SAÇIM DOLANDI KİMSE AÇAMADI
Zincirlikuyu'dan metrobüse bindim. Metrobüs her zamanki kalabalık. Bir de iş çıkış saati malum. En önde seyir halinde Beylikdüzü'ne doğru gidiyoruz. Arkamda uzun boylu yakışıklı bir çocuk var. Ben hiç farkında değilim, garip bir şey olmuş, benim saçım, onun montunun düğmesine dolanmış. Nasıl dolandı hiç farkında değiliz.. İkimiz de şaşkın halde saçımı gencin montunun düğmesinden kurtarmaya çalışıyoruz. Tabii başaramadık önce. Sonra koca metrobüste yakınımızda olan herkes benim saçımı, o uzun boylu ve yakışıklı gencin montunun düğmesinden kurtarmaya çalışıyor. Bekle bekle, uğraş uğraş, saçımı bir türlü kurtaramadık. Bu arada genç inmesi gereken yerde inemedi. Ancak bir durak sonra, saçı kurtarabildik. Bu garip halimize gülsek mi ağlasak mı metrobüs yolcuları olarak bilemedik... Saçımı kurtardıktan sonra genç durakta indi ve güle güle gözden kaybolup gitti.
METROBÜSTE TEK AYAKLA YOLCULUK
Bundan 3 ay önce bir Pazar günü idi. Arkadaşımın Bakırköy'de nikahı vardı. Topuklu ayakkabılarla metrobüs durağına gittim. Metrobüse binmek için biraz hızlı hamle yaptım ve içeri girdim. Oturacak yer yoktu. Tam bir yere tutunmuştum ki sol ayağımı hafif yana basmam ile ayakkabımın topuğunun kırıldığını anladım. Ama kimseye belli etmeden İncirli'ye kadar tek ayak üzerinde gittim ve iner inmez bir ayakkabıcı aramaya başladım. Bu anımı hiç unutamam.
YARIN: Migren ilacımı metrobüste buldum...
Metrobüste yaşadığınız anılarınızı anlatan yazıları ve fotoğraflarınızı mevlut.yuksel@takvim.com.tr'ye yollayın, yayınlayalım.
METROBÜSTE-8 / MEVLÜT YÜKSEL
