Hadi ipucu 22 Mart: Muğla Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yapılan dağın adı nedir? 20.30 Hadi ipucu sorusu

Hadi ipucu sorusu yayınlandı. Teknik iyileştirmeler nedeniyle öğle yarışmasını yapmayan Hadi 20.30'da takipçileriyle buluşacak. Peki, Muğla Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yapılan dağın adı nedir? İşte 22 Mart 20.30 Hadi ipucu sorusu ve cevabı...

Giriş Tarihi 22 Mart 2019, 16:41 Güncelleme 22 Mart 2019, 16:41
Hadi ipucu 22 Mart: Muğla Ölüdeniz’de yamaç paraşütü yapılan dağın adı nedir? 20.30 Hadi ipucu sorusu

İÇİNDEKİLER

Hadi ipucu sorusu için bekleyiş sona erdi. 20 bin TL ödüllü Hadi yarışmasının ipucu sorusu için yapılan açıklamada, "Bugünkü ipucumuz kültürel, coğrafi ve sportif açılardan zengin bir bölge hakkında sevgili hadiciler. Muğla ilinin Ölüdeniz Mahallesi'nde dünyanın en iyi yamaç paraşütü merkezleri arasında gösterilen bir dağ bulunmakta. Bu dağın adını biliyor musunuz?" denildi. Peki, Muğla Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yapılan dağın adı nedir? İşte 22 Mart Hadi ipucu sorusu ve cevabı...

HADİ İPUCU SORUSU (22 MART 2019)

Soru: Muğla Ölüdeniz'de yamaç paraşütü yapılan dağın adı nedir?

Cevap: BABADAĞ

BABADAĞ'IN TARİHÇESİ

İlçenin 700 yıllık bir geçmişi bulunmaktadır. İlk adı "Beşikkaya"; olan Babadağ, daha sonra Kadıkeriyesi (Kadıköy) ismini almıştır. .Bu ismin,geçmiş zamanlarda yaşanan halktan bir; kişinin eğitim görerek kadı olmasıyla alındığı söylenmektedir. İlçenin Kanuni Sultan Süleyman devrine ait 1528 tapu defterinde köy olarak kaydı bulunmaktadır. Aynı kayıtlarda, Hisar, Ahıllı ve Oğuzlar köyleri de yer almaktadır. Hicri 1299'da civara demiryolu gelmesiyle Sarayköy ilçe, Kadıköy nahiye olur. Kadıköy adı, İstanbul Posta İşlerinde İstanbul'un Kadıköy'ü ile karışıklıklar meydana getirmeye başlar. Bu nedenle yöre:1935 yılında sırtını yasladığı dağlardan esinlenerek "Babadağ" adını alır.

Babadağ 1877 yılında belediye, 1988 yılında 9 köyüyle beraber ilçe olmuştur. Babadağ ilçe oluncaya kadar Sarayköy'e, bağlı kalmıştır. İlçemizde yerleşimin ve dokumacılığın tarihçesi 700 yıl, öncesine dayanıyor. Anlatılanlar çerçevesinde yörede yaşayan insanların asıl köklerinin Tavas Vakıfköyü olduğu sanılmaktadır. Rivayete göre Selçuk beylerinden birinin 3 oğlu babalarıyla anlaşamayarak yurtlarını terk ederler. Bir tanesi Ahıllı, bir diğeri Oğuzlar köyüne, 3. genç de Babadağ'a yerleşir. O dönemde Babadağ'ın adı Beylikdüzü'dür. Civara, yerleşen gençlerden biri beddua almıştır.

Yine rivayetlere göre adı bu nedenle Ahıllı olan köy hiçbir zaman gelişme kaydedememiştir. Köydeki nüfus, sayısı ne 39 olur, ne de 41 Ahıllı köyünün nüfusu yok gibidir. Söylenceler bir tarafa, Ahıllı ve Oğuzlar su sıkıntısı ve coğrafi koşulların yetersiz oluşundan dolayı gelişememiştir. Babadağ'a yerleşen genç çoban ise şanslıdır. Çünkü yörede 105 tane su kaynağı yer almakta ve çevrenin doğal örtüsü hayvancılığa elverişli bulunmaktadır. Büyük bir sürüsü olduğu tahmin edilen bu gencin dokumacılığa hayvanlarının çalılara takılan yünlerini eğirerek heybe, halı ve kilim dokuyarak başladığı biliniyor. Bu ürünler solmayan, bozulmayan kök boyalarla boyanıyordu. O günlerde yöreye yerleşen ve adı bilinmeyen bu çobanın ürettikleriyle başlayan tekstil gelişerek günümüze kadar gelmiştir.

İlçe merkezinin yerleşik nüfusu 4000 civarındadır. 10 yılda 2000 dolayında göç vermiştir. Bunun sebebi de ilçedeki, tekstil imalatının sağlam zemin üzerine oturmayarak fason üretimine dayalı olması, tekstilde yaşanan krizlerdir. Fakat bugün göç vermekten öte çevre ilçe ve illerden sanayi bölgelerinde çalışmak için göç almaktadırlar. Yerleşik, nüfusunun dokumacılıkla uğraşan kesiminin bir bölümü, geleneksel Babadağ dokumalarından dokuyarak kendi pazarlamaktadır. Bir diğer kısım ise yerli ve yabancı turistlerin benimsedikleri naturel el dokumalarını, nostaljik eski el tezgahlarında üreterek katkıda bulunmaktadır.