. Şehirlerimizde bir kolluk kuvveti varsa şu anda üç kolluk kuvveti var. Bu şehirlerdeki güvenlik güçlerimizin sayısını üçe katladık. Şu ana kadar 335 bin 956 ailenin hesaplarına 10'ar bin lira gönderildi. 1833 dernek ve sivil toplum kuruluşu, 59 bin 814 kişiyle bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

HEP SILA'SINI SAYIKLADI
DEPREM acıydı, yıkıcıydı... Acıyı dindiren ise mucize kurtuluşlardı. İşte o mucizelerden biri de Kahramanmaraş'ta yaşandı. Sevinç gözyaşlarının adresi 7 katlı Gülbike Apartmanı'ydı. Ekipler yaşam belirtisi aramak için son bir kez enkazda çalışma yaptı. Bu sırada "İmdat" çığlığı duyan kepçe operatörü hemen ekipleri çağırdı. Ve 222 saat sonra Melike İmamoğlu'na ulaşıldı. İmamoğlu, ekipler tarafından ambulansa taşındı. Mucize kadının yakınları büyük sevinç yaşadı. Melike İmamoğlu'nun ablası Nilgün Kalay "Sürekli kızı Sıla'yı sayıklıyordu. Umudumuzu kesmişken Allah'ın hikmeti gerçekleşti" diyerek mutluluğunu anlattı.

SÜPERSİN CEMİLE TEYZE
KAHRAMANMARAŞ'TA 74 yaşındaki Cemile Kekeç, depreme evinde yakalandı. 7 katlı Kalkan Apartmanı'nın enkazında kaldı. Tam 227 saat molozların altında yaşamak için savaştı. Ve bir mucize yaşandı! Ekipler tarafından 10'uncu günde kurtarıldı. Hastanede tedavi altına alındı.
CAN KARDEŞLER
Hatay'da yaşayan Aras ve Ayaz Dövme kardeşler depreme babaannelerinin evinde yakalandı. 33 saat sonra enkazdan çıkarıldı. Hastanede tedavi altına alındı. 9 yaşındaki Ayaz, o anları şöyle anlattı: Kuşlarımız bizi 'cik cik' sesiyle uyandırdı. Televizyonumuz düştü, evimiz yıkıldı. Duvar düştü.
Aras'ın depreme dair aklında kalanlar ise filmleri aratmadı: Birden duvar patladı, her yeri toz kapladı.
228. SAATTE GELEN HAYAT
Deprem, Hatay Antakya'yı da yıktı. Ekipler, dün gün boyu Uğur Apartmanı'nın enkazında hayat aradı. İşte o sırada bir mucize yaşandı! Ela Bağdeti isimli anne ile 2 çocuğu, depremin 228'inci saatinde kurtarıldı. Hepsi hastaneye kaldırıldı.
MUCİZEYE tanıklık eden madenci Mehmet Eryılmaz, o anları şöyle anlattı: Anne önce su istedi. Sağlık ekipleri müdahale etmeden bir şey vermedik. Bize 'Hangi gündeyiz?' diye sordu.



